645 movies

November 21, 2007

Kasabaya sanki başka bir dünyadan gelmiş izlenimi veren tuhaf bir sis tabakasının çökmesi üzerine korku ve panik içinde süpermarkete sığınan kasaba halkı arasında David Drayton ve küçük oğlu Billy de vardır.Koyu ve kalın sis tabakasının içinde esrarengiz bazı yaratıkların pusuya yatmışçasına gizlendiğini ilk fark eden David olmuştur. Bu dünyaya ait olmayan öldürücü, korkutucu yaratıklardır bunlar… Kurtuluş ise marketteki herkesin hep birlikte hareket etmesine bağlıdır. Ancak insan doğası hesaba katılınca hep birlikte hareket edebilmeleri mümkün müdür?Markete sığınan kasaba halkının korkuya kapılarak paniklemesi üzerine mantık devre dışı kalırken David kendisini en çok neyin korkuttuğunu merak etmeye başlamıştır: Sisin içinde pusuya yatmış canavarlar mı, yoksa marketin içindeki, daha düne kadar arkadaşı, komşusu bildiği insanların sergilediği tutarsız davranışlar mı?

Will Traynor zengin, başarılı, yakışıklı, yaşamayı seven ve istediği her şeye sahip olan genç bir adamdır. Ancak talihsiz bir motosiklet kazası sonrası felç kalınca yaşama hevesini kaybetmiş, ölmeyi düşünmeye başlamıştır. Louisa Clark ise bir kafede garsonluk yapan, hayatta fazla bir başarısı ve beklentisi olmayan, her daim ablasının gölgesinde kalmış bir kadındır. Lou kafedeki işini kaybedince yeni bir iş aramaya başlar ve Will'in bakıcısı olarak çalışmaya işe alınır. Son derece kültürlü ve donanımlı biri olan Will, Louisa'yı önce küçümsese de genç kadının varlığı ona yaşama sevinci vermeye başlar. Aralarında kurulan bu arkadaşlık ve yakınlık, ikisini de çok değiştirecektir.

April 7, 1939

A French playboy and an American former nightclub singer fall in love aboard a ship. They arrange to reunite six months later, if neither has changed their mind.

Sene 1814, yer Edo, şimdiki adıyla Tokyo... Zamanının eline su dökülemeyecek sanatkarı Tetsuzo, köhne atölyesinde yorulmak nedir bilmez durumda çalışır durur... Kabiliyetini ve inatçılığını babasından alan 23 yaşındaki Oei, sık sık babasının yerine resimleri yapsa da, adını bilen bir elin parmağını geçmez. Mahareti, zaman zaman sorun çıkaracak kadar kuvvetlidir. Yıllar sonra, Avrupa, Tetsuzo'nun engin yeteneğini fark edecek, Renoir'i, van Gogh'u, Monet'i, Klimt'i ve nicelerini mest edecekti. Lakin, bugün bile ona hayatı boyunca destek çıkan, sanatına yadsınamayacak derecede katkı sağlayan kadını kimseler bilmez. Bu, Üstat Hokusai'ın kızının, efsanelere konu olmuş babasının gölgesinde kalan özgür ruhlu kadının, Oei'nin içinize işleyecek hikayesi...

Meksikalı iki kardeş olan Paco ve Cruz ile kuzenleri Miklo’nun 70’lerde Los Angeles’ta katıldıkları sokak çetesinin hayatlarında yarattığı büyük değişimler konu ediliyor. Bu üç adamın 80’lerin ortasına kadarki yaşamları gözler önüne seriliyor. Çetenin şiddet uygulamayı zorunlu kılan birtakım işlerine bulaştıktan ve bu vesileyle hapishaneyle tanıştıktan sonra, tepeden tırnağa değişen karakterlerin her biri farklı yollara sapıyor. Böylece birbirlerine olan bağlılıkları da geçmişteki bir anı olarak kalıyor sadece.

Kuzey Carolia'daki küçük bir kasaba olan Barkley Cove'da 'bataklık kızı' hakkında çılgınca söylentiler çıkar. On yaşında ailesinin terk etmesinin ardından bataklıkta yaşamayı öğrenmek zorunda kalan Kya, hakkında söylendiği gibi vahşi bir kız değildir. Onun hayatı, kendisine okuma yazma öğreten ve onu şiirle tanıştıran Tate ile tanışmasıyla sonsuza dek değişir. Ancak çok geçmeden Tate onu terk eder. Aradan geçen onca zaman sonra Kya, Tate'in ölümünün baş şüphelisi olarak görülür.

1950'li yıllarda geçen Fransız Postası, Paris'te bir Amerikan gazete bürosunda çalışan gazetecilere odaklanıyor. The New Yorker dergisinde yayımlanmış gerçek makalelerden esinlenen, hayali bir gazetenin Fransa bürosunun son sayısının hazırlık aşamasında yaşanılanların konu edildiği yapımda, yapımda iç içe geçen üç hikaye anlatılıyor.

13 yaşındaki Conor O'Malley (Lewis MacDougall) hayatının en zor döneminden geçmektedir. Annesi (Felicity Jones) kanserin son evresindedir, okulda arkadaşları onu sürekli aşağılamaktadır, babası ve büyükannesiyle de yakın bir ilişkisi yoktur. Bir gece yarısı, penceresinden içeri devasa bir ağaç-insan şeklindeki canavar gelir. Canavar ona öyküler anlatacak, karşılığında Conor da kendi hayatını hiçbir yalan söylemeden canavara anlatacaktır. Conor kendi duygularıyla ve hayatın gerçekleriyle yüzleşmeyi bu sayede yavaş yavaş kavramaya başlayacaktır.

Mina, ormana yaklaştığında arabası bozulan genç bir kadındır. Yaratıklardan kaçtıktan sonra, gizemli hayvanlar tarafından hapis altında tutulan diğer insanlarla birlikte beton bir sığınağın içinde kalır. Mina bu sığınaktan kurtulmak için, gözcülerin kim olduğunu ve insanları neden bir kafesin içinde tuttuklarını çözmelidir.

Ünlü Hollandalı ressam Vincent van Gogh'un ölümünün üzerinden 1 yıl geçmiştir. Postacı Roulin, ressamın kardeşi Theo'ya gönderdiği, ancak bir türlü yerine ulaşamayan mektubu elden vermesi için oğlu Armand'ı Auvers-sur-Oise'a gönderir. Armand bu görevi pek istemese de kabul ederek söz konusu kasabaya gider. Ancak Theo da vefat etmiştir, mektubu Van Gogh'un doktoru aynı zamanda dostu Dr. Gachet'ye vermesi gerekir. Doktoru beklerken kasaba halkından birçok kişiyle tanışan Armand, ressamın sanatının esin kaynaklarına ve ölümüne giden sürece dair çok şey öğrenir. Loving Vincent filmi, 125 ressamın tek tek yaptığı 65,000 kare yağlı boya tablonun birleştirilmesiyle gerçekleşti.

Ortaçağ'da Haçlı Seferleri'nden dönen bir şövalye savaşlar sırasında hep ölümle burun buruna gelse de, hayatta kalmayı başarmıştır. Ancak tam huzura kavuşacağını düşünürken, karşısına onun hayatını almaya gelmiş olan ölüm çıkar. Ölümle pazarlığa oturan savaşçı, onu bir satranç oyununa davet eder. Yolculuğu sırasında kendisine eşlik eden ölümle bir taraftan oyun oynayan şövalye, yol boyunca çok farklı insanlara ve durumlara tanık olacaktır.

December 25, 2014

1950’li yıllarda çizdiği kendine has iri gözlü çocuk tablolarıyla tanınan Amerikalı ressam Margaret Keane’in, eşi Walter Keane ile yaşadığı güç mücadelesini beyazperdeye taşıyan film, Keane çiftinin aralarındaki iktidar gerginliğini konu alan biyografik bir uyarlama. Karısının göze çarpan yeteneğini ve ortaya koymuş olduğu orijinal eserleri satış stratejisi adına sahiplenen Walter Keane, para ve şöhreti yakaladıktan sonra eşi Margaret'ı gölgede bırakır. Yaptığı tabloların birisi için bile "Benim tablom!" diyemeyen Margaret, kocasının baskına karşı çetin bir savaş verecektir.

Roma'nın büyüleyici ve görkemli atmosferinde yaşayan Jep Gamberdella 65 yaşına gelmiş ve sıkça geçip giden gençliğini özlemekte olan bir yazardır. Gençliğinde yazmış olduğu "The Human Camera" ile ihtişamlı bir başarı yakalamış ve Roma yüksek sosyetesine kabul edilerek ihtişamlı bir hayat sürmeye başlamıştır. Hayatı başarılarla geçen Jep, bu süreçte tanıdığı insanların değişimlerine ve insanlıktan çıkma noktasına geldikleri bir krize tanık olur. Hayallerinde masumiyetini koruyan tek şey ise gençlik aşkıdır. Artık yeniden yazma zamanının geldiğine karar verir.

The Catholic Church secretly investigates Caravaggio as the Pope weighs whether to grant him clemency for killing a rival.

Florida'da bir balıkçı kasabasında kızkardeşi ve onun erkek arkadaşı ile yaşayan 8 yaşındaki öksüz Finnegan Bell günlerini resim yaparak ve kasabanın zengini Bayan Dinsmoor'un yeğeni Estella ile oynayarak geçirir. Duygusal olarak yaralı bir insan olan Bayan Dinsmoor yeğeni Estella'yı erkeklere karşı zor ve ulaşılmaz bir kadın olarak şekillendirmeyi kafasına koymuştur. Bir gün Finnegan hapishaneden kaçmış zincirli bir mahkuma yardım eder. Aradan 10 yıl geçer. Şimdi zaman 1990'lardır ve yer New York 'tur. Finn ve Estella artık büyümüşlerdir. Finnegan eski aşkını tekrar kazanmak için giriştiği çabada önce hayal kırıklığına uğrar ve ressamlığı bırakarak inzivaya çekilir. Bu sırada ortaya çıkan esrarengiz bir 'hami'nin yardımı rüyalarının gerçek olmasında yardımcı olacaktır.

Wall Street devi Steven Taylor, sadık bir eş gibi gözükmekteydi. Halbuki değildi.Güzel karısı Emily Bradford Taylor da sadık ve sevgi dolu bir eş gibi gözükmekteydi. Oysa gerçekler çok farklıdır. Steven, Emily'nin aşığını onu öldürmesi için kiraladığında bu kusursuz bir cinayet gibi görünür.Gerçekte öyle değildir. Aslında bu kıvrak gerilim filminde, neredeyse hiçbirşey göründüğü gibi değil. 1954 yılında Alfred Hitchcock'un filme aldığı "Dial M for Murder"dan yola çıkılarak gerçekleştirilen filmde Michael Douglas, Gwyneth Paltrow ve Viggo Mortensen başrolleri paylaşıyor. Klasik yapımı beğenenleri bu filmde birçok sürpriz bekliyor. Steven'ı da. "Kusursuz" planı her sekteye uğradığında işin içinden sıyrılmayı başarır. Peki her olayda bir adım önde olmayı becerebilecek midir?

September 21, 2005

Prime, New York'ta geçen incelikli bir karakter komedisi... Yeni boşanmış, 37 yaşında ve kariyerinin doruğunda Manhattan'lı genç bir kadın olan Rafi'nin hayatı, Manhattan'ın batı yakasında yaşayan 23 yaşındaki genç ressam Dave kendisine aşık olunca, bambaşka bir şekle bürünür. Çünkü genç adam Rafi'nin terapistinin oğludur. Film, herkesin aşka bakış açısı üzerinden yola çıkar: arkadaşların, akrabaların, hatta bu aşk söz konusu olduğunda, Rafi'nin terapisti Lisa'nın... Tabii -iki kişi aşık olduğunda- bir yanda onları ayırmak için uğraşanların ve diğer yanda ne pahasına olursa olsun onları bir araya getirmeye çalışanların...

Öğrenilmesi en zor ders AŞK’tır. Kaderci genç George Zinavoy hayatta idare etme üzerine usta olmuştur. Gerçekte, George pratikte bunu bir yaşam sanatı tarzına döndürmüştür. Fakat George güzel ve karmaşık bir kız olan Sally ile tanışınca, karşısında içindeki miskin dünyayı tam tersine çeviren bir kafa dengi bulur. Onların bu tuhaf ve beklenmedik aşkı George’ya ilham vererek, ona düşünülmeyecek olan şeyi yaptırır; oturduğu yerden kalkar ve hayallerinin peşinden gider.

November 12, 2021

Gelecek vadeden bir müzikal bestecisi, 20'li yaşları geride bırakmak üzereyken New York'ta genç bir sanatçı olarak aşk, arkadaşlık ve hayatın zorluklarıyla boğuşur.

19 yaşındaki Amerikalı Lucy, yakın zamanda intihar etmiş bir şair olan annesi Sara'nın Bohem ruhlu sanatçı arkadaşlarının arasında yaz tatili geçireceği Toskana'naya gelir. Buranın yerlilerinden fırlama bir delikanlı olan Niccolo, dört yıl önce Lucy'ye ilk öpücüğün heyacanını tattıran kişidir. İki genç tekrar yakınlaşırken; Lucy'nin evsahipleri olan Graysonlar, genç kızı bir sanatçı kolonisi haline getirdikleri kendi dünyalarına sokarlar. Böylece onun gençliği ve taze ruhundan beslenmeye başlarlar. Bu tazelik, orada tatilini geçiren konuklar arasında en çok Alex Parrish'IN ilgisini çekecektir. Ölümcül bir hastalığın son demlerini yaşayan bir yazar olan Alex, genç kızın çekiciliği ve yaşama sevincinden etkilenir.Yaz geçerken, Lucy Niccolo'nun bir kadın canavarı olduğunu öğrenecek, Alex'ten gereken hayat dersini alacak ve kimbilir belki de gerçek ve masum aşkı da yaşayacaktır! Tüm bunlar olurken annesi ve kendiyle ilgli bir kaç sırrın da gizemi çözülecektir elbet...

Can't find a movie or TV show? Login to create it.

Global

s focus the search bar
p open profile menu
esc close an open window
? open keyboard shortcut window

On media pages

b go back (or to parent when applicable)
e go to edit page

On TV season pages

(right arrow) go to next season
(left arrow) go to previous season

On TV episode pages

(right arrow) go to next episode
(left arrow) go to previous episode

On all image pages

a open add image window

On all edit pages

t open translation selector
ctrl+ s submit form

On discussion pages

n create new discussion
w toggle watching status
p toggle public/private
c toggle close/open
a open activity
r reply to discussion
l go to last reply
ctrl+ enter submit your message
(right arrow) next page
(left arrow) previous page

Settings

Want to rate or add this item to a list?

Login