wizzardss
n 2021 tarihinden beri üye
Ortalaması
Ortalaması
Yıllara Göre Puanlar
wizzardss'in Puanlamaları
Filtrele:
Sırala:
Destansı bir bar maratonu denemesinden 20 yıl sonra, beş çocukluk arkadaşı içlerinden biri içki maratonunu yeniden denemeye karar verince bir araya gelirler. Gönülsüz arkadaşlarıını doğdukları yere geri dönmeye ve efsanevi bar “Dünyanın Sonu”na ulaşmaya 40 yaşındaki Gary King ikna eder. Geçmişleriyle bugünlerini uzlaştırmaya çalışırken, gerçek mücadelenin gelecek olduğunu ama sadece kendilerinin değil tüm insanoğlunun geleceği olduğunu fark ederler. “Dünyanın Sonu”na varmaları dert edecekleri son şeydir.
Köyünde huzur dolu bir yaşamı olan Ashitaka, bir gün ormandan kötü bir varlığın gelmekte olduğu fark eder. Ormanın sınırından hızla çıkan Orman Tanrısı, değdiği her şeyi yok ederek ilerlemektedir. Köyünden küçük bir kızı kurtarmak için, canavara dönüşmüş olan Orman Tanrısı'na saldıran Ashitaka, mücadele sonunda canavarı öldürür ama ölümcül bir yara alarak lanetlenir.Bu lanetten kurtulmak için bir yol aramak üzere köyden ayrılan Ashitaka, kendisine yardım edebileceğini umduğu Ormanın Ruhu'nu aramaya başlar. Ancak Ormanın Ruhu'nu arayan başkaları da vardır: Lady Eboshi ve Irontown sakinleri. Lady Eboshi ve Prenses Mononoke arasındaki savaşta kazanan olmadığını ve hem insanların hem de doğanın zarar gördüğünü fark eden Ashitaka, onları durdurmaya çalışacaktır.
Bir çağ değişirken doğmuş olan bir kadın, geçirdiği bir kaza sonucu hiç yaşlanmamakla 'ödüllendirilir'. Mucizevi bir şekilde neredeyse 80 yıldır, 29 yaşında kalmayı başaran Adaline Bowman, münzevi bir hayat sürüyor, sırrını ortaya çıkarabilecek hiç kimseyle fazla yakınlaşmıyordu. Tesadüfen karizmatik yardımsever Ellis Jones'la tanışması hayata ve aşka duyduğu tutkuyu yeniden tetikler. Ellis'in anne babasıyla geçirdiği bir hafta sonu, gerçeğin ortaya çıkması tehlikesi yaratınca, Adaline, hayatını sonsuza dek değiştirecek bir karar verir.
Bir genç, eski doğum günü kayıtlarında bir anda olmaması gereken bir silüet görür. Biraz daha dikkatli incelediğinde bunun bizzat kendisi olduğunu fark eder. Kayıttaki görüntüsüne anlam vermeye çalışırken, bu olayı anlattığı arkadaşlarıyla birlikte babasının bodrumda saklı eşyalarını araştırmaya başlar. Meraklı gençler bir kutuda elektronik aletler ve bir yapım şeması bulur. İşlerini bitirdiklerindeyse ellerinde nasıl isterlerse öyle kullanabilecekleri bir zaman makinası vardır. Başta derslerden geçmek, kaçırdıkları konsere gitmek gibi masum "geri dönüşler" yapsalar da, kısa sürede işler çığırından çıkacaktır. İddiaları kazanmak için kullandıkları Almanac, tarihte sapma yapacak olaylara yol açacaktır.
Gerçek olaylara dayanan "Argo" altı Amerikalıyı kurtarmak için düzenlenen, İran rehine krizinin sahne arkasında ortaya çıkan ve halkın yıllar sonra öğrendiği gizli bir operasyonu anlatıyor. İran devriminin kontrol edilemeyecek noktaya ulaştığı dönemde, 4 Kasım 1979'da militanlar Tahran'daki ABD elçiliğine saldırırlar ve içeride bulunan 52 Amerikalıyı rehin alırlar. Ancak tüm bu kaosun ortasında altı Amerikalı kaçmayı başarır ve Kanada büyükelçisinin evine sığınır. Bulunmalarının ve büyük olasılıkla öldürülmelerinin an meselesi olduğunun farkında olan Tony Mendez (Ben Affleck) adında bir CIA "sızma" uzmanı altı Amerikalının ülkeden sağ salim çıkmasını sağlayacak riskli bir plan yapar. Böylesine inanılmaz bir plan ancak filmlerde olmaktadır...
1841'de New York'ta yaşayan Solomon Northup, kendisini müziğe adamış siyahi bir adamdır. Ailesiyle birlikte yaşayan Solomon, özgür yaşayan ve istediği şeyleri yapabildiği için mutlu bir adamdır. Fakat bir gün bir müzik işi için 2 adam ile tanışır ve çalışmak için Washington'a gider. İnandığı medeni dünya alt üst olur çünkü kendisini kaçırıp Güney'de bir çiflikte köle olarak çalışması için satarlar. Özgürlüğünü korumak için verdiği tüm emekler ve mücadele yerle bir olmuş, hayatı kabusa dönmüştür. Bu cehennemde Solomon acıyı, şiddeti, küçük düşürülmeyi yeniden öğrenecek ve isyan etmeye cesareti olmayan br grup insanın umutsuzluğuna şahit olacaktır. Sevdiklerini ve hayatını geri almak için ne yapması gerektiğini kesinlikle bulmuştur...
Riggan adlı bir tiyatro oyunun baş oyuncusu provalar esnasında beklenmedik bir biçimde yaralanır ve yerinin acil olarak doldurulması gerekir. Lesley ve onun en yakın arkadaşı olan Jake'in önerisiyle bir zamanların gözde yıldızı olan Mike Shiner baş aktörlüğe getirilir. Mike sahneye çıkma hazırlıkları yaparken, oyuncu olan sevgilisi Laura, kişisel asistanlığını yürüten kızı Sam ve mükemmeliyetçi eski karısı Sylvia baş etmek durumunda kalır. Başrolde Micheal Keaton'ı seyredeceğimiz filmde ünlü aktöre Amy Ryan, Naomi Watts, Zach Galifianakis, Andrea Riseborough ve Emma Stone eşlik ediyor. Kara komedi türündeki bu film, Paramparça Aşklar Köpekler (2000) , 21 Gram (2003), Babil (2006), Biutiful (2010) gibi farklı yapımlarla karşımız açıkmış olan Meksikalı sinemacı Alejandro G. Iñárritu'nun imzasını taşıyor.
Gerçek bir hikayeden uyarlanan Spotlight, taciz olayıyla gündeme gelen bir kilisenin kendini aklamaya çalışmasını ve bu tacizi aydınlatmaya çalışan Boston Globe gazetesi yazarlarını konu alıyor. Gazetenin yazarlarından oluşan “Spotlight” takımı, Katolik Kilisesi’ndeki taciz iddilarıyla ilgili eski defterleri deşer. Bir senelik araştırmaları sonucunda, Boston’ın üst düzey dini, yasal ve idari birliğine ait on yıllarca gizlenen gerçeklere parmak basılır.
Kiki 13 yaşında bir cadıdır. Geleneklere göre tam bir cadı olabilmesi için bir yıl kendi seçeceği bir şehirde ailesinden ayrı yaşaması gerekmektedir. Kiki, kedisi Jiji ile annesinin hediye ettigi süpürgeye binerek evinden ayrılır ve başka cadısı olmayan bir şehirde karar kılar. Kiki, şehirde uçma yeteneğinden faydalanacağı bir kurye servisi açmak istemektedir. Şehirdeki ilk gününde tanıştığı birinin fırınında ona yardımcı olurken aynı zamanda hayalini kurduğu işi yapmaya başlar ve zamanla cadılık yeteneklerini kaybettiğini fark eder. Yeteneklerini tekrar kazanmaya çalışırken bir arkadaşının da hayatını kurtarması gerekir.
Borderline kişilik bozukluğu tanısıyla ailesinden koparılarak “Claymoore” adlı psikiyatri kliniğine yatırılan yazar adayı genç Susanna Kaysen’in (Winona Ryder) buradaki personel ve hastalarla yaşadığı hüzünlü, heyecan verici, iç burkucu ilişkinin hikayesini anlatan film yazar Susanna Kaysen’in aynı adı taşıyan romanından uyarlanmıştır.
Eyalet Akıl Hastanesi'nde kısa bir tatil kulağa pek de kötü gelmiyor, öyle değil mi? Randle P. McMurphy (Jack Nicholson), damarlarında kan yerine elektrik dolaşan, ağzı çok iyi laf yapan özgür ruhlu bir mahkumdur. McMurphy, deli numarası yaparak kendisini "kaçıklar" olarak nitelediği adamların yanına aldırır. Ve hemen ardından, onun bulaşıcı düzensizlik sevdası yeni geldiği yerdeki uyuşturucu rutinle karşı karşıya gelir. McMurphy Dünya Kupası maçları oynanırken, yeni arkadaşlarının yatıştırıcı ilaçlara boğulmuş bir şekilde ortalıkta bornozlarla dolaşmasına dayanamaz. Guguk Kuşu, sinema tarihinin en unutulmaz filmleri arasında yeraldı, insanoğlunun içgüdüsel özgür ve serbest olma ve bunu ne pahasına olursa olsun koruma özelliğine adanmış bir hüzünlü şarkıya dönüştü, bir de Oscar mucizesi gerçekleştirerek Capra'nın Bir Gecede Oldu'sundan beri ilk kez, dört büyük ödülü (en iyi film, yönetmen, kadın ve erkek oyuncu) birden alabilen film olarak sinema tarihlerine geçti.
Nazi Almanya'sının tıpkısının aynısı bir başka diktatörlükte, kararları ve yönetimi ile ülkesini kırıp geçiren Diktatör Adenoid Hynkel, ülkede kendisine ikizi kadar çok benzeyen son derece saf karakterli bir Yahudi berberin yaşadığından habersizdir. Hynkel'in askerleri Yahudileri teker teker toplama kamplarına götürmek üzere toplarken Yahudi Berber'in Hynkel'e olan benzerliği nedeni ile onu Büyük Diktatör zannederler ve bu benzerlik büyük bir karışıklık yaşanmasına neden olur. Charles Chaplin'in Nazi Almanya'sını ve Hitler'i hicvettiği bu eğlenceli komedi, sinema tarihinin en başarılı hiciv örnekleri arasında yer alıyor.
Amerikan başkanı Kennedy'nin tartışmalı suikastı ardında onlarca sanık ve komplo teorisi bırakır. New Orleans bölge savcısı Jim Garrison ise, Başkan John F. Kennedy suikastıyla ilgili yürüttüğü soruşturma ile olayın ardında yatan gerçekleri ortaya çıkarmaya kararlıdır.
The story of U.S. President Lyndon Baines Johnson from his young days in West Texas to the White House.
Alfie aslında kötü birisi değil. Sadece karşı cinse inanılmaz bir zaafı var.
Hatta “kuşlar”ın onun için karşı konulmaz olduğunu ve bu durumun onun doğuştan mizacının bir parçası bile olduğunu söyleyebilirsiniz.
Michael Caine’in yıldızlaştığı film müstehcen ve vahşi bir komedi olduğu kadar seks ve günahlarla da dolu. Eğlenmek isteyenler için Alfie, çekici, hoş ve sürükleyici. Daha fazlasını isteyenler içinse Alfie hikaye anlatımıyla zaman zaman trajik ancak son derece sade ve dokunaklı.
Henüz sevdiği kadınla tanışmamış bir adamla tanışın... Alfie için hayat, kadınların sunduğu her şeyden zevk almaktır. Zengin dullardan, çocuğu olan bekar kız arkadaşına kadar Alfie her şeye sahiptir... Ve bu halinden oldukça memnundur. Ancak bu playboy yaşam tarzının sonuçları, hayatındaki kadınları ve en yakın arkadaşını aniden etkileyince, Alfie hayatta romantizmden başka neler olabileceğini düşünmeye başlar. Eğer varsa tüm bu yaşadıkları nedir?
Temmuz 1962’de, tarih bölümü mezunu Edward Mayhew (Billy Howle) ve bir yaylı çalgılar dörtlüsünün kemancısı olan Florence Ponting (Saoirse Ronan) evlenir ve balayılarını Dorset kıyısındaki Chesil Plajı’nda küçük bir otelde geçirirler. İkisinin de apayrı kökenleri olmasına rağmen birbirlerini çok sevmekte ve iyi anlaşmaktadırlar. Ancak aralarında bunca zamandır konuşmadıkları bir konu vardır: Cinsellik. İlk cinsel ilişkilerine girerken ciddi sıkıntılar yaşarlar; Edward aşırı heyecanlıdır, Florence’ın ise cinsel ilişkiye olumsuz bakmasına yol açmasına sebep olan çocukluk travmaları vardır. Edward’ın aşırı heyecanı Florence’ın çocukluk travmalarının tetiklenmesine neden olur. Birbirlerini anlamakta zorlanmaları ve suçlayıcı davranmaları aralarında ciddi çatışmalar yaşanmasına yol açacak ve ikisinin de hayatını bambaşka bir noktaya sürükleyecektir.
1981 yapımı Franco Zeffirelli filmi Endless Love'ın yeniden uyarlaması olan yapıtta iki gencin sınırları zorlayan bir aşk hikayesine tanık oluyoruz. David Axelrod ve Jade Butterfield tanışır ve başta aileleri olmak üzere tüm dünyaya meydan okuyacakları bir ilişkiye başlarlar. Zira Jade'in ailesi bu ilişkiye kesinkes karşıdır ve kolay kolay pes etmeye niyetleri yoktur. Artık ilişkilerinin önünde oldukça zorlu engeller vardır, ancak bu engeller ilişkilerini sadece daha karışık, karanlık ve saptantılı bir hale getirmeye yarar. Modern bir Rome ve Juliet hikayesi niteliğinde olan filmin başrollerini Alex Pettyfer ve Gabriella Wilde paylaşıyor...
Eğer bu listenin bir kopyasını CSV olarak dışarı aktarmak istiyorsanız, aşağıdaki "Dışarı aktar" butonuna basın. Aktarmayı gerçekleştireceğiz ve e-mail yoluyla size göndereceğiz. Listenizin boyutuna bağlı olarak, tamamlanması birkaç dakikayı bulabilir.