Vikingler'in hükümdarlık sürdüğü bir dönemde, başka dünyadan gelmiş bir savaşçı olan Kainan'ın gemisi büyük bir şiddetle İskandinav kıyılarına vurur. Ve fark eder ki gemiden tek sağ kalan kendisi değildir. İkinci bir yolcu, Moorwen olarak bilinen vahşi yaratıkta enkaz altından belirir. Amacı kendine uygulanan şiddetin öcünü almak olan kana susamış Moorwen yoluna çıkan her şeyi öldürmektedir. Kainan,Vikinglerle ortak çalışıp kendi teknolojisini Demir Çağı'nın silahlarıyla birleştirip her şeyi yok etmeden önce yaratığı etkisiz hale getirmelidir.
Jean Baptiste Grenouille, 18.yy da Paris’te dünyaya gelmiş olup, son derece değişik bir karakterdir. Her türlü kokuya karşı sıra dışı bir algısı vardır. Duyarlılığı çok yüksektir. Öte yandan diğer duyuları aksine gelişmemiştir. Arzu ettiği kokulara sahip olmak uğrunda her şeyi yapmaya hazırdır. Buna insan öldürmek de dahil. Bir gün kendine ait bir ten kokusunun olmadığını fark eder. Bu durumda tek çare vardır. Ona insan kokusu gerekir. Yeni baştan yaratacağı bir insan kokusu. Bunu elde etmek için de insanlara gereksinimi vardır. Patrick Süskind’in aynı adlı romanından uyarlanan film, koku ile var olabilen Jean Baptiste’in trajedisini anlatmaktadır.
Suç dünyasında hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değildir. Özellikle de Slevin’ın bulaşmış olduğu suç dünyasında.Sevgilisi tarafından aldatılan, evinden atılan, üstüne üstlük bir yankesiciye kimliğini kaptıran Slevin, Los Angeles’ın bunalımlarından bir süre de olsa uzak durabilmek için New Yorklu arkadaşı Nick Fisher’dan dairesinin anahtarını ödünç alır. Oysa ki New York terk ettiğinden çok daha belalı bir şehirdir.Bir dönem ortak ancak nihayet düşman olan iki mafya babası, Patron ve Haham, Büyük Elma’yı ikiye bölmüş ve suç dünyasını parsellemişlerdir. Ancak oğlunun intikamını almaya niyetli olan Patron, Haham’ın oğlunu öldürtmek için bir kiralık katil tutar.Katilin planı daha da basittir. Patron’a borçlu birini bul, adamı öldürt. En kolay yem Nick Fisher’dan başkası değildir.
Birbirinden güzel dövüş ustası dört kadın, her yıl egzotik bir adada düzenlenen dövüş sanatları turnuvasına davet edilirler. Bu ayrıcalıklı yarışmanın sonunda birinciliği elde edebilmek için yarışacak olan bu rakipler, bir süre sonra, hayatta kalabilmek için güç birliği etmelerine neden olacak büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalacaklardır.
Bir beden eğitimi öğretmeni olan Ray ve oğlu kamp yapmaya, ormana gittiklerinde D.C` nin önemli adamlarından Frank ile karşılaşırlar.Frank`i öldürmeye çalışan adamlardan kaçmaya çalışırken, ormanın içinde amansız bir kovalamaca başlayacaktır.
Rock müzik ilâhı şarkıcı Dylan’ın hayatının yedi farklı dönemi, aralarında kadın oyuncuların da yer aldığı altı kişilik bir oyuncu kadrosu tarafından canlandırılıyor. Filmin özgün ismi I’m Not There, Dylan’ın orijinal albümünde yer almayan meşhur parçasına gönderme yapıyor. I’m Not There, hikâyesini Dylan’ın şarkı sözü yazarlığındaki şiirsel anlatı üslûbuna uygun anlatıyor.