Bir grup bilim adamı kayıp şehir Atlantis'in yerini tespit eder. Sanıldığı üzere Atlantis dünyada değil, Pegasus Galaksisi'ndedir.
Popüler Stargate SG-1 dizisinin alternatif devamı olarak çekilen bu dizide, Diplomat Dr. Elizabeth Weir'ın öncülüğünde farklı milletlerden gelen bir bilim adamı ve asker grubu, Atlantis'e doğru geri dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkarlar. Görevleri büyük güçlere sahip kadim ırklar tarafından inşa edildiği anlaşılan bu şehrin gizemlerini araştırmak ve keşiflerini dünyaya getirmektir. Ancak geri dönüşleri, bunu sağlayacak teknolojiyi Atlantis'te bulmalarına bağlıdır; hiçbir destek veya kurtarma görevi olmayacaktır.
Günümüzün çağdaş versiyonu olan dizi, Star Trek serisinin olaylarından 10 yıl öncesini konu edinir. Uzun metrajlı filmlerin zaman çizelgesinden ayrı olarak, yeni dünyalar ve medeniyetler keşfeden USS Discovery mürettebatını izler. Discovery, Star Trek tarihinde daha önce bahsedilen ancak keşfedilmemiş bir olayın etrafında dönüyor.
USS Voyager'ın, 70.000 ışık yılı uzaklıktaki Delta çeyreğinde kayboluşunun hikayesi. 70 yıllık bir eve dönüş yolculuğu ile karşı karşıya olan mürettebat, zorlukların üstesinden gelmek ve kendi aralarındaki çatışmaları yenmek zorundadır. |
Eski Mısır tanrıları ile uzaylılar arasında ilişki kuran 1994 yapımı 'Yıldız Kapısı- Stargate' filminin devamı niteliğindeki televizyon dizisi, yıldız kapılarıyla galaksiyi dolaşan keşif takımı SG1'ın nefes kesen maceralarını anlatıyor. Televizyon tarihinin en uzun soluklu dizilerinden biri olan 'Yıldız Geçidi'nin yönetmenliğini Marıo Azzopardı üstleniyor. Dizinin başrollerinde ise Richard Dean Anderson, Michael Shanks ve Amanda Tapping rol alıyor.Kurduğu yeni ekiple Abydos gezegenine giden Albay Jack Oneİll, Ra'ya benzer uzaylının Apophis olduğunu öğrenir ve yıldız geçitlerinin ikiyle sınırlı olmadığını keşfeder.
Orijinal Uzay Yolu'ndan yüzyıl önce geçen bu yeni hikayede, Kaptan Archer ve mürettebatı ilk Atılgan gemisiyle uzayı keşfediyor ve yeni türlerle tanışıyor.
Star Trek: The Next Generation, Gene Roddenberry tarafından yaratılmış bilim kurgu televizyon dizisidir.(Star Trek: The Next Generation) Uzay Yolu: Yeni Nesil yaklaşık olarak Orijinal Seri'den bir yüzyıl sonra geçmekte, gene Atılgan adında fakat daha yeni ve gelişmiş (Atılgan-D) yeni bir yıldız gemisi içermekte ve Kaptan Jean Luc Picard'ın (Patrick Stewart) emri altındaki yeni bir mürettabatın maceralarını anlatmaktadır. İnsanların galakside diğer bilinçli canlılarla birleşerek Birleşik Gezegenler Federasyonu'nu kurdukları, kurgusal bir 3. Dünya Savaşı sonrası bir geleceği tasvir eder. Evrende yalnız olmadıklarını anlayınca insanlık kendilerine özgü birçok zayıflık ve kötü alışkanlıklarını geride bırakır.Kahramanlar genelde fedakardır ama zaman zaman sonuç almak için başka yollara baş vurabilirler. 1960'larda Orijinal Seri'de ve diğer seriler de olduğu gibi hikâyelerdeki çatışmalar ve politik boyutlar günümüz olaylarını yansıtırlar.
At Deep Space Nine, a space station located next to a wormhole in the vicinity of the liberated planet of Bajor, Commander Sisko and crew welcome alien visitors, root out evildoers and solve all types of unexpected problems that come their way.
Miğferlerindeki bir sağa bir sola hareket eden ışıkla bilimkurgu tarihinin unutulmazları arasında yerini alan Saylonlar geri dönüyor. Üstelik kendilerini geliştirmiş olarak. Artık, insanlardan ayırt edilemeyen yepyeni modelleri de var. Ve bir kez daha uzayın uzak bir köşesindeki insan kolonilerini yıkıma uğratıyor, savaş yıldızı Galactica ve yanındaki irili ufaklı gemilerden oluşan filonun peşine düşüyorlar.
Fry pizza dağıtıcısıdır. 2000 yılına girilen yılbaşı gecesi kazara teslimat yaptığı laboratuvarda bir makineye girer. 31 Aralık 2999 gecesi yeniden uyanır. Tek gözlü Leela ve robot Bender ile tanışır. Ortak noktaları yapmak zorunda oldukları işten nefret etmeleri ve bundan kaçmalarıdır. Fry ve arkadaşları, Fry'ın hayattaki tek akrabası olan yaşlı yeğeni Farnsworth'a ulaşırlar ve macera başlar.
Star Trek: The Original Series ilk kez ABD'de 8 Eylül 1966 Cuma günü NBC televizyonunda yayınlandı. Dizi William Shatner tarafından oynanan Kaptan Kirk'ün kumandasındaki Atılgan Yıldız Gemisi'nin mürettabatını ve onların "daha önce hiç kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmek" olan 5 yıllık görevi'nin hikâyelerini anlatmaktadır. Sadece 3 sezon sonunda dizi yayından kaldırıldı ve son bölüm 3 Haziran 1969'da gösterildi. Tekrarların gösterimini takriben bir kültürel fenomen haline geldi. İlk başta sadece Uzay Yolu olarak bilinmesine rağmen daha sonraki yıllarda Star Trek: Original Series ya da Klasik Trek (Classic Trek) olarak anıldı.
Tüm zamanların en sevilen video oyunlarından, askeri bilim kurgu Halo’nun uzun süredir beklenen sinematik uyarlaması, oyuncuların sevdiği ve şimdiden simgeleşmiş baş karakter Master Chief’i odağına alıyor. 26'ncı yüzyılda insanlık ile The Covenant olarak bilinen uzaylı tehdidi arasındaki büyük çatışmayı konu edinen yapımda, zengin bir hayal gücüyle oluşturulmuş bir gelecek betimlemesinin aksiyon, macera ve derinlikli karakter anlatılarıyla birleşimi olarak tanımlanıyor.
Günümüzden 200 yıl sonrası... Deneyimli dedektif Miller, oldukça zengin bir ailenin kayıp kızını bulmak için bir uzay gemisi kaptanıyla işbirliği yapar. Olayı araştırdıkça kahramanlarımız, insanlık tarihinin en büyük komplolarından biri ile karşı karşıya olduklarını fark ederler.
Dizi bugünün binlerce yıl sonrasında gerçekleşmekte ve Tarn - Vedra yıldız sistemindeki anayasal bir monarşik düzen olan Systems Commonwealth çevresinde gelişmektedir. İnsanoğlu Commonwealth tarafından binlerce yıl öncesinde keşfedilmiş ve bir parçası olmuştur. Commonwealth birbirinden üç milyon ışık yılı mesafede bulunan üç galaksiye yayılmıştır: Saman Yolu, Triangulum ve Andromeda Galaksisi. Gemiler bu galaksilerin bir ucundan öbür ucuna ışıktan hızlı daha önceden belirlenmiş yollardan evreni yararak seyahat etmektedir.
Commonwealth, ütopik bir toplum olarak görünse de yarasa yüzlü insansı bir tür olan Magoglarla savaş halindeydi. Birkaç yıl önce iyi niyet göstergesi olarak Commonwealth, Magoglar için bir gezegen tahsis etmişti. Bu gezegende yaşayan tür genetik olarak değiştirilmiş Nietzscheanlardı. Nietzschean'lar Magoglarla barış görüşmelerinden memnun kalmamışlar ve gizlice Commonwealth'i kontrol altına alma planları yapmaya başlamışlardı. Bu durumu, türün ünlü filozof Friedrich Nietzsche'nin "Übermensch" kavramına olan inancına bağlamak mümkündür. Commonwealth, Yüksek Muhafız Filosu (High Guard) -pek çok gemiden oluşan bir filo- tarafından korunuyordu. Dizinin baş kahramanı, Dylan Hunt, Andromeda Ascendant adlı bir Commonwealth gemisinin kaptanıdır. Bu geminin bilgisayarı, güçlü bir yapay zeka, dizinin ana karakteridir.
Kaptan Hunt'ın da dahil olduğu Yüksek Muhafız Filosu Nietzschean baskınına uğramıştır. Mürettebatını gemiyi terk etmeye zorlamış ama Andromeda bir kara delikin içine dalmışlar ve zaman içerisinde donmuştur. 303 yıl sonra, kurtarma gemisi Eureka Maru Hunt'ın gemisini bulur. Zaman içerisinde donuk kaldığı dönemde bildiği medeniyet değişmişti. Kurtarma gemisinin mürettebatı: Beka Valentine, sanatçı ve usta pilot; beynini direkt bilgisayar sistemine entegre edebilen süper dahi mühendis Seamus Harper (Beka tarafından Nietzschean'lar tarafından köleleştirilmiş Dünya'dan kurtarılmıştır); Trance Gemini ve Rev Bem. "Rev", Reverend'ın kısaltılmışıdır; Magog olmasına ve vahşi doğasına rağmen şiddet içermeyen, Taocu düşünceye benzeyen Yol adında bir dini tarikat keşfetmiş ve bu dinin keşişlerinden birisi olmuştur. Trance, peri benzeri pembe bir dişi uzaylıdır.
The Transformers is the first animated television series in the Transformers franchise. The series depicts a war among giant robots that can transform into vehicles and other objects.
Astronot John Crichton kendi geliştirdiği bir teoriyi test etmek için küçük bir uzay mekiğiyle gökyüzüne çıkar. Deney sırasında rastlantılar sonucu karşısında beliren bir Worm Hole (solucan delikleri) sayesinde binlerce galaksi ötede belirir. Solucan delikleri uzayda bir taraftan bir tarafa açılan kapılardır.
Kendisini küçük bir uzay savaşının ortasında bulur. Bu esnada üç mahkum, savaşan taraflardan biri olan Peacekeeper’lardan Moya adlı biyomekanik bir uzay gemisiyle, yani yaşayan bir uzay gemisiyle kaçmaya çalışıyorlardır.
Nükleer bir kıyametin Dünyayı yok edişinden bir asır sonra, 100 uzay istasyonu sakini, gezegende yaşanıp yaşanamayacağını öğrenmek için dünyaya gönderilirler.
Dark Horse Comics’in aynı adlı çizgi romanından uyarlanan Dark Matter, enkaz halindeki uzay gemisinde hafızasını kaybetmiş halde uyanan ve neden orada olduğuna dair hiçbir fikri olmadan bu sırrı çözmeye çalışan altı kişilik bir mürettebatın hikayesini anlatır.
100 years in the future, planetary colonization missions have begun as a necessity to help secure the survival of the human race. The first of these missions on a spacecraft known as Ark One encounters a catastrophic event causing massive destruction and loss of life. With more than a year left to go before reaching their target planet, a lack of life-sustaining supplies and loss of leadership, the remaining crew must become the best versions of themselves to stay on course and survive.
The adventures of the last human alive and his friends, stranded three million years into deep space on the mining ship Red Dwarf.
Çok eski bir evreni yeniden incelemenin zamanı. Onun gizemlerinde geçmişimizin sırlarını ve geleceğimizin anahtarını buluyoruz. İnsanlığın uzaya çıkma cesaretinin üzerinden elli yıl geçti ama artık gökler bize büyük sırlarını açıklamaya başlıyor. Robotlar Mars'ın kırmızı kayalarını görmemizi sağlıyor. NASA sondaları kuyruklu yıldızları incelemek için inanılmaz hızlarda seyahat ediyor. Güçlü teleskoplar, yıldızların doğuşunu ve kara deliklerde kaybolmasını gösteren etkileyici görüntüler yakalıyor. Bütün bunlar algımızı olağanüstü bir şekilde değiştirdi. Gezegenimiz küresel ısınmanın etkisiyle yanarken, gökyüzüne bakıp evrenin geri kalanını merak etmek mantıklı değil mi? Yaşamı destekleyebilecek başka bir yer var mı? Yoksa evimiz gibi, Dünya gibi başka bir yerin olmadığı doğru mu? Bu serinin her bölümünde keşiflerin nasıl yapıldığı incelenecek ve evren dediğimiz bilinmeyen bölgeye girmeye cesaret eden bilim insanları ve kaşiflerin büyüleyici hikayeleri anlatılacak.