A young woman who has just started a job at an art museum writes an email to a friend she lived with until recently. The other woman, also young, works as an artist and has just moved to a new city. A narrator reads this email, but we don't know which of the two women the voice belongs to, whether to the sender or to the receiver of the message. Neither are we aware of the details of this relationship; but what we do know is that, in addition to their interest in art, they share a concern for the difficulties of carrying out their personal and professional lives in the present. By focusing on the peripheral or hidden details of some paintings in the Bilbao Fine Arts Museum, this narrator relates several stories linked to the social, economic and psychological conditions of the artists, both past and present.
When reserved and lonely teenager Fenix meets popular high school girl Scarlett, the two form a bond that shapes the rest of his life.
"I envy the Japanese" Van Gogh wrote to his brother Theo. In the exhibition on which this film is based - VAN GOGH & JAPAN at the Van Gogh Museum in Amsterdam - one can see why. Though Vincent van Gogh never visited Japan it is the country that had the most profound influence on him and his art. One cannot understand Van Gogh without understanding how Japanese art arrived in Paris in the middle of the 19th century and the profound impact it had on artists like Monet, Degas and, above all, Van Gogh. The film travels not only to France and the Netherlands but also to Japan to further explore the remarkable heritage that so affected Van Gogh and made him the artist we know of today.
Adını Vincent Van Gogh’un, intihar olduğu bilinen ölümünden birkaç ay önce resmettiği tablosundan alan filmde, Van Gogh’un Paris’te en çok zaman geçirdiği bölgeler olan Arles ve Auvers-sur-Oise motifleri eşliğinde ressamın yaratıcılık ve sonsuzlukla ilişkisini göreceğiz.
Ünlü Hollandalı ressam Vincent van Gogh'un ölümünün üzerinden 1 yıl geçmiştir. Postacı Roulin, ressamın kardeşi Theo'ya gönderdiği, ancak bir türlü yerine ulaşamayan mektubu elden vermesi için oğlu Armand'ı Auvers-sur-Oise'a gönderir. Armand bu görevi pek istemese de kabul ederek söz konusu kasabaya gider. Ancak Theo da vefat etmiştir, mektubu Van Gogh'un doktoru aynı zamanda dostu Dr. Gachet'ye vermesi gerekir. Doktoru beklerken kasaba halkından birçok kişiyle tanışan Armand, ressamın sanatının esin kaynaklarına ve ölümüne giden sürece dair çok şey öğrenir. Loving Vincent filmi, 125 ressamın tek tek yaptığı 65,000 kare yağlı boya tablonun birleştirilmesiyle gerçekleşti.
A drama-documentary presented by Alan Yentob, with Benedict Cumberbatch in the lead role. Every word spoken by the actors in this film is sourced from the letters that Van Gogh sent to his younger brother Theo, and of those around him. What emerges is a complex portrait of a sophisticated, civilised and yet tormented man.
After leaving the asylum, Vincent van Gogh settles in the home of Doctor Gachet, where he keeps painting amidst the torments of his failing mental health. He begins an affair with his host’s daughter, however, she soon realizes that he doesn’t love her and that his heart beats only for art.
The tragic story of Vincent van Gogh broadened by focusing as well on his brother Theodore, who helped support Vincent. Based on the letters written between the two.
"Düşler" farklı hikayelerin anlatıldığı, birbirinden bağımsız sekiz kısa filmden oluşuyor. "Sunshine Through The Rain", ailesi tarafından dışarı çıkması yasaklanan bir çocuğun, toplum tarafından kutsal sayılan bir günde yaşadıklarını anlatıyor. "The Peach Orchard", insanoğlunun doğaya müdahelesinin yol açtığı sonuçları vurgularken, "The Blizzard"la bir dağda mahsur kalan insanların dramını perdeye yansıtıyor. "The Tunnel", ölümlerinden sorumlu olduğu ölü askerleri bir tünel çıkışında gören adamın dramını anlatıyor... "Crows", ünlü ressam Vincent Van Gogh'un yaşadığı bölgeye ve sanatına dair bir çalışma.. Güneşli bir yaz gününde yaşananları "Village of the Watermills" ile anlatan Kurosawa, son iki bölümde ("Mount Fuji in Red" ve "The Weeping Demon") nükleer tehlikenin insanlık üzerindeki etkilerini araştırıyor..
A one-man filmed play of Leonard Nimoy's adaptation of "Van Gogh" (1979) by Phillip Stephens.
Hollanda doğumlu Van Gogh'un yaşam hikayesini anlatan bir kaç film var ama Vincente Minelli'nin yönettiği “Ölmeyen İnsanlar” bambaşka bir yerde duruyor.Van Gogh'u başarıyla canlandıran Kirk Douglas'a, yakın arkadaşı Gauguin rolünde Anthony Quinn ve kardeşi Teo olarak James Donald eşlik ediyor. Van Gogh'un bir din adamından, tutkulu bir ressama dönüşme sürecini oldukça başarılı işleyen film, renkleri ve çerçeveleriyle de Van Gogh'un dünyasına girmeyi başarıyor. Yoksulluk ve yalnızlık içinde geçen bir ömür ve gittikçe artan nöbetlerin esaretinde hayata resimle anlam kazandıran bir dehanın hikayesi...
Vincent Van Gogh's life was a masterpiece painted with the dueling colors of madness versus genius. However, this inner battle gave birth to some of the greatest works of art known to man. The film traces Van Gogh's journey through the many twists and turns of his tumultuous and exciting life.