Bitki ve böceklerin seslerini duyan So-a'nın akli dengesi bozulur. Yeom-mi buna insanlara yardım edememesinden kaynaklanan suçluluk duygusunun neden olabileceğini söyler.
Habaek, çatıdan düşen So-a'yı kurtarırken kutsal güçlerine kavuşur. Ancak bunun geçici olduğu ortaya çıkar. So-a sonunda Habaek'in tanrı olduğuna inanır.
So-a, Habaek ve Namsuri'nin bindiği aracın frenleri tutmaz. Habaek, gücünü kullanarak So-a'yı kurtarır. Gücü, sadece So-a yardıma ihtiyaç duyduğunda geri dönmektedir.
Biryeom'um Habaek'in güçlerini test etmek için So-a'yı köprüden atmakla tehdit etmesinin ardından So-a kendisinin bu kaderi hak etmesi için atalarının ne yaptığını sorar.
Habaek, Hu-ye'nin yarı tanrı olduğunu anlar ve onun Joo-dong'un ortadan kayboluşuyla bağlantısı olabileceğinden şüphelenir. Arazi satışı konusu So-a'nın içini kemirir.
So-a'nın Hu-ye ile ilişkisini yanlış anlayan Habaek, So-a üzerinde baskı kurar. Ancak So-a boyun eğmez. Habaek sonunda hislerini fark eder ve So-a'ya açılır.
Mura, So-a'yı Habaek'in kendi âlemine dönmesine izin vermeye ikna etmek ister ve bu nedenle ona atalarının tanrıların hizmetkârı olma hikâyesini anlatır.
Habaek, kutsal taşların neden insan âleminde olduğunu öğrenmek için geri döner. Habaek, So-a'ya onu sevmek istediğini ve bu şekilde layığıyla vedalaşabileceğini söyler.
So-a, Habaek ile birlikte gün batımını izler ve babasını görmek istediğini itiraf eder. Ayrılmadan önce ikili birlikte zaman geçirirken Hu-ye ortaya çıkıverir.