Travma geçirmiş eski bir savaş pilotu, savaş sonrası Japonyası'nda kıyılara saldıran nükleer destekli dev canavarı püskürtmek için sivil vatandaşların verdiği mücadeleye katılır.
1979 yılında çekilmiş 1981 yılında vizyona giren, İkinci dünya savaşında U-96 adlı tip 7 sınıfı alman U-boot mürettebatın konu alan film. Propaganda unsuru taşımaz. Wolfgang Peterson yönetmenliğinde Almanca çekilen film yaklaşık 6 saatir. Savaşta Alman denizcilerin hayatlarını içinde bulundukları psikolojik durumu görsel bir anlatış biçimiyle dile getirmektedir. 1980'deki galasında zamanın ünlü isimleri filmi sonunda Wolfgang Petersonu ayakta alkışlamıştır. Diğer savaş filmlerinde olmayan savaşın insancıl boyutunu ortaya çıkartmıştır. 2.Dünya Savaşın'da görev yapan U-96 tipi bir Alman denizaltısı Atlas Okyanusu'ndaki normal devriye görevine çıkar. Gemide görevli personel haricinde bir subay da denizaltında yaşananları kaydetmek için sefere katılır. Gemi normal seyrinde iken okyanusta detroyer koruması olmadan seyreden 5 gemilik bir filoyla karşılaşır. Kaptan biraz tereddütden sonra saldırı emri verir...
Savaşın amacı stratejik Midway adası'nı almak ve Amerikan uçak gemilerini yok etmekti. Bu amaçla toplanan Japon armadasında 200 parçalık Japon filosunda 8 uçak gemisi ve 11 zırhlı bulunuyordu. Buna karşılık Amerikalılar 3 uçak gemisi etrafında 76 parçalık bir filo hazırlayabilmişlerdi. Ne var ki Japonlar güçlerini dağıttılar. İki uçak gemisini, Amerikalıları kuzeye çekmek için Aleutian Adaları’na doğru göndermişler, iki uçak gemisini de esas filonun çok gerisindeki çıkarma filosuna tahsis etmişlerdi. Japon şifresini çözen Amerikalılar birçok bocalamaya ve Yorktown’ın bu sefer batmasına rağmen, Japon İmparatorluk Filosu’nun bel kemiği olan en önemli dört Japon uçak gemisini batırdılar. Bu savaşın Amerikalılar lehine sonuçlanmasındaki en önemli etken Amerikan ordusunun Japon şifreleme sistemini çözmeleri ve Japonların bundan haberi olmamasıdır. Film pasifik savaşını konu almaktadır.
Napolyon kumandanlığındaki savaşlar zirve noktasındadır. Napolyon'un dünyanın hakimiyetini ele geçireceği korkusu en çok İngiltere'de hissedilmektedir.İngiliz hükümeti, Brezilya sahillerinde bulunan Yüzbaşı Aubrey(Russell Crowe) komutanlığındaki savaş gemisini, Fransızların Acheron adlı dev savaş gemisini yoketmekle görevlendirir. İki geminin ilkkarşılaşmasında İngiliz gemisi çok büyük hasar alır ve sis sayesinde batmaktan kurtulur. Fakat Yüzbaşı Aubrey, kendisinden çok daha hızlı olan ve güçlü silahlarla donatılmış Fransız gemisini takipte kararlıdır. Pasifik Okyanusunda devam eden takip uzadıkça, yaşam ve ölüm arasında gidip gelirler.
250 yıllık bir lanet ve nehirde saklı duran hayaletler artık su yüzüne çıkıyor. Bundan tam 250 yıl önce Shinzaemon adlı zalim bir samuray tefecilik yapan Soetsu'yu öldürür ve cesedini nehire atar. Ancak bu nehirle ilgili bir efsane vardır. Nehirde batan ceset, su yüzüne bir daha asla çıkamayacaktır. Aradan 20 yıl geçer ve Shinzaemon'un oğlu bir tesadüf sonucu karşılaştığı Soetsu'nun kızına aşık olur. Ancak önce kendilerini bekleyen lanet ve nehirin sakladığı hayaletlerle yüzleşmek zorunda kalacaktır * Klasik 12 Japon hayalet hikayesinin toplandığı kitabın adıdır Kwaidan. Usta yönetmen Kobayashi bu hikayeleri inanılmaz yorumlamıştır. Film değil sanki herbiri üzerinden yıllarca çalışılmış paha biçilmez resimlerdir.
Cutthroat pirate William Kidd captures Admiral Blayne's treasure ship and hides the bounty in a cave. Three years later, Kidd, posing as a respectable merchant captain, offers his services to the King of England. Seeking a social position, Kidd also negotiates for Blayne's title and lands, provided he can prove Blayne was associated with piracy. Launched upon his royal mission, Kidd is unaware that Blayne's son Adam is among the crew, determined to clear his father's name.
Bombalanan İngiliz destroyeri HMS Torrin'den sağ kurtulanlar can kurtaran botunda ilerlerken, geçmişe dönerek savaş gemisinin hikayesinin anlatıldığı, dönemin İngilteresi'nin ruh halinin yansıtıldığı 1942 yapımı Noel Coward filmidir.
The story of USS 'Belinda', a U.S. naval ship, and its crew during the battle of the Pacific 1943-1945, as it prepares for action and landing troops on enemy beachheads.
An officer calls his sailors to the deck. They assemble around the canon while the officer scans the horizon. They all turn in the direction of the camera to look in the distance. At the same time the ship is hit! This scene is a filmed reconstruction of the 1897 Greek-Turkish war.
Featuring Charles 'Bud' Tingwell in only his second film and first lead role, which helped prepare him for his part in the 1953 World War Two Hollywood action drama, 'The Desert Rats'. 'Always Another Dawn' celebrates the Australian Navy's contribution to the Allied victory in WW2. The ship (Dauntless) is based on the real-life HMAS Yarra, which was sunk by a Japanese cruiser squadron on 4 March 1942 with 138 lives lost. Assisted by the Royal Australian Navy, filming took place at Flinders Naval Depot Melbourne and aboard the destroyer HMAS Bataan.
Produced by the Army Pictorial Service, Signal Corps, with the cooperation of the Army Air Forces and the United States Navy, and released by Warner Bros. for the War Activities Committee shortly after the surrender of Japan. Follow General Douglas MacArthur and his men from their exile from the Philippines in early 1942, through the signing of the instrument of surrender on the USS Missouri on September 1, 1945. Preserved by the Academy Film Archive in 2013.
Lt. Scott Reynolds is co-pilot on a B-17 bomber. When his ship is forced to ditch at sea, only Reynolds survives. The nine other crew members died as a result of insufficient training in ditching procedure. Sent back to the States and promoted, Captain Reynolds takes command of a new B-17 and indoctrinates his crew carefully in the proper methods of preparation for ditching and for survival at sea thereafter.
This film takes a fresh look at the Battle of Trafalgar through the eyes of the HMS Victory's surgeon and his medical team that supported the brutal tactics leading to Nelson's victory over the French navy. However, there was one patient they did not save.
Equal parts documentary, essay, and narrative,"Captain Elliot's Circle" is mostly a poetic interaction with an obscure corner of Chinese and British history. Constructed using primary source documents about the taking of Zhoushan, Britain's first choice for a seaport, in the late 1830s,this movie uses Captain Charles Elliot's reluctance to brutalize the Chinese to reflect on the cyclical nature of history and the power structures that move it. The long takes used throughout function to illustrate the dramatically different ways in which people who lived in the mid-19th century perceived time. Additionally, it represents the psychological effect of living on an island regardless of what era you were born in.The last third of the movie focuses on a young woman whose strange day job has taken her far away from the island of Zhoushan generations after Captain Charles Elliot was last there. "Captain Elliot's Circle" was shot on location in Zhoushan and Hangzhou.