Film, ergenlik çağındaki iki genç kızın arkadaşlıklarının hikayesini anlatıyor. Kendileri dışındaki herkesi dışarıda bırakarak, kendi yarattıkları hayal dünyasında yaşamaya başlayan bu iki genç kız birbirlerine sımsıkı bağlanırlar. Birbirlerinden aslında hayli farklı olan, farklı sınıflara mensup ailelerden gelen bu iki kızı birbirine çeken nedenler izleyiciye arka fonda sunulmaktadır. İlk başta izleyici bu iki genç kızın aşırı bağlılıklarına, kendilerini ayrıcalıklı kişiler olarak görmelerine, hayallerinde sürdürdükleri film yıldızlarıyla, opera sanatçılarıyla, kraliyet ailesi üyeleriyle dostluklarına sevecenlikle yaklaşmaktan alıkoyamaz kendini.Film izleyiciyi onların bu iki kişilik dünyalarının tam da ortasına fırlatır. Onların 4. dünya adını verdikleri bu sanat ve keyif dünyasının büyüleyici atmosferine kapılmamak olanaksızdır. Öte yandan arkadaşlıkları giderek tehlikeli bir seyir izlemeye başlar ve ebeveynlerinin yanlışları bunun üzerine tuz biber eker.
Laura Chant, 16, lives with her mother and four-year-old brother Jacko in a poor new suburb on the edge of a partially demolished Christchurch, New Zealand. Laura is drawn into a supernatural battle with an ancient spirit who attacks Jacko and slowly drains the life out of him as the spirit becomes ever younger. Laura discovers her true identity and the supernatural ability within her, and must harness it to save her brother's life.
A romantic drama that charts the lives of three women from different backgrounds, forever changed when they emigrate to New Zealand as war brides.
Sunday ve Parker yeni evli bir çifttir.Bir gün Parker’ın ailesi kaçırılır ve ikili bu olayı çözmek için tehlikeli bir oyunun içine girerler.
In November 1947 forty-one people died in a massive blaze that gutted the huge Ballantynes Department Store complex in the heart of Christchurch’s business district. This is the tragic story of New Zealand’s worst fire disaster.
This Traveltalk series short visit to New Zealand starts in Auckland, a bustling, modern city. Next is Christchurch, home of Canterbury University, where rowing teams participate in a regatta. Nearby is Lake Wakatipu, which inspires artists to put their impressions on canvas. We then visit Rotorua, a city famous for its geysers, hot springs, bubbling mud pools, and other geothermal activity. At Ferry Springs there is lots of trout for fishing. Later, a group of natives performs a canoe dance.
A man wants to catch an unknown fish and name it, but troubles arise when someone else catches the fish before him. What whacky shenanigans could possibly come from that?