111 film

r 14, 2005

1933 yılında film yapımcısı Carl Denham, başrol oyuncusu güzel Ann Darrow'un da bulunduğu bir ekiple, egzotik Kafatası Adası'na gelir. Burada Ann'in güzelliğinden etkilenip ona aşık olan King Kong adlı dev bir goril ile karşılaşırlar.

Edgecomb, hikayesini anlatırken bir huzurevinde yaşamaktadır ve hapishanedeki görevinin üzerinden yıllar geçmiştir. Hapishanedeki hücrelerinden alınan idam mahkumlarının elektrikli sandalyenin bulunduğu ölüm odasına giderken yürüdükleri, bir millik yeşil yolda yaşananlara her defasında tanık olan Edgecomb, ömrü boyu unutamayacağı olaylara tanık olur. Edgecomb, yıllar boyunca sayısız idam mahkumu nakleder ama hiç birisi onu John Coffey kadar etkilemez. Oldukça iri yarı bir adam olan Coffey, iki küçük kızı öldürmek suçundan idama mahkum olmuştur. Ürkütücü görünümünün aksine oldukça ince, kırılgan ve düşünceli bir yapıya sahip olan Coffey, bazı doğaüstü güçlere sahiptir. Edgecomb'un ona gerçekten suçlu olup olmadığını sorması ile aralarında bir diyalog başlar.

İflasın eşiğine gelen George Bailey (James Stewart) bir Noel gecesinde kendini nehre atarak intihar etmek üzeredir. Doğduğundan bu yana aynı küçük kasabada yaşayan Bailey kendisini buraya ve insanlarına adamış, hoşgörülü, güvenilir ve yardımsever bir insandır. Büyük bunalım'ı hasarsız atlatmış,babasından devraldığı konut ve finans şirketi aracılığı ile kasabalıların neredeyse tamamını konut sahibi yapmıştır. Bu arada para kazanmayı, mimar olma fırsatını,dünyayı gezmeyi, kısaca tüm hayallerini ertelemek zorunda kalmıştır. Kasabaya yaptığı bunca iyilik kötü yürekli banker Henry F. Potter (Lionel Barrymore)'ın çıkarları ile çakışır. Potter, Bailey'in sürekli peşindedir artık.Birgün aradığı fırsat çıkar ve Finans şirketine ait önemli bir miktarda para Bailey'in alkolik ve yaşlı amcası Billy Bailey (Thomas Mitchell)'in dalgınlığı sonucunda Potter'ın eline geçer. Banka müfettişlerinin yaptığı bir denetlemeden sonra şirketin açığı ortaya çıkar. Bu iflas ve tutuklanma anlamına gelmektedir...

l 15, 1933

Uzak ve ıssız bir adaya ayak basan Carl Denham yönetimindeki bir film ekibi, yerlilerce düzenlenen garip bir kurban törenine şahit olur ve engellemek için müdahale eder. Sarışın başrol oyuncusu Ann Darrow'u gözlerine kestiren yerliler daha sonra kampı basıp genç kadını kaçırırlar. Ann'i zincire vurup, tanrı olarak tapındıkları Kong isimli dev bir gorile kurban etmeye kalkışırlar.Dev canavar kendisine ikram edilen Ann'a aşık olur ve durumdan vazife çıkaran Darrow ve ekibince etkisiz hale getirip, bir Broadway şovuna meze edilmek üzere gemiyle New York'a taşınır. Oysa aşk her şeyden güçlüdür!

Amerika’daki ekonomik buhran döneminde tetikçilik yaparak hayatını kazanan Michael Sullivan, John Rooney’nin hesabına çalışmaktadır. Fakat Rooney’nin oğlu, babasına kendisinden daha yakın olan bu adamı harcayacak türden dolaplar çevirir. Sullivan, hiç istemediği halde kendi oğlunun da olaya karışması sonucu tehlikeli bir açmaza düşer. Olayların gelişmesiyle birlikte, hem cinayet mahali fotoğrafçısı hem de suikastçı olan Maguire, Sullivan’ın peşine takılır. Sullivan, ne pahasına olursa olsun oğlunu korumak zorundadır.

u 8, 1975

In the depression, Chaney, a strong silent streetfighter, joins with Speed, a promoter of no-holds-barred street boxing bouts. They go to New Orleans where Speed borrows money to set up fights for Chaney, but Speed gambles away any winnings.

Yönetmen John Hillcoat'un bu Büyük Buhran döneminde geçen suç filminde, üç isyankar içki kaçakçısı kardeş ele geçmesi zor Amerikan Rüyasına ulaşabileceklerini fark eder... Güçlü şehir gangsterleri kardeşlerin çabalarının ödüllerini toplarken, onlar hayallerini gerçekleştirmek için mücadele eder. İçki yasağının en hassas döneminde, taşralı bir genç olan Jack Bondurant "1 Numaralı Halk Düşmanı" olma hayaliyle, gangster yaşam tarzının sunduğu olanaklardan yararlanır. Ailesinin yasadışı alkol üretimini büyüterek, bir yandan güzel bir Amiş kızı olan Bertha'nın sevgisini kazanmaya çalışırken, bir yandan da büyük bir suç imparatorluğu kurmayı planlamaktadır. İnsanları korkutan bir yapıya sahip ağabeyi Howard'ın desteğini alan Jack de istediği işi yaptıracak kas gücüne sahiptir. Ancak onları yönlendirecek bir lidere ihtiyaçları vardır. Bu sorumluluk ağabeyleri Forrest'a yüklenir..

Rüzgar Yükseliyor, uçaklara bir hayli ilgili olan ve bir gün uzman bir uçak tasarımcısı olmanın hayallerini kuran başkahraman Jiro'nun hikayesini ele alıyor. En büyük idolü ise bu alanda tanınmış bir uzman olan, Alpler'in ötesindeki Caproni'dir. Caproni işlerinin estetik güzelliği ve muazzam teknik becerisiyle bu alanın önde gelen isimlerinden biri olmuştur. Çocukluğundan beri görme sorunları yaşayan Jiro, 1930'ların sonundan önemli bir kurumun uçak departmanına girmeyi başarır. Zaman ilerledikçe başarısı patronlarının da ilgisini çeker ve onu istediği gibi tasarım yapması konusunda özgür bırakmaya karar verir. İkinci Dünya Savaşı başlamak üzeredir ve Jiro'nun hayatında birçok şeyi değiştirecektir.

During the Great Depression, all Broadway shows are closed down. A group of desperate unemployed showgirls find hope when a wealthy songwriter invests in a musical starring them, against the wishes of his high society brother. Thus start Carol, Trixie and Polly's schemes to bilk his money and keep the show going.

J 15, 1983

1920'lerde, sansasyonel bir karakter olan Leonard Zelig’in (Woody Allen) eğlenceli, bir o kadar da fantastik “belgeseli” olan bir yapım. Leonard Zelig kimle tanışırsa onun karakteristik özelliklerini taklit eden bukalemunvari bir adamdır. Huzuru ise sadece psikiyatristi Dr. Eudora Fletcher’ın (Mia Farrow) kollarında bulmaktadır.

Dolandırıcı Moses Pray buhranlı yılların hüküm sürdüğü yıllarda altın dişinin ardına sakladığı parlak gülümsemesi, bir araba dolusu gösterişli İncil'i ve dul kadınlardan oluşan bir liste dolusu isimle Kansas’ın yolunu tutar. Yanına 9 yaşında sigara içen kimsesiz Addie'yi de alır. Addie babasının kim olduğunu bilmemektedir. Bu durum, ikili arasında farklı bir bağ kurulmasına neden olmuştur. Çok geçmeden aralarına eğlenceli ama nevrotik Trixie Delight katılır, ama bu Addie'nin keyfini kaçırır. Bu ikilinin arasına kimse girmemelidir!

Charlie Chaplin, son sessiz filminde yüksek tempolu işi sebebiyle çıldıran bir fabrika işçisini canlandırıyor. Hastane sonrası bir yürüyüşe karışan Küçük Serseri hapse düşüyor. Aşık olduğu kızı yetimhaneden kurtarmaya çalışan Küçük Serseri, bir çok işe girip çıkar ve mutlu bir hayat kurmaya çalışır.

Tüberkiloz hastası bir country müzisyeni olan Red (Clint Eastwood) ünlü olabilmek için yeğeni ile birlikte yollara düşer. Büyük bunalım döneminde geçen filmde yönetmen-oyuncu olarak görev yapan Eastwood, o yıllarda 14 yaşındaki oğlu Kyle Eastwood'a da önemli bir rol vermiş.

Evsiz bir jokey, bir milyoner, bir kovboy ve seabiscuit adında bir at... kendilerinin ve ülkedeki herkese ilham kaynağı olan bir yarış atının gerçek öyküsünü anlatıyor... 1920'lerde efsaneye dönüşen sıradışı bir drama... seabiscuit sizi hayatınızın yarışına götürecek...

John Steinbeck'in Pulitzer ödüllü romanından uyarlanmış, John Ford imzalı 2 Oscarlı bir başyapıt. Hapisten çıkan Tom Joad, Oklahoma'daki ailesinin çiftliğine gider. Ancak gittiğinde görür ki banka çiftliğe el koymuştur. Zira Büyük Buhran tüm Amerika'yı etkisi altına almıştır. Ertesi gün tüm Joad Ailesi, eşyaları ile birlikte eski püskü bir kamyonla California'ya doğru yola çıkar.

r 3, 1991

One day Sammy and his younger sister Ellie happen upon a cabin where Alice, a young, partially deaf girl with epilepsy is being kept by her abusive stepfather. The three soon become friends and hope to get Alice an education and help her escape from the torture she undergoes daily. However, Alice's stepfather soon finds out about the friendship Alice has struck up and punishes her brutally. This story of friendship and youth shows that everyone is human and deserves to be treated so, no matter their disability or weakness.

Hobos encounter a sadistic railway conductor that will not let anyone "ride the rails" for free.

Hanri Verdoux işi gereği çok seyahat ediyordu. Onun işi zengin ve yalnız kadınları baştan çıkarıp, kalplerini ve banka cüzdanlarını ele geçirdikten sonra, yeni bir kadına geçmeden önce öldürmekti. Charles Chaplin, alışık olduğumuz o neşeli karakterin dışına çıkarak, sakat karısı ve çocuğuna daha iyi bir hayat sağlamak için cinayetler işleyen bir aile babası ile tersdüz oluyor. Burada ölümsüz Tramp karakteri oldukça az pay sahibi, fakat yine de titiz ve çıtkırıldım tavırları espritüel anlamda eksik olmuyor.

Cecilia, 1930'ların ekonomik kriz dönemi Amerikası'nda, çok az para için ölümüne çalışan, işe yaramaz kocası tarafından sürekli taciz edilen mutsuz bir garsondur. Tek kaçışı, tutku derecesinde sevdiği sinemadır. Kahire'nin Mor Gülü isimli filmse favorisidir. Defalarca gittiği filmde bir gün baş karakter Tom Baxter perdeden inip gerçek hayata karışır. Üstelik Cecilia'ya aşık olur! * Woody Allen'ın en sevdiği eseri olduğunu itiraf ettiği bu film, büyük ustanın hem komik ve fantastik hem de gerçekçi yapımlarını adeta tek potada eritiyor. Kritiklerin de Allen'ın görüşünü paylaştığını söylememize gerek yok * Bu film Woody Allen'ın sinemaya ve sinemaseverlere armağan niteliğindeki eseridir bence. Çok keyifli, konusuyla farklı, derinlerinde sakladığı hüznüyle iç acıtan bir film, kesinlikle kaçırılmamalı.

FUTBOLUN ÇOCUKLARI, Büyük Burhan sırasında ayakkabısız ve hatta topsuz bir şekilde futbol oynamaya başladıktan sonra Teksas eyalet şampiyonalarında yer almayı başaran Fort Worth'teki bir yetimhanenin futbol takımı Mighty Mites'in gerçek hikâyesini anlatıyor. Galip oldukları sezon boyunca bu mazlum çocuklar ve güçlü kişilikleri, şehirlerine, eyaletlerine ve toparlanmaya ihtiyacı olan bir ulusun tümüne ilham kaynağı oldu, hatta Başkan Franklin D. Roosevelt'in bile dikkatini çekti. Gösterdikleri başarının arkasında, bir yetimhanede koçluk yapabilmek için sahip olduğu ayrıcalıklı konumdan vazgeçerek meslektaşlarını şaşırtan efsanevi bir lise koçu olan Rusty Russell vardı. Russell'ın çok az kişinin bildiği bir sırrı vardı, o da bir yetimdi. Fiziksel olarak zayıf olan oyuncularının diğer takımları kas gücüyle yenemeyeceklerini anlayan Russell, modern futbolu da tanımlayacak yenilikçi stratejiler geliştirdi.

Bir filmi veya diziyi bulamıyor musun? Eklemek için oturum aç.

Küresel

s arama çubuğuna odaklan
p profil menüsünü aç
esc açık bir pencereyi kapat
? klavye kısayol penceresini aç

Medya sayfalarında

b geri git (veya uygulanabilirse ana ekrana)
e sayfayı düzenlemeye git

TV sezonu sayfalarında

(sağa ok) sonraki sezona git
(sol ok) önceki sezona git

TV bölüm sayfalarında

(sağa ok) sonraki bölüme git
(sol ok) önceki bölüme git

Tüm görüntü sayfalarında

a resim ekle penceresini aç

Tüm düzenleme sayfalarında

t çeviri seçiciyi aç
ctrl+ s formu gönder

Tartışma sayfalarında

n yeni tartışma oluştur
w izleme durumunu değiştir
p umumi/hususi değiştir
c kapalı/açık değiştir
a etkinliği aç
r tartışmayı yanıtla
l son yanıta git
ctrl+ enter mesajını gönder
(sağa ok) sonraki sayfa
(sol ok) önceki sayfa

Ayarlar

Bu öğeyi derecelendirmek veya bir listeye eklemek ister misiniz?

Giriş