In a 16th-century European town, the ruling family has been given a prophecy that, should there ever be twin boys born, the younger will murder the older; so is dismayed when twins are born to the popular baron. The older grows to be a selfish, slovenly man, who inherits the castle at his father's death and becomes ruler over the formerly happy villagers. He enjoys his power until he learns his younger brother is returning from abroad and, afraid of the prophecy, he determines to murder his sibling, hide his body in the "black room" - an old torture chamber sealed away behind the fireplace - and then impersonate him, right down to his withered arm. In this way he hopes to not only avoid the prophecy, but also escape consequences of his other criminal deeds and obtain marriage to a local girl of the nobility...
A look at various predictions Nostradamus made, such as the American and French Revolutions.
This short film portrays Nostradamus as having predicted the horrors of WWI and Hitler's rise to power, as well as the eventual triumph of "the daughter of the English Isles" against these forces. The film was nominated for an Oscar for Best Short Subject, One-Reel.
This short film applies the prophecies of Nostradamus to events of World War II.
This Carey Wilson Miniature takes a further look at prophecies by 16th century seer Nostradamus.
The life of the French seer and some of his selected quatrains are reviewed.
Nostradamus writes a letter to his young son, and his prophecies are compared to events of the French Revolution.
An elderly Catherine de Medici reflects back on how the prophecies of Nostradamus accurately predicted the fates of her husband, her three sons and herself.
Shakespeare'in Macbeth'inin ortaçağ Japonya'sına uyarlaması olan film, imparatorluk-derebeylik içindeki hırs mücadelesini işliyor. Lord Washizu ve Lord Miki, büyük bir askeri zaferin ardından Cobweb ormanında kaybolurlar. Burada Washizu'nun geleceğinde görkemli şeyler gören, Miki'nin soyundan gelecekler için daha da görkemli şeyler tahmin eden gizemli bir yaşlı kadınla karşılaşırlar. Hırslı eşinin de kışkırtmasıyla Washizu İmparator'u öldürmek pahasına da olsa bu kehanetin daha da fazlasını gerçekleştirmek için planlar yapmaya girişir.
O, altıncı ayın, altıncı gününde sabah saat altıda doğdu. Şeytanın oğlu aramızda. Çocuklarının ölü doğduğunu karısı Katherine'e (Lee Remick) söyleyemeyen Amerikalı diplomat Pobert (Gregory Peck) yeni bir doğmuş bebeği evlat edinir. Damien büyürken sıradan bir çocuk olmadığı kısa sürede anlaşılır. Esrarengiz ölümler ve garip uyarılar olunca, Robert Thorn çocuğun masum yüzünün arkasında saklı kötülüğün farkına varır...
A portrait of Baba Vanga, born Vangeliya Pandeva Dimitrova, a blind Bulgarian prophet, mystic, clairvoyant, and herbalist. Millions of people believed she possessed paranormal abilities.The first part of the documentary portrait of the prophet Baba Vanga not only as a mysterious supernatural figure, but as a living and immediate person. The second part follows the discussion between prominent Bulgarian scientists and intellectuals who, with few exceptions, completely reject Vanga's abilities and advise the film to be reworked with a view to a materialistic understanding of man. The two parts contrast Vanga, the crowds of visitors to her home and the stiffened way of thinking of the representatives of science in Bulgaria in those years. Forbidden to the general public after its first screening.
Damien artık 13 yaşındadır ve kendinin ne olduğunun tamamen farkındadır. Kaderinin ona gösterdiği şekilde davranmaya kararlıdır. Bununla birlikte Şikago'nun geliri yüksek bir banliyösünde hayat süren Damien, yeni ailesinden durumu gizlemektedir. Genç oğlanın yapabildiklerinin farkına varan Richard Thorn, Damien'ın babasının başladığı işi bitirebilecek midir?
An examination of the prophecies and predictions of the 16th-century mystic Michel Nostradamus.
The story takes place in 1917. Véronique is a young woman of 35 years, nurse at the military hospital of Besançon. She suddenly learns of the murder of her husband, the mysterious Count Vorski, whom she has not seen for fourteen years. Her research will also lead her to the track of her father and son whom she believed to have died in a shipwreck, already a long time ago. From clue to clue, here we are in Brittany, on this island with a name so ill-fitting... Brutal deaths, enigmatic words written... by whom? A frightening prophecy, the superstitious terror of the island's inhabitants, and suddenly, Veronica d'Hergemont can no longer leave this island. She's stuck alone. Almost alone...
Yüz yıl önce Antonio Bay adlı ufak bir sahil kasabasının ilk sakinleri, bölgede bastıran sis nedeniyle zor durumdaki gemileri, sahte ışıklarla kayalıklara çekip, batan gemilerin kargolarını yağmalamaktaydılar. Bu sırada batırılan Elizabeth Dane adlı geminin kargosundaki altınlar da kasabanın inşasında kullanılmıştı. Ancak şimdi kasabanın kuruluşunun yüzüncü yıldönümünde, geminin mürettebatının hayaletleri, bastıran sisle beraber intikamlarını ve kendilerinden çalınan altınları almak için kasabaya dönmüşlerdi. Antonio Bay'in yeni sakinleri için dehşet dolu bir gece başlamak üzereydi. Başrollerde "Çığlıklar Kraliçesi" Jamie Lee Curtis, Adrienne Barbeau ve Janet Leigh gibi önemli oyuncuların yer aldığı, korkunun ustası John Carpenter'dan kült film haline gelmiş bir korku klasiği.
Uthur Pendragon'a, büyücü Merlyn tarafından gizemli kılıç Excalibur veriliyor. Uthur ölürken kılıcı bir kayaya saplıyor. Bu kılıcı oradan çıkartacak adam, İngiltere kralı olacak..Kral Arthurun bildik hikayesini alabildiğine farklı bir anlatımla beyazperdeye taşıyan yapım,görüntüleriyle Oscar adaylığına kadar yükselmişti.
The story is based on the life of Pothuluri Veerabrahmam (N. T. Rama Rao), a well-known saint and astrologer of the 17th century. A brief life of Gautama Buddha, Ramanuja, Adi Shankara and Vemana (all essayed by NTR) are shown at the beginning of the film.
Frank Herbert'in ünlü bilimkurgu klasiği romanından uyarlanan film, çöl gezegeni Dune'u kontolü altına almak isteyen 3 ırkın savaşını ve gezegen halkının beklediği Mesih'in gelişini anlatıyor.
Mühür çözüldü... Kıyamet alametleri beliriyor.
İncil'de kıyametin habercisi olarak anlatılan yedi işaret dünyada teker teker görülmeye başlar. İsrail'de bir şehir buz tutar, Güney Amerika'da bir nehirde su yerine kan akmaya başlar. Yedi işaretten altısı gerçekleşmiştir ve kıyamete doğru ilerlenmektedir. Vatikan durumu derhal incelemeye alır ve dünyayı bu durumdan yalnızca bir kişinin kurtarabileceği kararına varır. Hristiyan mitolojisine göre masum bir kadın kendi canını bağışlayarak kıyameti durduracaktır. Bu kadın ise olaylarla hiç bir alakası olmayan, Amerika'da kocası ile kendi halinde bir hayat süren ve bir bebek bekleyen Abby Quinn'dir.
Büyünün ve sihrin hüküm sürdüğü yıllar, dünya bir kaosun içindedir. İnsanlar kraliçe Bavmorda'nın zulmü altında inim inim inlerken Kraliçenin huzurunu bozan tek şey bir kehanettir. Kehanete göre; bir kız çocuğu günün birinde bütün bu zulme dur diyecek, Bavmorda'nın saltanatı sona erdirecektir. Bunu duyan kraliçe, doğan tüm kız çocuklarını boğdurtmaya karar verir. Ancak seçilmiş bebemiz, kendisini nehre salan bakıcısı sayesinde kurtulmayı başarır. Nehir bebeği, "Willow" adındaki cüce ve ailesinin huzurlu kollarına taşıyacak bu arada kötü kraliçe de rahat durmayacaktır.