Apartmanda çatı onarımının uzaması huzursuzluk yaratır. Nazan hanım, işinin başında koştururken, Sabri bey bunu icraat gösterisi olarak değerlendirir. Bu karışıklıkta Halis'in ortadan kayboluşu da Davut Usta ile Ulrike'yi telaşlandırır.

Ağabeyi ile baba evinde akşam yemeği yiyen Şükrü'yü eve döndüğünde Ali karşılar. Nazan yorgundur ve Şükrü'yü iyice şaşırtır. Çatı onarımı sırasında en az ustalar kadar çalışan Halis'i evde bir sürpriz bekler. Davut usta ve Ulrike hanım Halis'e Abadi isimli beyaz küçük bir köpek satın almıştır.

Doktor Türkan hanım, Sabri bey'in boş olan karşı dairesini tutmuş ve muayenehane açmıştır ancak Sabri bey apartmanda işyeri istemediği için bu duruma muhaliftir. Yöneticiliğe başladığından bu yana Sabri beyin muhalefeti ile karşılaşan Nazan hanım, apartman işlerine kendisini kaptırmış, yeni projeleriyle, yöneticilikte farkını ortaya koymuştur. Şükrü, karısındaki bu hırsı hayretle karşılar. Şevket bey ve Mine hanım hafta sonunu Antalya'da geçirmeye karar verirler. Şükrü bey işten eve geldiğinde aldığı haber karşısında şok olur, Kızı Bilge ve nişanlısı Osman Stockholm'e yerleşmeye karar verdikleri için erken nikah yapmak isterler.

Kızı Bilge'nin kendilerine haber vermeden nikah tarihi alması, Nazan'ın uykularını kaçırır ve nikaha gitmemeye karar verir. Şükrü babalığın verdiği sorumlulukla bunalırken, şirkette de gelen giden başının etini yer. O akşam evde toplanan aile, bir yandan Bilge'nin sürpriz kararını tartışırken, diğer yandan da Nazan'ı nikaha gitmesi için ikna etmeye çalışırlar, ancak ortalık karışır ve kabak Ali'nin başına patlar.

Bilge'nin nikahından sonra bütün aile Şükrü'lerin evinde toplanmıştır. Şükrü ve Nazan'ı Şevket, Mine, Nimet ve Raşit teselli ederlerken, Leyla da gözyaşlarını tutamaz. Apartmandakiler de Bilge hakkında çeşitli rivayetleri ortaya atarken, kapıdan uğurlanışa da eşlik ederler.

Apartman sakinleri evlerinde oturup sayım memurunu beklemeye koyulurlar. Nazan, herkes evde olduğu için, merakla beklenen doğalgaz kazanının açılış törenini bugüne getirir. Sabri Bey'e göre bu bir icraat gösterisidir. Halis, köpeğini almış bahçe sınırları içinde gezdirirken, Yonca da günlerden sonra ilk kez, babasının gelip kaçırma korkusu olmadan dışarı çıkar. Sokağa çıkma yasağına en çok üzülen kişi Sultan Hanım'ı göremeyeceği için Halil efendi olur.

Gülsüm, aylık ücretle doktor Türkan Hanım'ın yanında işe başlar. Sabri bey, kaynanası Suna hanım ile evini dolar karşılığı kiraya vermek üzere gidince Ayla hanım paralar gelmeden alışverişe çıkar. Halil bey yeni arabasıyla apartmanın önüne gelir. Doktor Türkan hanım apartmana iyice ısınır ancak apartmandakilerin yoğun ilgisi sebebiyle ücretli hasta muayene edemez.

Galip askerden dönmüş, Davut ustaların yanına çalışmak için gelmiştir. Apartmanda bu yeni kişinin kim olduğu ve kime geldiği büyük bir merak konusudur. Sabri bey bu konu ve apartmana yapılacak diyafon projesi yüzünden yönetici Nazan Hanım'ın arkasından söylenir. Sedat yeni kerevit ihracatı projesini Şükrü beyle paylaşır, ayrıca Şükrü Bey'den bir miktar borç para ister. Bu arada Ulviye hanım, Galip'in pis olması sebebiyle evlerine taşınmış olmasını pek hoş karşılamaz. Davut usta dükkânını açmak için artık gün saymaktadır. Cafer ve Gül, apartmanın önünden geçen Yengeç Hüseyin'den Sultan Hanım ve Halil Efendi'nin sözlendiğini ve yakında evlenecekleri haberini alır ve çılgına dönerler. Halil efendi yeni arabasıyla Sultan Hanım'ı da yanına alarak düğün alışverişine çıkar. Galip ilk iş gününde eline çekiç kaçırınca Halis ve Davut ustayla birlikte Türkan Hanımın muayenehanesine gider.

Sedat sayesinde girdikleri kerevit işi olumlu sonuçlanınca, Şevket ve Şükrü beylerin yüzünde güller açar. Şevket bey bu parayla borçları kapatmak isterken, şirket çalışanları da zam beklemektedir. Mine hanım ise para bankaya transfer olmadan payını alacaktır. Sabri bey toplu para peşindedir. Kaynanası Suna Hanım'ın evine talip olan yeni bir kiracıyla görüşmek üzere, peşinat ve kaparo hesapları yaparak evden çıkar. Halil Bey ise Sultan hanımla evleneceğini artık çevresine kabul ettirir. Bu durum Cafer ve Gülsüm'ü çıldırtacaktır. Ailesine kızıp evden Dedesinin yanına kaçan Ali, evine geri dönecektir.

Halil bey Sultan hanımla evlenir. Cafer ve Gül bu konuda babalarına karşı çok öfkelidirler. Nikah dairesinden eve giden konuklar ve yeni evliler, bu mutlu günü kutlarlar. Ergun ve Abbas'ın boşboğazlıkları Şükrü beyi kızdırır. Bu arada Mine hanımın estetik derdi Şevket beyi üzer. Ayla hanım Sabri bey'e darılıp annesiyle birlikte evi terk eder. Sabri bey kısa bir süre de olsa onlardan uzak kalacağı için gayet mutludur. Nazan hanım ve Ali, Şükrü beyin doğumgünü münasebetiyle sürpriz bir hazırlık yaparlar.

Davut Usta yeni dükkânını açmıştır ancak yeğeni Galip'in dükkânda sürekli fare gördüğünü söylemesi işleri karıştırır. Mine Hanım'ın estetik ameliyat olmakta ısrar etmesi, ailede günün konusu olur. Gerdek gecesi yataktan düşen Halil Efendi'nin kolu dirseğe kadar alçıya alınır. Bakımını yeni eşi Sultan Hanım üstlenirken Gül her şeye rağmen babasına ilaç taşır. Mahallede Halil Efendi'nin kolunu nasıl kırdığına dair söylentiler dolaşmaktadır. Sabri bey sonunda kayınvalidesinin evini ingilizlere dolar karşılığında kiraya verince Büyük Hanım Suna Sabri beylerin evine taşınır. Dolarların hatrına şampanyalı yemek hazırlar.

Nazan Hanım İsveç'e kızının yanına gitmek için hazırlıklara başlar. Bu arada Leyla Hanım'da Nazan ile birlikte gitmeye karar verir. Mine Hanım estetik ameliyatı kararından vazgeçer ancak bu sefer de Tahta Kafa Raşit'in gençleşme çabaları ortalığı karıştıracaktır.

Nazan Hanım çok özlediği kızı Bilge'nin yanına gitmek için hazırlıklarını tamamlar, Mine Hanım ile alışverişe çıkarlar. Leyla Hanım'ın pasaport işlemleri ailede ufak çaplı bir krize sebep olur. Halil bey günler sonra ilk kez işe çıkar. Kayınbiraderi Yengeç Hüseyin, yaklaşan yılbaşı münasebetiyle iki hindi satın alır. Bu arada Hüseyin, kızkardeşine eniştesini ele geçirebilmesi için bir takım tüyolar verir. Sabri bey aldığı dolarlar sonrasında çok mutludur, daha önce hiç yapmadığı şekilde bir yılbaşı alışverişi yapar. Davut usta sırt ağrısı çekmektedir ve çözüm olarak eskiden kalma yöntemlere başvurur.

Nazan, Bilge ile Osman'ın işleri nedeniyle İsveç'e gidiş tarihini erteler. Leyla Hanım ise bu sayede vize ve pasaport işlerini tamamlar. En sonunda gelin kaynana birlikte İsveç'in yolunu tutarlar. Karısı, geliniyle İsveç'e gidince yalnız kalan Hüsnü Bey, oğullarıyla birlikte bekarlığın keyfini çıkartır. Nazan Hanım'ın İsveç'te oluşu apartmanda da bir otorite boşluğu yaratır. Sabri Bey, aksilikleri fırsat bilip, yönetici vekili gördüğü Şükrü Bey'i sıkıştırır. Bu sırada Davut Usta'nın belinden rahatsızlanıp yataklara düşmesiyle, dükkânı idare etme işini üstlenen Halis ve amcaoğlu Galip, şehvetlerinin kurbanı olurlar. Dükkânı Yengeç Hüseyin'e emanet ederek, keyifli bir gün geçirirler. Üzerine de tatlı yiyip, dükkâna döndüklerinde tatsız gelişmelerle karşılaşırlar. Çünkü olayı öğrenen Davut usta ve Ulrike hanım öfkeyle onları dükkânda beklemektedir.

Şükrü ve Babası Hüsnü Bey, Leyla ile Nazan hanımların İsveç'ten dönüşleri öncesinde birlikte kaldıkları son gecenin tadını çıkartırlar. Bu eğlenceli gecenin sonunda en çok zarar gören Şükrü bey olur. Karısı Mine Hanım'dan izin alamayan Şevket bey bu eğlencenin dışında olur. Ertesi gün Leyla Hanım ve Nazan'ı karşılamaya giden Hüsnü Bey, Şevket, Şükrü bey ve Mine hanım bir sürprizle karşılaşır. Halil bey ve yeni karısı Sultan hanım, Cafer'lere akşam gezmesine gelirler. Halil beyin bileği iyileşmiş görünürken, karısı Sultan Hanım'ın kolundaki bilezikler Gülsüm'ün gözünden kaçmaz. Davut Usta'nın belindeki rahatsızlık hafiflemiştir. Ulrike'nin yardımıyla hazırlanıp işe giderken, peşine takılan Halis ceza süresini tamamlamadığını için evde kalmak zorundadır. Babasına fena içerleyen Halis, Sabri Bey'in de ortak olduğu bir intikam alma planı hazırlar. Cemil bey hastalanır, soğuk kış günlerini merakı yüzünden pencerede geçirmenin acısını, hastalanıp pencereden uzak kalarak çeker.

Leyla ve Nazan hanımlar İsveç'ten hayal kırıklığıyla dönerler. Leyla Hanım soğuktan ve Nazan'dan son derece hoşnutsuzdur. Üstüne üstlük, yaşadığı hava değişimleri yüzünden yataklara düşer. Hacer ve Hüsnü beyin özenli bakımıyla kendine gelmeye çalışır. Bu arada ziyarete gelenlere de gezisinin nasıl hezimete dönüştüğünü anlatıp, yakınmadan edemez. Leyla Hanım'a herkes İsveç Lokumu yakıştırması yapar. Bu arada Şevket ve Şükrü beyler, Tak Tak Sedat aracılığıyla kazançlı bir anlaşma yaparlar. Sabri Bey ise kayınvalidesininin göz muayenesinin çıkartacağı masrafa takılır. Cemil tedavisi sebebiyle camlardan uzun süre uzak kalır.

Okullar tatil olur ve Ali karnesini alır. Ancak, uygulanmakta olan kredili sistemi çözemediklerinden Şükrü ve Nazan karne hakkında fikir sahibi olamazlar. Tekrar tekrar anlatılmasına rağmen Şükrü oğlunun başarılı olup olmadığını anlayamaz. Bu arada Cafer, apartmandaki su ihtiyacını karşılamaya hazırlanmaktadır. Kayınbabasından alacağı triportörle taşıyacağı sulardan ek kazanç beklentisi içindedir. Davut Usta ise haklarını alamadıkları gerekçesiyle işleri yavaşlatan Halis ve yeğeni Galip'i dükkânda kovar. Sabri beyi büyük hanımın gözlerini kendi yöntemleriyle muayene ederken, Ayla hanım da renkli lens isteyecektir.

Şükrü, Nazan, Ali, Hüsnü, Leyla, Mine ve Şevket pazar günlerini birlikte ormanda geçirirler. Hava soğuk olmasına rağmen, yapılan piknik hem spor hem de güzel bir aile toplantısına dönüşür. Doğaya dönüş gezisi gerçekleşmeyen Ali, bu özlemini ailesiyle yaptığı gezide gidermeye çalışır. Su ticaretini sürdüren Cafer, bu işten daha fazla kar edebilmek için bir çözüm bulur. Bu sayede hem çoluk çocuk pazar keyfi yapacak, hem de suyu bedavaya getirecektir. Şirket tatil olmasına rağmen, temizlik için orada bulunan Hacer ve nişanlısı Abbas ise gelecekleri konusunda şiddetli bir kavgaya tutuşurlar. Yetişen Ergun sayesinde olay tatlıya bağlanır.

Nazan ile Şükrü evlenip İsveç'e yerleşen kızları Bilge yüzünden tartışırlar. Tartışmanın nedeni Bilge'nin İsveç'te maddi sıkıntıya düşüp babasından yardım istemesidir. Şükrü ise baba olmanın verdiği sorumluluk ile kızının düşüncesizliği arasında bocalar, annesi ile ağabeyine akıl danışmadan edemez. Apartmanda ise Ayla Hanım kendisini ehliyet sevdasına iyice kaptırmış, sürekli ders çalışırken Sabri Bey'de yönetici seçilebilmek için komşu ziyaretlerine başlar. Şirketteki hava ise Tahtakafa Raşit'in ani ziyaretiyle oldukça neşelenir. Çünkü Raşit Bey kendisine politikada genç bir imaj kazandırdığına inandığı peruğunu Nimet Hanım'dan gizli takıp şirkete gelmiştir.

Şükrü, sonunda karısı Nazan'ın düşüncesine uyar. Kızının istediği parayı verecektir. Leyla Hanım verilecek parayı fazla bulup gelinine muhalefeti sürdürür. Cafer ise Halil Pazarlama'nın müracaattaki telefonuna gelen yüksek miktardaki faturayı Halil'e götürdüğünde ortalık bir anda karışır.

Apartmanda beklenen yönetici seçimi nihayet gerçekleşecektir. Cafer ve Gülsüm aşağıda toplantının sonucunu merak ve endişeyle beklerken, bir süre sonra Sabri Beyin zafer çığlıklarını duyarlar. Sabri bey, özlemle beklediği yöneticiliğe yeniden kavuşmanın sevincini yaşarken, Cafer'in içi kan ağlamaktadır. Ancak yönetime ortak olan Cemil, daha ilk günden Sabri'yi bezdirir.

Şükrü ile Şevket, gittikleri yurtdışı gezisinden dönmeleri gereken tarihte dönmemişlerdir. Gezilerinin uzadığını bildiren bir telefon etmemeleri de tüm ailede merak uyandırır. Sabri ise apartmanda yöneticiliğini tüm azametiyle sürdürürken Halil Pazarlama'nın ziyareti ortalığı karıştırır.

Davut, Halis ile Galip'i bayram öncesi hamama götürür. Doktor Türkan, Cafer ve Gül ile arefe gecesinden bayramlaşıp çıkarken, Sabri apar topar onu evine davet eder. Bir gece önceden bayram harçlıklarının hesabını yapan Ali de babasıyla anlaşamaz.

Ali sakal traşı olmaya başlamıştır. Şükrü oğlunun kendi traş takımlarına musallat olmasından rahatsızdır. Sabri'nin istibdat yönetiminden bıkan Cafer de Cemil'i ona karşı kışkırtarak, hakkından gelmek ister.

Ali, 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü sebebiyle okulda hazırlayacakları oyunda rol alacaktır. Ali evde rolüne çalışırken Şükrü de oğluna yardım etme bahanesiyle metni alıp havaya girer. Halis'in ise hastalığı geçer. Ancak bu kez Halis'ten mikrobu alan Ulrike hastalanır. Sedat'ın bir işi halletmek üzere Antalya'ya gitmesi gerekince karısı Serpil'den izin almak Şükrü'ye düşer. Sabri bey, yönetici yardımcısı olarak Cemil'in tanımadığını bildiren bir yazı astırıp olağanüstü hal ilan eder. Bu arada Ayla'nın otomobil kullanma sevdası ortalığı hareketlendirir.

Ali, gece oldukça geç bir saatte eve döndüğü için babası Şükrü'nün hoşgörü sınırını aşar. Oğluna karşı gereken tavrı koyan Şükrü, Ali'nin de altta kalmaması sonucu güne sinirli başlar. Raşit, aylar süren seçim maratonunun sonunda yataklara düşer.

Şükrü'lerdeki sabah telaşının arasında Serpil'in çat kapı gelmesi, Sedat ile aralarının henüz düzelmediğinin işaretidir. Şükrü ve Nazan arabuluculuk yaparak, gerginliği yumuşatmaya çalışırlar. Halis'in işyerine orgunu götürmeye kalkışıp tulumlarını da giymek istememesi Davut Usta'yı çıldırtır. Suna hanım ise parasını Ayla'ya verir. Bunun üzerine Ayla ve Sabri, paranın kimde duracağı konusunda tartışırlar.

Mine, üyesi bulunduğu kulübün bir toplantısını şirkette yapmaya karar verir. Kadınların çay kahve istekleri ve telefon trafiği şirketteki işleri aksatır. Ali, otomobili izinsiz aldığı için korkup, dedesinin evine sığınır. Suna hanım, rüyasında gördüğü kocası Ruknettin'in mezarını yeniden yaptırmaya karar verir. Masraflardan korkan Sabri bey ise var olan mezarı kayınvalidesine sevdirme telaşına düşer.

Suna Hanım sabahın erken saatinde evdekilere de haber vermeden dışarı çıkar. Sabri ile Ayla, anneleri geri dönmeyince telaşlanırlar. Cemil yine ortalığı karıştırır. Halis, babasıyla işe gitmek üzere dükkândan ayrılır. Geri döndüğünde, gördüğü manzara karşısında çok şaşırır.

Leyla Hanım'ın oturma odasını yenilemesi, tüm ailede çeşitli yorumlara yol açar. Şevket ile Şükrü'nün ekonomik sıkıntıları olduğu bir sırada, annelerine parasal destekte bulunmaları Nazan ile Mine'nin huzurunu kaçırır. Davut usta artan kiloları nedeniyle Doktor Türkan Hanım'ın verdiği rejimi uygular. Ancak, Halis ile Galip'in öğle yemeğine saldırınca fenalaşır. Şirkette yaşanan mali kriz, özellikle Ergun'u güç duruma sokar. Gelen tahsildarlardan kaçan Şükrü ve Şevket'te odalarına kapanırlar.

Anneler günü nedeniyle Nazan ile Mine, Leyla Hanım'a hediye almak üzere alışverişe çıkarlar. Sabri bey ile Ayla Hanım'da biricik anneleri Suna Hanım'ın anneler gününü unutmaz. Büyükhanımı Gülsüm'e emanet edip çarşıya çıkarlar. Davut Usta, sıkı perhize tam bir kuşatma altında devam ederken Halis ise babasını imrendirecek her türlü yemeği iştahla mideye indirir.

Apartmanda 19 Mayıs coşkusu yaşanmaktadır. Cafer, Bakkal Yusuf Efendiden Halil Bey'in Ümraniye'de dört katlı apartman aldığı haberini alır. Apartmanın Sultan Hanımın üzerine yapılması ihtimali Gül'ü çıldırtır. Davut usta diyete başlamıştır ve zor günler geçirmektedir. Davut Usta, Halis ve Ulviye sağlıklı yaşam koşusuna çıkarlar ve Davut Usta yolu bitiremez. Halil Bey yeni apartman alması sebebiyle adak adamak için Yengeç Hüseyin'le kurban pazarına gider. Cafer ev haberini doğrulayabilmek için Halil Beylerin evini ziyaret eder, ancak Halil Bey Cafer'in gelme sebebini anlar ve bastonunu kafasına indirir.

Şükrü, Nazan, Ali, Şevket, Mine, Hüsnü ve Leyla bayramı birlikte bir kıyı otelinde geçireceklerdir. Nimet ile Raşit de İspanya gezilerini iptal ederek onlara katılırlar. Davut ile Ulrike de Halis ile Galip'i bir lunaparka götürür.

Şükrü ile Şevket işlerinde zor günler yaşarlar. Bu durum şirket çalışanlarını da kara kara düşündürür. Şükrü'nün evden erken çıkışını fırsat bilen Ali, babasının bir gömleğine el koyar. Cemil, koşularını tüm hızıyla sürdürürken, çocuğu olacağı söylentisini de kendi ağzından her tarafa yayar. Bu arada Halis, Dilek ile birlikte yiyecekleri çöp şişlere Cemil'in de ortak olmasından rahatsız olur ve ona gereken uyarıyı yapar. Halil Efendi ise belli etmemeye çalışsa da, vitamin hapları alıp gençleşme sevdasındadır.

Raşit'in şirkete olan ortaklığı, ailenin kadınlarını, özellikle de Mine'yi huzursuz eder. Suna hanım ile kızı Ayla, alışverişe çıkarken Sabri bey ile kavga edip küserler. Halil efendi satın aldığı bitmemiş apartmanı oğulları, Hüseyin ve Sultan'ın da yardımıyla dört koldan çalışarak bitirmeye niyetlidir.

Cafer, kapıcı aylığının yetmediğini savunarak isyan bayrağını açar. Zam almadan, servise çıkmayacağını söyler. Ali, okulların son günü karnesini almak için giderken Nazan ile Şükrü'de de meraklı bir bekleyiş vardır.

Şevket, Şükrü ve Ali yanlarına yiyecek ve içeceklerini de alıp, babalarına giderler. Bu arada Cafer'e yapılacak zammın görüşülmesi için toplanan apartman yönetim kurulunun aldığı karar, Sabri ile Cafer'i memnun etmez. Bunalan Sabri, karısı ve kayınvalidesi ile birlikte gezmeye çıkacakken, Suna Hanım'ın karar değiştirmesi üzerine, onlara restini çekip kendini sokağa atar. Halis ile Galip ise maça gitmek için izin alıp evden dışarı çıkarlar. Ancak, fena halde dayak yeyip eve döndüklerinde yalanları ortaya çıkar.

Tahtakafa Raşit, Şükrü ile Ali'nin şirketteki tavrından çok alınır. Bu arada Halil Efendi ve Yengeç Hüseyin, inşaatta ihmal edilmiş olan lağımı açmak için kolları sıvarlar. Davut Usta'dan aldıkları malzemelerle çalışmaya giderler. Ancak Hüseyin'in cin fikirliliğinin yol açtığı bir olay, Halil Pazarlama'nın sonunu hazırlayacak gibi görünmektedir.