Nasa, büyük bir Mars yolculuğu hazırlığı içindedir. Yolculuğa kısa bir süre ortaya çıkan bir sorun, görevin iptal olmasına neden olur. Fakat, başarısına gölge düşürmek istemeyen Nasa yetkilileri, sanal bir Mars yolculuğu hazırlamaya başlarlar. Stüdyo ortamına aktarılan uzay mekiği, hazırlanmış resimler ve görüntüler eşliğinde, kitleleri görevin başarıyla gerçekleştirildiğine inandırmaya çalışır. Fakat, Nasa'nın açıklamalarındaki boşlukları sezen bir gazeteci olayın üzerine gidecektir... Uzay teknolojilerine ve Nasa'ya dair üretilen komplo teorilerinin en çarpıcısından yola çıkılarak gerçekleştirilen yapım, son derece dikkat çekici bir klasik olarak kabul ediliyor. Günümüzde de küçük bir grup tarafından savunulan, aslında uzaya gidilmedi teorisi üzerine sıradışı bir uzay filmi!
1950'li yılların sonuna doğru genç ve kaygısız olmak, mavi suların ortasında güneşin ısıttığı İtalya'da Tom Ripley'in (Matt Damon) şiddetle arzuladığı, ancak Dickie Greenleaf'in (Jude Law) yaşadığı bir hayat tarzı...Dickie'nin varlıklı armatör babası Tom'dan playboy oğlunu evine Amerika'ya geri getirmesini istediğinde, Dickie ve kendisi gibi yabancı kız arkadaşı Margi Sherwood (Gwyneth Paltrow), Ripley'in onların hayat tarzını ele geçirmek için yapabileceklerinden ve karşı karşıya kalacakları tehlikenin boyutlarından asla şüphelenmezler.
Tullymore köyü sakinleri kendisine lotodan büyük ikramiye çıktığı halde ölen Ned Devine'i yaşıyormuş gibi göstererek ikramiyenin sahibi olma arzusu içindedirler.
Two young gentlemen living in 1890s England use the same pseudonym ("Ernest") on the sly, which is fine until they both fall in love with women using that name, which leads to a comedy of mistaken identities...