Truman Burbank, kartpostalları aratmayacak güzellikte bir adada yaşamaktadır. Bir işi, evi ve çok sevdiği karısı vardır. Ancak Truman dışında herkes tüm bunların düzmece olduğunu bilmektedir. Truman’ın yaşamı gerçek zannettiği bu stüdyolarda tam otuz yıldır, 24 saat boyunca canlı olarak bütün dünyaya yayınlanmaktadır. Truman bundan hiç şüphelenmemiştir, ta ki öldü zannettiği babasını bir gün caddeden geçen figüranlar arasında görünceye kadar… Alacakaranlık Kuşağı adlı kült televizyon dizisinin bir bölümünden esinlenerek yaratılan Truman Show, Batı dünyasında on yıllardır süregelen toplumsal eleştirilere bir örnek olarak yerini alıyor. Peter Weir’in filminde söylemeye çalıştıkları ve Truman’ın trajedisi, kimi zaman beklendiği üzere gözlerinizi doldurmasa da, başı ve sonu olan eliyüzü düzgün bir Jim Carrey filmine kim hayır diyebilir.
Uslanmaz bir romantik olan Abby Richter, bir sabah şovunun prodüktörlüğünü yapıyordur. Programı şovenist bir karakteri olan Mike sunmaya başlayınca ikisi ilişkilere dair bir anlaşma yaparlar. Abby yeni tanıştığı bir adamla ilişkisinin düzgün gitmesi için Mike'tan yardım alacaktır, eğer sonuç istenildiği gibi olmazsa Mike işi bırakacaktır.Bu süreçte Mike Abby'e ilişkilere dair 'çirkin gerçekleri' ispatlayacaktır. Ama onun zekice taktikleri beklenilmeyen bir sonuç doğurur; Abby'i aşkını bulurken o da Abby'a aşık olmuştur.
Bir televizyon kanalında geçen filmde, kanaldaki bir haber yapımcısı ile üzerinde denetim kurmaya çalıştığı deneyimli sunucu arasındaki sıkı mücadele anlatılıyor.
Wayne's World henüz açılış sahnesinde izleyicinin gönlünü fethediyor. Baş karakterler Wayne ve Garth’ın kankalarıyla birlikte kafa sallayarak eşlik ettiği Bohemian Rhapsody’li otomobil sahnesi sinema tarihinin unutulmazlarından. Mike Myers ve Dana Carvey’nin Saturday Night Live adlı komedi programı için hazırladıkları skeçten yola çıkarak filme uyarladıkları Wayne’s World, evlerinin bodrum katında kablolu TV kanallarından birine rock, kadınlar ve hayat hakkında “geyik” bir program yapan iki “rockçı” arkadaşın hikayesini anlatıyor. İkili öncesinde programlarını gönüllerince yaparken, program bir televizyon yöneticisi tarafından satın alınınca işin seyri değişiyor ve hem sponsorluklar nedeniyle programın içeriği hem de ceplerine biraz para girince iki arkadaşın ilişkisi bozuluyor.
İkisi de Manhattan'da oturan 11 yaşındaki Gabe ve Rosemary okulda birbirlerinden habersizken, hobi olarak gittikleri karate kursunda tekrar karşılaşınca yakın arkadaş olurlar. Rose bu arkadaşlığa ilgisiz gibi görünürken küçük Gabe tam tersi, kıza sırılsıklam aşık olmuştur. Daha kızla nasıl konuşacağını hatta elini nasıl tutacağını dahi bilemezken, bu çekingenliği sebebiyle Rosemary'yi kaybedeceğini görür. Çünkü kız arkadaşı, karatedeki başka bir çocuğa aşık olmak üzeredir. Gabe onun 6 haftalık yaz kampına gideceğini öğrendiğinde ise, uzun süredir tasarladığı planı artık hayata geçirmeye karar verir: Kızı öpecek, böylece onu kendine bağlayacaktır. Bu planını zar-zor gerçekleştirir. Hatta aşık olduğunu bile itiraf eder. Ama Rose'un cevabı onu hayal kırıklığına uğratacaktır * küçüklerin ve büyüklerin merakla izleyeceği bir komedi tufanı.
Chuck Barris, büyüyen televizyon endüstrisi içinde genç, enerjik, daikkatini odaklayabilen ve kariyerinin zirvesinde biridir. Ancak, kendisini yoldan çıkaran ve onu gizli bir o kadar da tehlikeli bir dünyaya sürükleyen kuşku dolu bir diğer yanının farkına varır ki, o bir CIA ajanıdır. Barris, dinamik bir televizyon programının yapımcılığı ile entellektüel kesimin olumsuz tepkisine hedef olurken, bir yandan ilk kez denen ve değişik bir format içinde olan popüler televizyon oyunu 'Newlywed Game'i yaratmakta, diğer yandan düzenli olarak Amerikan Hükümeti adına suikastler gerçekleştirmektedir. bu gizli dünyasını yükselen reytinglerle gizleyen Barris 'The Dating Game' şovuyla kazanan yarışmacı çiftleri, ya 'Muhteşem Helsinki'ye, ya da 'Romantik Berlin'e rüyalarının tatilini gerçekleştirmek üzere göndermektedir. Bilinmeyen gerçek, çiftlerin gönderildikleri yerin Paris olmadığıdır.
GBSN adlı bir adlı bir televizyon kanalının yöneticisi olan Ricky Hayman ın herkesi kıskandıran yaşam standartı, kanalının satılmasıyla tehlikeye girer. Yeni patron MacBainbridge, medya analizcisi Kate Newell ın da yönlendirmesiyle kötüye giden mali durumun düzeltilmesini istemektedir. Bu durumda satışları adeta fırlatacak bir fikir üretmek zorunda kalan Ricky, aksi taktirde işsizliği tatmak zorunda kalacaktır. İşte tam bu anda devreye G. girer.
Allen Interiors’dan sonra yine birbirinden farklı üç kızkardeşin hikayesini anlatıyor. Merkezde Hannah olmak üzere kızkardeşleri Holly ve Lee’nin birbirleriyle ve erkeklerle olan ilişkileri üzerinden giden filmde Allen komediyle dramayı harmanlıyor. Ailenin en mükemmeli ve kızkardeşlerinin kıskandığı Hannah; iyi bir eş, iyi bir kardeş, iyi bir anne ve başarılı bir aktristtir. Lee kendisinden yaşça büyük bir adamla bir ilişki yaşamaktadır. Holly ise hiçbir işinde ve ilişkisinde dikiş tutturamayan en küçük kardeştir. Ancak Hannah’nın hayatı aslında o kadar da mükemmel değildir çünkü kocası uzun zamandır kızkardeşi Lee’ye aşıktır. Bir yandan da Hannah’nın eski kocası Mickey hayatın anlamını aramaktadır. Film; aile, ilişkiler, fedakarlıklar ve en önemlisi de hayatın anlamı üzerine mizahla kavrulmuş derin felsefeler barındırıyor. Ayrıca Woody Allen’a en iyi senaryo dalında oscar kazandırmıştır..
Basket-case haber yapımcısı Jane Craig, nefret ettiği eğlence haberlerine yönelik trendi temsil eden güzel bir çocuk olan yeni muhabir Tom Grunnick'e aşık olur. Yetenekli ama sıradan bir muhabir olan Aaron Altman, Jane için karşılıksız bir meşale taşıyor. Kanal büyük değişikliklere hazırlanırken üçlü arasında kıvılcımlar uçuşur. Hem haber hem de Jane, stil ve içerik arasında seçim yapmak zorundadır.
A series of loosely connected skits that spoof news programs, commercials, porno films, kung-fu films, disaster films, blaxploitation films, spy films, mafia films, and the fear that somebody is watching you on the other side of the TV.
The 1980s snooker rivalry between Alex “Hurricane” Higgins and Steve “The Nugget” Davis, two very different personalities who helped popularise the sport on TV.
Katy bir TV programcısıdır. Yeni bir reality şov hazırlığında olan Katy’nin projesi para uğruna her şeyi yapmaya razı olan yapımcıları bile zora sokacaktır. Çünkü Katy, 5 milyon dolar için insanların canlı yayında dolu silahlarla Rus Ruleti oynamasını isteyecektir.
Komedyen Henry Phillips başarısızlık hikayesini ekrana getirmek isteyen tanınmış bir televizyon yapımcısı tarafından Los Angeles'a çekiliyor. Ancak önemli bir ağ işin içine girdiğinde, Henry şakalar yaşamak isteyip istemediğine karar vermeli ya da onların poposu olmalı.
A television producer with a penchant for drinking and gambling is sent to Las Vegas to convince his troubled niece to enter rehab.
When workaholic reality TV producer Sophie starts working on a holiday-season show about Will, a wildly sexy guy who celebrates Christmas every day of the year, she finds herself falling for her mysterious, unlikely new star, renewing her long-lost faith in Xmas in the process.
In a temper, Meg, a cynical, overworked TV executive, rants about how the movies she produces lie, making you think dreams can come true, and tries to smash her favorite snow globe. Instead, it hits her on the head and knocks her out. When she comes to, she finds herself magically transported to a perfect snow-covered town like the one in her globe, married to a handsome woodworker and mother to two young children.
Grace tries to be the perfect mother and TV producer but finds trouble in juggling both.
Cultures collide when an old Armenian man stars in a new reality show
When food correspondent, Carly, gets a shot at her own show, she is sent to Angel Heights to help Grant open his diner and film it as a Holiday special for her TV show. Will Grant and Carly open their hearts too?
A cellist and a pianist, along with the daughter of the owner of a musical home, form a classical trio. A television producer challenges confronting the modern equipment. Accept and so begin a new career in popular music, so despises his former employer, thus limiting the affair between his daughter and one of them.