Film, 1955 civarında bir Amerikan çöl kasabasında geçiyor. Kıdemsiz Yıldız Gözlemcileri ve Askeri Uzay Öğrencileri Kongresi’nin (tüm ülkeden öğrencileri ve ebeveynleri birlik ve akademik rekabet için bir araya getirmek amacıyla düzenlenen) programı, dünyayı değiştiren olaylarla nefes kesici bir şekilde altüst olur.
Billy, Paddy, Archie ve Sam çocukluklarından beri çok yakın arkadaştır. Grubun müzmin bekarı Billy otuz yaşlarındaki kız arkadaşına evlenme teklif ettiğinde, dört arkadaş hep beraber eğlenmek ve eski günleri yad etmek için Las Vegas’a giderler. Ancak oraya vardıklarında, Günah Şehri’nin değişmiş olduğunu ve arkadaşlıklarının sınandığını fark ederler. Vegas’ı ele geçirecek olan işte bu dörtlüdür.
Film, aile bağlarının sağlamlığı, arkadaşlığın karmaşık doğası ve “Amerikan Rüyası”nın kuşaklar boyu kovalanmasına dair son derece kişisel bir hikâye anlatıyor. Gray’in 1980’lerde New York’un Queens bölgesinde geçen kendi çocukluğundan anekdotlar içeren film, ikisi de kendi kişiliklerini bulma çabasında, biri Yahudi biri siyah iki küçük çocuğun yakın arkadaşlığı ekseninde siyasal belirsizliğin hüküm sürdüğü bir dönemi merceğine alıyor. Olabildiğince kişisel, acı-tatlı, içten, alabildiğine duygusal ve dokunaklı Armageddon Time, parlak kadrosundaki oyuncuların zihinlere kazınacak performanslarıyla da büyük övgü topladı. Little Odessa, The Yards, We Own the Night, Two Lovers, The Immigrant, The Lost City of Z ve en son Ad Astra filmlerini izlediğimiz James Gray, şöyle diyor: “Ailem ve yaşamımın o dönemi hakkında bir şeyler yapmak istemiştim. Sevdiğim filmlere tutkumu yeniden keşfetmenin de bir yolu oldu benim için.”
Evlilik arifesindeki Jason ve eski asker emeklisi büyükbabası Dick, bahar tatili için soluğu Florida'da alır! Damat olmak üzereyken Jason'ı zorlu sınavlar beklemektedir.
Joe Amca yaşlanmaktadır. Aynı zamanda milyon dolarları vardır. Bu yüzden akrabaları ona yaranmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Herkes Joe’nun imparatorluğundan bir parça istemektedir. Ne var ki, Joe ailesinin düşündüğü kadar saf değildir. Parası yüzünden sevildiğini bilmektedir. Daniel McTeague denen bir adam gelip bu durumu kontrol altına alacaktır.
Ölmek üzere olan bir okul. Sanki bu okula kanser teşhisi konulmuş ve bu okul gelmeyeceğini bile bile bir çare bekliyor derdine. Umut ve şefkat dolu bir öğretmen. Bu okula ve içindekilere konulan kanser teşhisini inkâr ediyor ve olamayacağını bile bile herkesin derdine derman olmaya çalışıyor. Zıvanadan çıkmış bir sürü öğrenci, öğretmenine küfür edenden tutun da hayvana işkence etmekten zevk alanına kadar. Bu öğrenciler yüzünden hayatından bezmiş bir sürü öğretmen, o kadar bezmişler ki öğrencilerine ilgi gösteren Henry’i bile yadırgıyorlar * Eğitim sistemine karşı kötümser, karanlık ve ciddi eleştirel bir film * Depresif, çarpıcı, deneysel bir film, öğretmenlik neymiş ergen nasıl olunurmuş; sorunlu öğrenci, sorunlu okul nasılmış çok iyi anlatmış
Robert Kimmel Smith’in kitabından esinlenilen ve bir dedesiyle aynı odayı paylaşma zorunda olan Peter’in hikayesini anlatan The War With Grandpa’da De Niro’yu dede, Walken’ı ise onun en yakın arkadaşı olarak izleyeceğiz
After his daughter persuades him to move into a new apartment, aged widower Fred strikes up a friendship with his eccentric 74-year-old neighbour Elsa, who convinces him it's never too late to keep enjoying life. Although he seemed resigned to a miserable bedridden existence, Fred embraces Elsa's youthful enthusiasm as she introduces him to the path of life and entertains him with outlandish stories about her past life. But when he discovers Elsa's terminally ill, Fred decides to accompany her on the trip of her dreams to the eternal city of Rome to help her fulfil a lifelong ambition.
Filmde, hayatının aşkıyla kariyeri arasında karar vermek zorunda olan New Yorklu bir işadamının başından geçenler anlatılıyor.
18 Again! is a 1988 comedy film starring George Burns and Charlie Schlatter. The plot involves a grandson switching souls with his grandfather by means of an accident. This was one of a series of unrelated films, including Like Father, Like Son and Vice Versa, produced in the late 1980s involving a similar plotline.
Büyükbabasının vasiyeti üzerine Hindistan'ın bir ucundan bir ucuna gitmek zorunda kalan bir adam, Chennai Express isimli trende babasının zorla evlendirmeye çalıştığı bir kıza yardım etmek zorunda kalır. Bu ufak yardım onu, artık geri dönüşü imkansız bir maceranın içine alırken tarifi imkansız bir aşka sürükleyecektir.
Virginia Cleo Andrews'un tartışmalara yol açan aynı isimli kült eserinden uyarlanan film, babalarının ani ölümünden sonra anneleri Corrine tarafından büyükanne-babalarının malikanesine götürülen Dollanganger ailesinin dört çocuğunun dramını anlatıyor.
Anne ve babasıyla arasını düzeltip miras haklarına yeniden kavuşmayı planlayan Corrine, bu süreç boyunca gözden uzak durmaları için çocukları malikanenin çatı katında yaşamaya ikna eder. Corrine'in çatı ziyaretleri, Bart ile evlendikten sonra seyrekleşir ve çocukların hayatı acımasız büyükanneleri Olivia'nın akıl almaz disiplin yöntemleri ile cehenneme dönüşmeye başlar. Zaman içinde ailenin kirli tarihi tekerrür eder ve en büyük iki çocuk Cathy ile Christopher duygusal ve fiziksel olarak yakınlaşmaya başlarlar.
Film, Woody Allen’ın yazıp yönettiği bir dönem oldukça popüler olan müzikallere göndermeler yapan bir komedi. Açık fikirli avukat Bob (Alan Alda), her şeye burnunu sokan karısı, karısının eski kocası, üvey kızı, oğlu, babası, Alman hizmetçisi ve hatta eski karı ve kocaların da içinde bulunduğu alışılmışın dışında kocaman bir ailenin hikayesi... Çekimleri New York, Paris ve Venedik’te yapılan 1930’lara özgü müzikal dili ile hayat dersleri veren bir Allen klasiği.
Heidi is orphaned and her uncaring maternal Aunt Dete takes her to the mountains to live with her reclusive, grumpy paternal grandfather, Adolph Kramer. Heidi brings her grandfather back into mountain society through her sweet ways and sheer love. When Dete later returns and steals Heidi away to become the companion of a rich man's wheelchair-bound daughter, the grandfather is heartsick to discover his little girl missing and immediately sets out to get her back.
A very typical post-Soviet era storyline. A bunch of vagabonds lured an innocent teenage girl to their apartment, offered her a drink, intimidated, then gang raped her. Local cops are incapable to undertake an adequate actions against the scoundrels - prevented by the superior chief of the local police, who is the dad of one of the scumbags. The case is closed. The girl's granddad tired of an endless circumlocution decides to take revenge in his own hands.
A rebellious teenager must travel the country with his sick grandpa to get to his basketball game.
1941 senesi tarih kitaplarından çok farklıdır. Siyasi coğrafya tamamen farklıdır. Napolyon Fransa’yı yönetmektedir. Dünya teknoloji olarak çok geridedir ve bilim adamları sürekli olarak ortadan kaybolur. Bu ilginç dünyada Avril isimli genç kız, onun konuşan kedisi Darwin ve büyük babası Pops, Avril'in kaybolan bilim adamı anne babasını aramaktadır.
A tale of four generations of men, all of whom have had their offspring at a young age: a great-grandfather, a grandfather, a father in his twenties and a son who is about 7 years old. When the oldest member passes away, the trio heads out on the road together in the Southwest to search out an old family secret that connects to their past.
Speedy loses his job as a soda jerk, then spends the day with his girl at Coney Island. He then becomes a cab driver and delivers Babe Ruth to Yankee Stadium, where he stays to see the game. When the railroad tries to run the last horse-drawn trolley (operated by his girl's grandfather) out of business, Speedy organizes the neighborhood old-timers to thwart their scheme.
Sent to Paris to visit their grandfather, the twins fall in love with France, not to mention two French boys.