276 film

r 17, 1999

San Fernando Valley'de sıradan bir günde ölmek üzere olan bir baba, genç karısı, bir erkek bakıcı, kaybolmuş ünlü bir oğul, aşık bir polis, dahi bir çocuk, eskiden dahi bir çocuk olan bir adam, bir şov programı sunucusu ve yabancılaşmış bir kız bir hikayenin farklı parçalarında yerlerini alacaklardır. Bu insanlar, unutulmaz bir heyecanla sonlanacak bu gün içinde, şans, hareket, geride bırakılan zaman ve rastlantılar yumağında adeta birbirlerinin hayatlarının içinden zikzaklar çizerek geçecek ve birbirlerini çözümleyeceklerdir.

Yeni bir kız ailesiyle yeni bir hayata başlamak için yeni bir şehre taşınır. Kara büyülerle çok ilgilenen kızlarla tanışır ve hep beraber dördü birden durdurulamaz güçlere kavuşur. Herşeyi yapabilirler, hayallerinin erkeklerini kendilerine aşık etmekten...birçok şeye. İmkanlar sınırsızdır.

Çok da uzak olmayan bir gelecekten ilginç bir distopya öyküsü anlatıyor bize Istakoz. Yalnız kalmış, ilişkisi olmaya insanların tutuklandığı, alternatif bir gelecekte geçen öyküde, bekar insanlar korkunç bir otele yerleştirildikten 45 gün sonra, kendileriyle eşleşen kişiyle ilişkiye başlamak zorunda kalıyorlar. Eğer ki ilişkilerinde başarıyı yakalayamazlarsa, kendilerinin seçtikleri bir hayvana dönüştürülüyorlar!

J 27, 1984

80’lerin “Altın Çocuğu” Prince’ın başrolde oynadığı Purple Rain, akıllara şarkısıyla kazınmış olsa da film olarak, gözden kaçırılmaması gereken bir dönem kültüdür. Özellikle 80’li yılları özleyenler ya da o dönemi merak edenler için önemli bir başvuru kaynağı potansiyeli taşımaktadır. Film makyajdan saça, giyim tarzından espri anlayışına kadar 80’leri layığıyla yansıtabilen filmler içinde özel bir yere sahiptir.

Vertigo, Hitchcock’un teknik ve işlediği konu itibariyle sinema tarihinin en önemli yapıtlarından biri olarak kabul edilir. Bir suçluyu kovalarken çatıdan düşen ortağını kurtaramayan dedektif Scottie Ferguson’da, bu olayın ardından yükseklik korkusu başgösterir. “Vertigo” hastalığına dönüşen bu korku nedeniyle mesleğini bırakıp emekli olan dedektir, eski bir arkadaşı tarafından, ruhsal sağlığından şüphe ettiği karısı Madeleine’ni izlemesi için kiralanır. Scottie de kadını daha yakından izledikçe bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eder; dahası kadının intihara meyilli olduğunu görür. Artık işleri yoluna koymak için uzaktan takip etmek yetersiz kalacak, Scottie’yi kendi korkularıyla da yüzleşeceği bir mücadelenin içerisine sürükleyecektir.

u 24, 1997

21. yüzyılda genetik mühendisliği çok gelişmiş ve bilimsel olarak kusursuz insanlar yaratılmaktadır. Özel pozisyonlar için yetiştirilen bu yeni süper insan ırkı yüzünden, normal yollardan dünyaya gelmiş insanlar işsiz kalmakta ve ikinci plana itilmektedir. Onlardan biri olan astronot adayı Vincent, Gattaca şirketinde ancak temizlikçi olarak iş bulabilecekken, komadaki bir atletin kan örneklerini ve kimliğini alarak iyi bir pozisyonda işe girer. Fakat şirkette işlenen bir cinayet, olayı araştıran dedektifin dikkatini Vincent'ın üzerinde yoğunlaştırmasına sebep olacaktır.

Tek eğlencesi kendisinden bıkmış komşularını eleştirmek ve acımasızca yargılamak olan huysuz dul Otto Anderson’un dayanılmaz hikâyesini anlatıyor. Otto’nun yan dairesine hayat dolu genç ve neşeli bir aile taşındığında, Otto dişine göre bir rakiple, kıvrak zekâsı ve ağzı burnunda karnı ile Marisol ile karşılaşıyor. Marisol ve Otto’nun arasında Otto’nun hayatını ters yüz edecek bir dostluk başlıyor.

Bir adam düşünün... Ömrü boyunca modern kent çevresinde yaşamış; 747'lerle dünyayı dolaşmış ve sürekli bilgisayar ortamında çalışarak yaşamını sürdürmüş. Ve bir gün bindiği uçak denize düşünce Fiji'de ıssız bir adada dört yıl tek başına yaşamak zorunda kalmış. Adada tek başına yaşayan bu adamın bilinç düzeyi tümüyle değişir mi yoksa modern dünyaya dönünce yine aynı kişi mi olur? Hayatının dönüm noktası olan bu olay yaşanmadan evvel sadece işine gömülü bir hayat sürdüren, kız arkadaşı dahil çevresinde sevdiği herkesi ihmal eden bu adam için eski hayatını sürdürmek mümkün olacakmıdır? Yoksa önünde yepyeni bir hayat mı durmaktadır?

Frankie Dunn ringlerde yaşadığı yıllar boyunca müthiş dövüşçüler yetiştirmiştir. Öğrencisi olan boksörlere öğrettiği en önemli ders ise kendi hayatı için de temel kabul ettiği, herşeyin üzerinde kendini korumaktır. Onu kızından soğutan ve uzak tutan acı deneyimi yüzünden uzun zamandır hiç kimse ile yakın olmamaya çalışmaktadır. Tek arkadaşı Scrap, onun spor salonuna göz kulak olmakta ve kaba dış görünümünün altında 23 yıldır yakasını bırakmayan bir affedilme beklentisi olduğunu bilmektedir ve bir gün Maggie Fitzgerald spor salonuna gelir.

İkinci Dünya Savaşı sonrası New Jersey... Kocasını savaşta kaybetmiş olan Grace, güneş ışığına hassasiyeti olan iki çocuğuyla birlikte, büyük bir konakta yaşamaktadır. Perdelerin hep sımsıkı kapalı tutulduğu eve, üç kişi uğrar: İhtiyar bir kadın ve adam, bir de dilsiz genç kız. Evi çekip çevirecek yardımcılar aramakta olan Grace, bu kişilere iş verir; onları çocuklarının sağlık durumu konusunda uyarır. Öte yandan, Grace'in kızı Anne, Victor adlı bir çocuğun kendileriyle birlikte evde yaşadığına inanmaktadır. Evin çevresini kaplayan yoğun sis yüzünden kasabayla irtibatları kesildiği sırada, Grace, kızının anlattığı hikayelerin doğru olabileceği yolunda kanıtlarla karşılaşır. İşte bu noktada, eve yardımcı olarak aldığı insanlardan da şüphelenmeye başlar. Gücünü büyük ölçüde finalindeki sürprizden alan, gerilim dolu bir yapım...

Marnie - Hırsız Kız, tipik Hitchcock sarışınlarından biri olan (ve ayrıca Melanie Griffith'in de annesi) Tippi Hedren için özel bir armağan gibidir. Geçmişindeki karanlık olaylar nedeniyle kişilik bozulmasına uğramış ve bu yüzden kleptoman ve de 'frijid' olmuş bir genç kadın... Hedren de bu rolü gayet iyi biçimde oynar: yanı başında kendisine aşık olup onu iyileştirmeye çabalayan, geleceğin Sean Connery olduğu halde.

"Garsoniyer - The Apartment" büyük bir şirkette çalışan ve yükselmek amacıyla, evini garsoniyer olarak kullanması için patronuna vermekte sakınca görmeyen ve bu arada patronun metreslerinden birine aşık olan adamın komik hikayesini konu alıyor... Sevgisine karşılık bulduğundan emin olamadığı için bir süre sesini çıkarmasa da, her şey olacağına varıyor. Kadının güzelliği aklını başından alıyor ve işini kaybetmek pahasına da olsa mücadele etmeye karar veriyor. Fakat adam, genç kadının kimi sevdiği ile ilgili şüpheleri son adımı atmaktan onu hep alıkoyuyor...

İflasın eşiğine gelen George Bailey (James Stewart) bir Noel gecesinde kendini nehre atarak intihar etmek üzeredir. Doğduğundan bu yana aynı küçük kasabada yaşayan Bailey kendisini buraya ve insanlarına adamış, hoşgörülü, güvenilir ve yardımsever bir insandır. Büyük bunalım'ı hasarsız atlatmış,babasından devraldığı konut ve finans şirketi aracılığı ile kasabalıların neredeyse tamamını konut sahibi yapmıştır. Bu arada para kazanmayı, mimar olma fırsatını,dünyayı gezmeyi, kısaca tüm hayallerini ertelemek zorunda kalmıştır. Kasabaya yaptığı bunca iyilik kötü yürekli banker Henry F. Potter (Lionel Barrymore)'ın çıkarları ile çakışır. Potter, Bailey'in sürekli peşindedir artık.Birgün aradığı fırsat çıkar ve Finans şirketine ait önemli bir miktarda para Bailey'in alkolik ve yaşlı amcası Billy Bailey (Thomas Mitchell)'in dalgınlığı sonucunda Potter'ın eline geçer. Banka müfettişlerinin yaptığı bir denetlemeden sonra şirketin açığı ortaya çıkar. Bu iflas ve tutuklanma anlamına gelmektedir...

1917 Sovyet Devrimi öncesi ve sonrasını yaşayan bir burjuva aydını Dr. Jivago'nun öyküsü. Devrimle birlikte inandığı tüm değerler silinip yerine yeni sistemin gelişi Dr. Yuri Jivago'nun hayatını alt üst eder. Savaşın acımasızlığını yaşayan Dr. bir yandan da iki kadın arasında kalır.

Genç moda tasarımcısı Hannah, dışarıdan iyi gibi görünse de gizliden gizliye kendinden şüphe duyma sorunuyla boğuşmaktadır. Çok geçmeden bu gömülü duygular Hannah'yı fiziksel olarak hasta etmeye başlar. Hannah'nın sağlığı kötüleştikçe bu uzantı daha da güçlenir ve korkularını körüklemeye başlar; işteki yetenek eksikliği, erkek arkadaşı ve en iyi arkadaşıyla kötüleşen ilişkileri ve ebeveynlerinin sevgi ve anlayış eksikliği. Hannah kırılma noktasına ulaştığında şok edici bir keşifte bulunur; onun gibi başka insanlar da vardır.

Sesleri duyabilen Ishida Shouya ve onun aksine sesleri duyamayan sağır nakil öğrenci Nishimiya Shoko… İkili uğursuz bir günde tanışır ve sınıfın liderlerinden diyebileceğimiz Shouya, Shoko’ya zorbalık etmeye başlar. Ama çok geçmeden sınıf hedefini Shoko’dan kabadayılık yapan Shouya’ya çevirir. Aradan yıllar geçer ve Shouya bir kez daha Shoko ile buluşması gerektiğini hisseder.

r 23, 2009

Hindistan’da mühendislik okuyan Farhan, bu bölüme ailesinin zoruyla girmiştir. Farhan'ın asıl arzusu ise fotoğrafçılık eğitimi almaktır. Oda arkadaşı Raju ise fakir bir ailede büyümüş, bir an önce mesleğini eline alıp onlara bakmak için çırpınan bir mühendis adayıdır. Odalarına gelen Rancho (Aamir Khan) ise her ikisinden de tamamen farklı, tuhaf ve bir o kadar da zeki bir çocuktur. Birbirlerinin en yakın arkadaşı haline gelen Farhan, Raju ve Rancho, Rancho’nun içinde bulunduğu okulu ve eğitim sistemini değiştirme çabalarının sonucunda okulun diktatör hocası “Virus”ün görüş alanına girerler. Kendilerine ve tüm okula ilham olan, herkesten farklı düşünen ve sistemi değiştirmenin mümkün olduğunu savunan Rancho, mezun olduktan sonra ortadan kaybolur. Rancho’yu bulmak için yıllar sonra yollara düşen Farhan ve Raju, bu yolculuklarında Rancho’nun şaşırtıcı hikâyesine tanık olacaktır.

n 8, 2016

Genç bir kadın olan Sara, kayıp kız kardeşini bulmak için korku dolu Aokigahara'da bir yolculuğa hazırlanmaktadır. Çevredekilerin uyarısını dikkate almayan Sara, kardeşinin başına gelenleri öğrenmek istese de bilmediği bir şey vardır. Orman, bir sonraki misafiri öldürmeyi bekleyen kızgın ruhlarla doludur.

Başrollerinde Game Of Thrones izleyenlerin aşina olduğu Natalie Dormer’ın oynadığı ormanda geçen bir korku hikayesi.

Bir grup çocuk, komşuları olan 5 kızla dostlukları sayesinde hem kendi cinselliklerini, hem de kadınlığın gizemlerini keşfederler.Ünlü yönetmen Francis Ford Coppola’nın kızı Sofia Coppola’nın ilk filmi, yönetmenine bol ödül kazandırmış bir yapım.

u 14, 2017

Erkeklerle bir gün geçirerek bunu sanat eserine dönüştürmeye çalışan bir yönetmen, seri katil olduğunu iddia eden biriyle bir gün geçirmeyi de es geçemez ve sonunda kendini içinden çıkamayacağı bir konumda bulur.

Bir filmi veya diziyi bulamıyor musun? Eklemek için oturum aç.

Küresel

s arama çubuğuna odaklan
p profil menüsünü aç
esc açık bir pencereyi kapat
? klavye kısayol penceresini aç

Medya sayfalarında

b geri git (veya uygulanabilirse ana ekrana)
e sayfayı düzenlemeye git

TV sezonu sayfalarında

(sağa ok) sonraki sezona git
(sol ok) önceki sezona git

TV bölüm sayfalarında

(sağa ok) sonraki bölüme git
(sol ok) önceki bölüme git

Tüm görüntü sayfalarında

a resim ekle penceresini aç

Tüm düzenleme sayfalarında

t çeviri seçiciyi aç
ctrl+ s formu gönder

Tartışma sayfalarında

n yeni tartışma oluştur
w izleme durumunu değiştir
p umumi/hususi değiştir
c kapalı/açık değiştir
a etkinliği aç
r tartışmayı yanıtla
l son yanıta git
ctrl+ enter mesajını gönder
(sağa ok) sonraki sayfa
(sol ok) önceki sayfa

Ayarlar

Bu öğeyi derecelendirmek veya bir listeye eklemek ister misiniz?

Giriş