Terry Gilliam tarafından "'Alice Harikalar Diyarında' ile Sapık'ın buluşması" olarak nitelendirilen, tabu yıkıcı ustanın göz kamaştırıcı, gerçeküstü ve mizah dolu bu son şaheseri, bir çocuğun, ateşböceklerinin isimleri olduğu, bataklık adamlarının güneş batarken uyandığı ve sincapların konuştuğu muhteşem hayal dünyasını anlatıyor. Yarı-isterik annesi aşırı dozdan ölünce, son derece meraklı küçük Jeliza-Rose, babası tarafından büyük şehirden kırlardaki yıkık dökük bir eve götürülür. Babası, annesinden daha iyi durumda değildir: Eski bir rock yıldızı olan Noah'nın kafası mütemadiyen dumanlıdır. Jeliza-Rose, günlerini geniş çayırlarda, kafasında kurduğu fantezi dünyasında kendi başına geçirir, ta ki sonradan en iyi arkadaşı olan zihinsel özürlü Dickens ve onun cadıya benzeyen ablasıyla tanışana kadar.

Ufak bir kasabada her şey 1950'lerdeki gibidir. Tek farkla; zombiler de artık insan hayatının doğal bir parçasıdır. Robinson ailesinin küçük oğlu Timmy'nin de en yakın dostu Fido adlı zombidir. Hayat sürüp giderken Fido yan komşuyu yemek gibi bir gaflette bulunur.

Crunch Calhoun artık kariyerinin sonlarına gelmiş bir sanat eseri soyguncusudur. Ancak son bir vurgun için aralarında güvenilmez kardeşi Nicky'nin de bulunduğu eski ekibini toplar. Tarihi bir kitabı başarıyla çalan ekip dağılmadan, Nicky bu sefer çok daha tehlikeli bir vurgun planı yapar. Bu zor görev esnasında Crunch, kardeş olmanın anlamını sorgulamaya başlayacaktır.

Dan Mahowny Kanada/Toroto'daki bir bankanın müdürü şeklinde görev yapmaktadır.Kullanılmış arabalara binen, kendi halinde mütevazi bir adam olan Dan, bankanın memurlarından tatlı fakat silik bir kız olan Belinda ile görülmektedir.Fakat Dan kimsenin bilmediği gizli hayatında tedavi edilemez bir kumar tutkunudur.Giderek artan bu tutkusunu doyurabilmek için de,banka müşterilerinin milyonlarca dolarını zimmetine geçirmiştir.

Filmde, Amerikan vahşi batısını anlamayan bir Kanada kasabasında, güç gösterisi yapma çabaları hep sonuçsuz kalan bir silahşörün hikayesi anlatılıyor.

Film, iki kişiyi de hazırlıksız yakalayan romantik bir aşk ilişkisini konu alıyor.

Claire başarılı bir çocuk kitabı yazarıdır. Fakat son dönemde psikolojik olarak yaşadığı problemler iş hayatı dahil tüm yaşamını etkilemektedir. Karanlıklar içinde sürekli olarak gördüğü vahşi görüntüler, tüm huzurunu bozmuştur.Psikoloğunun bir süre herşeyden uzak bir şekilde tatil yapmasını önermesiyle Rose Marsh Çiftliği'ne gitmeye karar verir. Doğanın içinde huzur dolu gözüken bu mekan, tam da ihtiyacı olan sakinliği ona verecek gibi görünmektedir.Fakat hiç de beklediği gibi olmaz ve kabuslarında onu hiç bırakmayan 12 yaşındaki bir kızın cinayete kurban gittiğinin haykırışlarıyla tam anlamı ile kapana kısılır. Gerçeklerin peşine düşerken yardım alabileceği insanlar ise son derece sınırlıdır.

Fiona ve Grant 40 yıldır evli olan mutlu bir çifttir. Yaşamlarının ikinci baharına gelmiş çift bambaşka bir gerçekle yüz yüze kalacaktır: Fiona unutkanlık hastalığı da denilen Alzheimer'a yakalanmıştır. Günün birinde evden çıkar ve kaybolur. Tekrar bulunduğunda ikili bir karar alırlar. Fiona Alzheimer hastaları için açılmış özel bir kliniğe yatacaktır. 30 günlük zor bir oryantasyon döneminden sonra, Grant merakla eşinin yanına gider. Ancak Fiona onu unutmakla kalmadığı gibi, artık başka bir adamdan hoşlanmaktadır...

Film, görünüşte sıradan olan Barney Panofsky sıra dışı hayatının samimi ve espirili hikâyesini anlatıyor. Film, dört tane 10 yıllık perioda ve iki kıtaya yayılıyor. Bu sıra dışı yaşam hikâyesinde Barney’e üç farklı kadın ve yakın arkadaşı olan babası Izzy’ı eşlik ediyor.

The film is set in France in the 1990s, the French were defeated by the Germans early in World War II, an armistice was signed in 1940 which effectively split France into a German occupied part in the North and a semi-independent part in the south which became known as Vichy France. In reality the Vichy government was a puppet regime controlled by the Germans. Part of the agreement was that the Vichy Government would assist with the 'cleansing' of Jews from France. The Vichy government formed a police force called the Milice, who worked with the Germans...

Shane Bradley, who is fixated on ideas of luck and destiny, tries to win the girl of his dreams. After their relationship falters, Shane begins to think he might be unlucky and turns to gambling as an outlet for his obsession.

Birbirinden yetenekli ve enerji yuklu danscilari izlerken bazi arzularin durdurulamaz oldugunu goreceksiniz.izlemeyedoyamayacaginiz sokak danslari ve olaganustu kuvvetli bir soundtrackdanolusan bu sira disi dans hikayesi yetenekli genc bir kizin ruyalarinigercege donusturme yolunda yiktigi kurallar zincirini anlatiyor.Uzaklasmak istedikce icine cekildigi dunyadan kurtulmanin tek yolurekabetin yuksek oldugu Step Monster Contest yarismasini kazanmakdir.

Yaşlanmak herkesin baş edebileceği bir şey değildir. Oğlu Harvin ve gelini Doris, kendisine yaşlılar evine gitmesi gerektiğini söyledikleri zaman, zeki, kurnaz ve son derece gururlu olan Hagar Shipley evden kaçar. Sorunlu geçmişiyle barışmanın yolunu bulmak için bir yolculuğa çıkar. Ancak yaşlanan bir beyinle, Hagar için geçmişi şimdiden ayırt edebilmek gittikçe zorlaşmaktadır.

A decade ago, curler Chris Cutter disappeared suddenly on the verge of stardom, dropping his curling stones to the bottom of a lake and leaving his fiancée, Julie Foley, at the altar. But when his former coach dies, Cutter returns home for the funeral and attempts to fulfill the man's last wishes. The team is reunited under Cutter's estranged dad, Gordon — himself a former curling star — for a final attempt at glory.

When Chand arrives in Brampton, Ontario to meet her new husband, she leaves behind a loving family and supportive community. Now, in a new country, she finds herself living in a modest suburban home with seven other people and two part-time tenants. Inside the home, she is at the mercy of her husband's temper, and her mother-in-law's controlling behaviour.

It is the early 20th century. A stranger arrives in the small, rural community and disrupts the lives of its inhabitants. The man, who refuses to give his name, is dubbed The Outlander. A traveller who disdains conventional behaviour and parochialism, The Outlander disturbs the villagers' complacency and scandalizes the community; he also elicits admiration and gains a woman's love. He ultimately leaves in the same manner he had arrived, but not before he has helped the villagers open their eyes to the larger world beyond their village.

In 1952, an Inuit hunter named Tivii with tuberculosis leaves his northern home and family to go recuperate at a sanatorium in Quebec City. Uprooted, far from his loved ones, unable to speak French and faced with a completely alien world, he becomes despondent. When he refuses to eat and expresses a wish to die, his nurse, Carole, comes to the realization that Tivii's illness is not the most serious threat to his well-being. She arranges to have a young orphan, Kaki, transferred to the institution. The boy is also sick, but has experience with both worlds and speaks both languages. By sharing his culture with Kaki and opening it up to others, Tivii rediscovers his pride and energy. Ultimately he also rediscovers hope through a plan to adopt Kaki, bring him home and make him part of his family

An urban love story about the soul of a mother, the heart of a fighter, and the faith of a child.

A young singer-songwriter abandons his life in his hometown and moves to the city to make it big. He achieves fame, but it comes at a price.

Suzie and Samuel have known each other since childhood. With their friend Judith, they form a friendly trio. Now in their mid-twenties, at the age when everything is possible but nothing is easy, they find themselves at a crossroads.