Aynı adlı televizyon dizisinden beyazperdeye uyarlanan “Sex and the City: The Movie”de birbirleriyle cinsel arzularını, fantezilerini, inanç ve düşüncelerini tartışan ve paylaşan New York’lu dört kadının öyküsü anlatılır. Candace Bushnell’in (1958 doğumlu) yazdığı kitaptan ve karakterlerden uyarlanan dizide ve filmde özellikle bekar kadın olma kavramı başta olmak üzere romantizm ve cinsellik üzerine samimi, açık sözlü tartışmalar ve yaklaşımlar öne çıkar. Konusu New York’ta geçen filmin odak noktasında dört kadın karakter vardır. 1990’lı yılların sonlarında toplumda kadın olma konusu ağırlık kazanırken toplumda kadının rolünün değişmesinden dört kadının nasıl etkilendiği üzerinde durulur.
Aralarında Fatih Akın'ın da bulunduğu on iki birbirinden değerli yönetmenin ve içinde Uğur Yücel'in de olduğu geniş oyuncu kadrosuyla Paris, Je T'Aime tarzındaki filmi heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz. New York'un beş ayrı bölgesinde değişik, evrensel temalı aşk hikayelerine konu oluyor. Paris Je T'Aime'in üstün başarısı, bu filmi gölgede bırakamayacağı kesin.
Paris'te aşk her yerdedir. Barlarda, kafelerde, Eyfel Kulesi'nin altında, metroda hep aşk vardır.
Paris, seni seviyorum için çok sayıda uluslararası yönetmenden Paris'te geçen romantik bir hikaye anlatmaları istendi. Projeye katılan tüm yönetmenler, Paris'in zengin sinematografik tarihine rağmen, geriye bakmaktansa, Paris'i bugünkü haliyle, beyaz perdeye hiç taşınmamış yönleriyle aktarmayı yeğlediler. Bu nedenle "Paris, seni seviyorum" farklı sosyal sınıflar, kuşaklar, kültürler ve atmosferlerin karışımı. Her yönetmenin, kentin çeşitli yerlerinde geçen farklı yaşam kesitleri sunduğu sevinç, ayrılık, beklenmedik garip rastlantılar ve her şeyden çok aşka dair hikayelerden oluşan, çiçek dürbünü (kalediaskop) gibi bir film. Natalie Portman, Fanny Ardant, Elijah Wood, Nick Nolte, Juliette Binoche ve Steve Buschemi gibi, ünlü uluslararası oyuncularla 'Paris, seni seviyorum'da Paris'i yeniden keşfedecek; dünyanın bu en romantik şehrine yeniden sevdalanacaksınız.
Bu hikaye, hasta ve ölebileceğini düşünen bir Parisliyi anlatıyor. İçinde bulunduğu durum, çevresindeki insanlara yeni ve farklı bir gözle bakmasına neden oluyor. Kendi ölümünü düşünmek, kendi hayatına, başka insanların hayatlarına ve bütün şehir hayatına birdenbire yeni bir anlam katıyor. Meyve ve sebze satıcıları, fırına koşan bir kadın, işci, dansçı, mühendis, evsiz adam, üniversite profesörü, model, Kamerunlu yasa dışı bir göçmen… Bütün bu birbirinden farklı kişiler bu şehirde ve bu filmde bir araya geldi. Bu kişileri özel kılacak bir şeyin olmadığını düşünebilirsiniz, fakat her birinin birbirinden farklı hayatları var. Onların problemleri size önemsiz gelebilir, ama onlar için bu problemler dünyanın en önemli şeyi.
Tati'nin cins kahramanı Bay Hulot kayın biraderinin ultramodern evine ve de plastik hortum üreten steril bir fabrikaya düşmesiyle tuhaf bir durum komedisi çıkartıyor. Hulot serisinin mekanikleşmiş yaşamı nefis bir şekilde hicveden bu ikinci filmi ile Tati hem yönetmen hem de oyuncu olarak karşımızda.
Alman başkentinde geçen 10 romantizm hikayesinin bir antolojisi
After getting out of prison, small-time crook Mardar stumbles upon a woman who looks exactly like his long-lost lover.
Lisbon Story is Wim Wenders' homage to Lisbon and films. A sound engineer obtains a mysterious postcard from a friend who at the moment is filming a film in Lisbon. He sets out across Europe to find him and help him.
10 yönetmen tarafından çekilen 11 filmden oluşuyor. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen yönetmenler her bir filmde Rio'nun başka bir semtini "aşk temasıyla" beyazperdeye taşıyor. Her semtin farklılığını ve karakteristiğini yansıtan bu kısa aşk öyküleri, kültürler arası bir köprü kurarak uçurumları da kapatmayı hedefliyor.
Şehir senfonisi türünün en ünlü örneklerinden biri olan film, iki savaş arasındaki Berlinde bir gün geçirmek üzere bizi zamanda geriye götürüyor. Hareket eden makinelerin büyüsü altındaki kamera, şehirde dolaşarak, görsel izlenimler üzerinden günlük hayatı betimliyor. İmgelerinin gücü ve güzelliği, hele de dinamik kurgusu ile film, izleyiciye o dönemde Berlini sarmalayan devinim duygusunu aktarmayı başarıyor.
In the middle of a crowded city the paths of two strangers, a man and a woman, collide. This accidental, chance occurrence sets in motion a chain of events that sees the two strangers embark on a night of adventure and connection that challenges their separate lives.
Morning reveals New York harbor, the wharves, the Brooklyn Bridge. A ferry boat docks, disgorging its huddled mass. People move briskly along Wall St. or stroll more languorously through a cemetery. Ranks of skyscrapers extrude columns of smoke and steam. In plain view. Or framed, as through a balustrade. A crane promotes the city's upward progress, as an ironworker balances on a high beam. A locomotive in a railway yard prepares to depart, while an arriving ocean liner jostles with attentive tugboats. Fading sunlight is reflected in the waters of the harbor. The imagery is interspersed with quotations from Walt Whitman, who is left unnamed.
A boat trip in the Helsinki archipelago: images of water, light and people on the cruise. The same people are met in the city in different situations: at work, with their family, in conversations with a circle of friends, meditating and figuring out their duties. Work and aspirations are important and encouraging to them. They all seem to have something personal to say about their time, their views and their imaginations.
A Swedish documentary about Vällingby.
“Paris, Seni Seviyorum”, “Seni Seviyorum New York” ve “Seni Seviyorum Rio” nun ardından “Seni Seviyorum Tiflis”, “Aşk Kentleri” serisinin bir sonraki filmi oldu
"The theme of the film HIDDEN CITIES is personal urban perceptions, which we call 'the city'. The city, as a living organism, reflecting social processes and interactions, economic relations, political conditions and private matters. In the city, human memories, desires and tragedies find expression in the form of designations and marks engraved in house walls and paving slabs. But what the city really is under this thick layer of signs, what it contains or conceals, is what we are researching in the HIDDEN CITIES project. The source material for the film are 9 sequential photo works created by Gusztáv Hámos between 1975 and 2010. Each of these 'city perceptions' depicts essential situations of urban experiences containing human and inhuman acts in a compact form. The cities in which the photo sequences have been made are Berlin, Budapest and New York – places with a traumatised past: Wars, dictatorships, terrorist catastrophes."
A City Runs Through the Festival is an anatomy of the Festival through the eyes of its own audience.
A compilation of excerpts from old Helsinki-themed documentaries and new material.
A woman is found dead on the shores of a tourist beach in Vendrell; one of her breasts amputated. The bust appears, soon after, on the work table of Judge Olvido. The old inspector Méndez then begins a laborious investigation that will take him from the slums of Barcelona to the richest areas of the city...