İyiyle kötü arasındaki mücadelenin epik bir anlatımı olan bu filmde, dünyanın kaderini değişterecek olan bir yüzükten kurtulmak için verilen mücadele anlatılıyor. Yıllar önce üretilen ve Orta Dünya topraklarına kandan başka hiçbir şey getirmeyen yüzüklerin sonuncusu, üretiminden yüz yıllar sonra ortaya çıkar. Amcasının kendisine emanet ettiği yüzüğün nelere kadir olduğundan habersiz olan Frodo, büyücü Gandalf'ın anlattıkları sonrasında dehşete kapılır. Bu yüzükten ve savaşlardan kurtulmanın, gücünü toplamaya çalışan Sauron'u engellemenin tek yolu yüzüğü yok etmektir. Yüzüğü yok edilebileceği tek yer olan Mordor'a götürmek için kendini feda eden savaşçılardan oluşan bir ekip oluşturulur. Çok uzun ve çetin geçecek olan yolculuk başlar. Orta Dünya'nın kaderi, bu insanların ellerindedir.
3 çılgın lise öğrencisi, kaybeden hallerinden kurtulmak ve 'biraz' eğlenmek için büyük bir doğum günü partisi düzenlerler. Fakat gece ilerledikçe yüzlerce kişi partiye akın edecek ve işler çığırından çıkacaktır ve bu arada gündüzden beri kayıtta olan kamerayı da ellerinden düşürmeyeceklerdir.
Film, birbirinden yapı olarak tamamen farklı iki aileyi konu ediniyor. Ki-taek ve ailesi komple işsizdir ve varoşlarda yaşamaktadırlar. Ki-taek’in oğlu Ki-woo, bir arkadaşının referansı ile çok zengin, bir o kadar da saf olan Park ailesinin kızına İngilizce için özel ders vermeye başlar. Ancak bu onlara yeterli gelmez ve maaile Park ailesinin evdeki çalışanlarının adım adım kuyusunu kazarak çeşitli üçkağıtçılıklarla kapağı Park ailesine atmayı başarırlar. Ancak fazla açgözlülükleri ve beleşçilikleri günün birinde başlarına bela olacaktır.
Nicholas Van Orton hem iş hem de özel hayatında kontrolü elinde tutmaya alışkın, zeki ve başarılı bir işadamıdır. Bu düzenli hayatı, kardeşi Conrad'ın ona verdiği alışıldığın dışındaki doğumgünü hediyesi ile köklü değişikliklere uğrayacaktır. Artık bir ölüm kalımsavaşı başlamıştır.
Kraliçe Elsa, Christoph ile birlikte kardeşi Anna için sürpriz bir doğum günü partisi hazırlamaya karar verir ve bu parti için büyük bir çalışma başlar. Ancak Elsa’nın giderek artan sihirli güçleri bu sürprizi mahvetmek üzeredir. Acaba sürpriz parti nasıl sonuçlanacak, Elsa sürprizi bozacak mı, Elsa ve christoph’un çabaları boşa mı gidecek, tüm bu soruların cevabını Frozen Fever filmi ile hep birlikte izleyip göreceğiz.Sinemalarda Disney yapımı Cinderella filminden önce gösterilecektir.
Artık istediği işleri alamaz olan ve parası da suyunu çekmeye başlayan Nic Cage, kendisinin büyük bir hayranı olan zengin Javi'nin doğum gününe katılması için gelen 1 milyon dolarlık teklifi kabul eder. Javi ile iyi anlaşan Cage, CIA tarafından Javi'nin mafyatik yanını öğrenen ve CIA için gizli ajanlık yapmak durumunda kalır.
Geçmiş kuşaktan kalma mirasıyla Teksas Eyaletinin en büyük sığır çiftliğinin ve en geniş arazilerinin sahibi Jordan Benedict ödüllü bir atı satın almak için ülkenin diğer ucundaki bir at çiftliğini ziyaret eder ve çiftlik sahibinin dik başlı, entelektüel kızı Leslie'ye aşık olur. Evlenirler ve devasa bozkırın ortasındaki muhteşem Benedict Malikanesine gelirler. Malikane kız kardeş Luz Benedict yönetimindedir ve yönetimi yeni geline bırakmaya pek niyetli değildir. Üstelik kardeşi Jordan'la iyi geçinmeyi ve boyun eğmeyi reddeden, çiftlikte beraber büyüdükleri, babadan kalma yanaşma, asi ruhlu Jett Rink'i de koruması altına almıştır. Hikaye 1920'li yıllarda başlar ve bu dörtlünün ilişkileri çerçevesinde gelişir... 1950'li yıllara uzanan süreçte Teksas'ın ilk petrol devlerinin doğuşuyla geleneksel yaşamların sarsılışını görürüz.
Gençliğinde çok çapkın olan Maximo (Eugenio Derbez), mükemmel aşkı bulduğuna inanır ancak 25 yıllık evliliği hüsranla sonuçlanır. Artık hayatta tek başınadır. Bir gün ansızın kapısını çalan yeğeni Sara (Salma Hayek) ve onun küçük oğlu Hugo (Raphael Alejandro) sayesinde yeniden gerçek aşkı bulacaktır. Kendini yeni aşkına beğendirmesi için de elinde 25 yıl önceki çapkınlık numaralarından başka bir şeyi yoktur.
Rachel (Ginnifer Goodwin) New York'ta bir hukuk firmasında çalışan yetenekli bir avukat, cömert ve sadık bir arkadaş, en iyi arkadaşı Darcy'nin (Kate Hudson) kendisine sürekli hatırlattığı gibi ne yazık ki hâlâ bekâr bir kadındır. Ancak 30. yaş gününü kutladıktan sonra, müzmin iyi kız olan Rachel, kendini hukuk fakültesinden beri aşık olduğu Dex'in (Colin Egglesfield) kollarında bulur… gelin görün ki Dex, Darcy'nin nişanlısıdır..Darcy'nin düğünü yaklaşırken çılgınca geçen haftalar boyunca olaylar üst üste gelirken, Rachel kendini içinden çıkılması imkânsız bir durumda, Darcy ile paylaştığı değerli dostluğu ve hayatının aşkı arasında kala kalmış halde bulur.
16. yaş gününe girme heyecanı içerisindeki Abigail "Abby" Louise Jensen o geceki doğum günü partisinde gerçekleşeceğine inandığı 16 dileğini yazdığı listeyi dolabının kapağına asan Abby,kardeşi Mike tarafından fark edilir. Abby 'nin bu 16 dileğinin Celeste Anna Mae Routladge nin getirmiş olduğu bir arıyı yutması ile gerçeğe dönüşmesini izleyeceğiz.
Leslie Wright, NBA All-Star oyuncusu Scott McKnight ile çalışan bir fizik terapi uzmanıdır. Herşey yolunda gitmektedir, ta ki Leslie Scott'a aşık olmaya başladığını farkedene kadar...McKnight ise Leslie'nin çocukluk arkadaşı Morgan ile ilgilenmektedir. Leslie en iyi arkadaş rolünü sonuna kadar üstlenebilecek midir yoksa Scott aslında istediği şeyin yanıbaşında olduğunu görebilecek midir?
Robert Tisdall sahilde karısının cesedini bularak polise haber verir. Polis, bu cinayetin kendisi tarafından işlendiğini düşünmektedir, çünkü maktül onun yağmurluğunun kemeri ile öldürülmüştür. O, yağmurluğunun çalındığını iddia etse de kimseyi inandıramaz. Üstelik karısından kendisine iyi bir miras da kalmıştır. Mahkemeye çıktığında, suçlu olduğunu düşünen avukatı da onu terketmiştir. Avukat, bu esnada polis müdürünün kızı Erica ile tanışır. Erica, Tisdall'in masum olduğuna inanmaktadır. Birlikte kaybolan yağmurluğu bulup onun masumiyetini polise kanıtlamak için sürükleyici bir maceranın içine girerler..
Virginia, psikolojik sorunları olan ve arkadaş çevresine uyum sağlayamayan masum bir genç kızımız iken bir anda başlayan seri cinayetlerle yaşadığı travmayı hatırlamaya başlar. Geçmişte geçirdiği trajik kaza, hafızasında çok farklı ve derin yaralar bırakmıştır.
Film, alter egoya sahip bir baba olan Winfried Conradi'nin habersizce Bükreş’te çalışan kızı Ines’i ziyarete gittiğinde yaşadığı maceraları anlatıyor. Winfried, kızının neşesini kaybettiğine inanır ve ona sürekli sürprizler ve şakalarla yaklaşmaya çalışır. Winfried’in alter egosu Toni Erdmann ise kızının patronunun dikkatini çekecek ve işler karışacaktır.
Pusher üçlemesinin üçüncü ve son filminde, bu seriye adını veren karakterin kim olduğunu öğreniyoruz. Sırp asıllı uyuşturucu patronu, yolun yarısını çoktan geride bırakmıştır ve kızının ricası üzerine beş gündür rehabilitasyona gitmekte, uyuşturucudan uzak durmak için o grup terapisi senin, bu grup terapisi benim Kopenhag sokaklarını arşınlamaktadır. Bu arada sevgili kızının 25. doğum günü partisini organize etmekte ve gece için 50 kişilik yaprak sarma hazırlamaktadır. Milo'dan kopardıklarını kâr gören, sokakları kapma savaşındaki Arnavut ve Türk çetelerini de unutmamalı: Milo bir yandan da bölgesini korumaya çalışmaktadır. Beklediği eroin nakliyatının, kocamış kurdun pek bilmediği modern bir uyuşturucuyla karıştığı ortaya çıkar: Gelen mal 10.000 adet extasy'dir ve gün bitmeden hepsini bir şekilde satması gerekmektedir.
After his daughter persuades him to move into a new apartment, aged widower Fred strikes up a friendship with his eccentric 74-year-old neighbour Elsa, who convinces him it's never too late to keep enjoying life. Although he seemed resigned to a miserable bedridden existence, Fred embraces Elsa's youthful enthusiasm as she introduces him to the path of life and entertains him with outlandish stories about her past life. But when he discovers Elsa's terminally ill, Fred decides to accompany her on the trip of her dreams to the eternal city of Rome to help her fulfil a lifelong ambition.
Rebecca'nın 50. doğum günü şerefine, arkadaşları ona bir tatil eşliğinde doğum günü partisi organize edecektir. Bunun için en yakın arkadaşlarıyla Napa'ya giden Rebecca ve arkadaşlarının tatili pek de düşündükleri gibi gitmeyecektir. İşkolik Catherine, evinden ayrılmak istemeyen Jenny, yorgun düşmüş bir ebeveyn olan Naomi ve yeni ameliyat geçirmiş Val bir araya geldiğinde işler biraz farklı bir hal alacaktır. Şarabıyla ünlü olan Napa Vadisi'nde aldıkları alkol, geçmişte yaşanan sorunların su yüzüne çıkmasına neden olur. Tatilin eğlenceli geçecek bir doğum günü etkinliği olacağını düşünürlerken, kendilerini istemedikleri durumlar içinde bulan ekip, yaşananların ardından hem arkadaşlıklarını hem de geleceklerini sorgulamaya başlar.
Yong-Nam (Jo Jung-Seok) birkaç yıl önce bir üniversiteden mezun olmuştur, ancak hala iyi bir iş aramaktadır. Üniversite günlerinde çok aktif olduğu kaya tırmanışı en büyük hobisidir. Bu arada, Yong-Nam'ın annesi Hyun-Ok (Ko Du-Shim) 70 yaşına girer ve bir kongre salonunda doğum günü kutlaması yapar. Annesinin doğum günü kutlamasında Yong-Nam, Ui-Joo (Yoona) 'yu görür. O da kongre salonunda yardımcı yönetici olarak çalışmaktadır. Eski üniversite günlerinde Yong-Nam ve Ui-Joo, kaya tırmanışı kulübünün üyeleridirler. Yong-Nam o zamanlar Yi-Joo'ya karşı bir şeyler hissediyordur ve ona olan duygularını itiraf etmiştir, ancak Ui-Joo onu reddetmiştir. Buna rağmen, Yong-Nam hala Ui-Joo için bir şeyler hissetmektedir. Bölgeye hiç beklenmedik bir anda, ölümcül bir gaz yayılır.
Kocasından boşanmış bir kadın olan Gloria Bell 50'li yaşlarındadır. Ancak bir anneanne olmaktan daha etkin bir hayatı hedefleyen Gloria gündüzlerini ofisinde çalışarak geçirir. Akşam olduğunda ise kendini dans pistine bırakır. Özgür ruhlu bir kadın olan Gloria’nın hayatı, dışarı çıktığı bir gece Arnold adında bir adamla tanışması ile bambaşka bir hal alır. Aşkın büyülü heyecanını yeniden hissetmeye başlayan Gloria, kendisini flört, aile, kimlik karmaşası ve beklenmedik bir romantizm içerisinde bulur. İlk başta her şey çok güzel gitse de zamanla hayatının ikiye bölünmüş olduğunu fark eder. Gloria, geçmişten nasıl kurtulacağını bilemediği gibi geleceğe nasıl bakacağını da çözememektir. Tek bildiği şey, kendi hayatının yönünü artık kendisinin belirlemek zorunda olduğudur...
Seymour "SY" Parrish yaklaşık 20 yıldır Savmart adlı yerel markette fotoğraf tab etmekte ve işini fazlasıyla ciddiye almaktadır. En iyi müşterileri olan Yorkin ailesinin fotoğraflarını yıllardır tab eden Parrish, her şeye sahip olduklarını düşündüğü bu ailenin hiç bitmeyecekmiş gibi gözüken mutluluğuna imrenmektedir. Ancak Parrish, zamanla yalnızca fotoğraflarını tab etmekle kalmayıp, Yorkinler'i gözetlemeye başlayınca, o ailenin bir üyesi olmak istediğini fark eder. Fakat aileye takıntı düzeyinde bağlanan Sy, onların fotoğraflardaki kadar mutlu olmadıklarını, her aile gibi onların da sorunları olduğunu fark ettiğinde, her şeyi boş verip Yorkinler'in yaşamına müdahale etmekte tereddüt bile duymayacaktır.