Amerika Birleşik Devletleri'nin 2. Dünya Savaşı'na girmesinin ardından Desmond T. Doss da birçok Amerikalı gibi orduya katılmaya gönüllü olur. Ancak dindar bir Hristiyan ve bir pasifist olan Doss, savaşta insan öldürmeyi ve herhangi bir şekilde silah kullanmayı reddetmektedir, onun yerine savaş alanında yaralıları kurtararak hizmet etmek istemektedir. Bu tavrı hem komutanları hem de asker arkadaşları arasında ilk başta çok sert tepkiyle karşılanır, askeri mahkemeye bile çıkar. Ancak Doss, son derece sert bir eğitimden geçip kendi hayatı pahasına silahsız bir şekilde savaş alanına gitmeyi çoktan göze almıştır.
Coraline eski bir eve taşındığında canı çok sıkılır ve ailesi tarafından da ihmal edilir. Bir gün dar bir geçide uzanan gizli bir kapı bulur ve geçitten geçmeye karar verir. Orada paralel bir hayat keşfeder. O hayatta insanların hepsinin gözlerinin yerinde düğmeler vardır, aileleri çocukları ile çok ilgilidirler ve herkesin hayalleri gerçek olur. Oranın annesi Coraline’i kendileri ile birlikte sonsuza dek yaşamak üzere davet edince, Coraline bunu reddeder. Sonra da bu alternatif gerçekliğin sadece bir tuzak olduğunu keşfeder.