movie_nazi
i 2017 tarihinden beri üye
Ortalaması
Ortalaması
"Is there ANY movie you don't find a flaw in it? You are so damn harsh on movies! You're a goddamn movie nazi!"
Hey, you know what? I like that! And thus was born the handle that morons think it has something to do with some sort of racist organization. It doesn't and you are if you think it does.
Yıllara Göre Puanlar
movie_nazi'in Puanlamaları
Filtrele:
Sırala:
Mark Hunter, a lonely high school student, uses his shortwave radio to moonlight as the popular pirate DJ "Hard Harry." When his show gets blamed for a teen committing suicide, the students clash with high school faculty and the authorities.
Çocuk Oyunu serisinin ilk filmi , serinin başlangıç ve en korkunç filmi olarak karşımıza çıkıyor. Tom Holland’ın yönettiği korku filmlerinin önemli örneklerinden biri olan Çocuk Oyunu , meşhur korku karakteri Chucky’nin cinayetlerini konu alıyor.Chicago’nun güney taraflarında Charles Lee Ray adlı bir seri katil , Mike Norris isimli bir dedektif tarafından vurulur. Gizlice bir oyuncak dükkanına girmeyi başaran Charles , ruhunu dükkandaki meşhur oyuncak “a good guy”lardan birine aktarır. Chucky artık en kısa zamanda ruhunu tekrar aktarabileceği canlı bir kurban bulmalıdır...Karen Barclay , 6. yaşını kutlayacak olan oğlu Andy’e çok istediği “good guy” oyuncaklarından alamadığı için üzgündür. Karen ve en yakın arkadaşı Maggie en sonunda aradıkları oyuncağı bir dükkanda bulurlar.O gece Maggie’nin Andy’e bakıcılık yapması gerekmektedir. Ama Andy ve Maggy evde yalnız değillerdir. Chucky , kendini ilk kez o gece belli eder ve korkunç olaylar başlar.
İşsiz bir karikatürist, ailesi ve küçük kardeşi Freddy ile birlikte geri döndü. Ailesinin ayrılmasını istediğinde babasının Freddy'yi cinsel istismar ettiği yönündeki söylentileri yaymaya başlar.
Clive Barker'ın çığır açan "Hellraiser" serisinin bu yeniden çeviriminde, genç bir kadın, kardeşinin ortadan kaybolmasından sorumlu olan esrarengiz bir bulmaca kutusunun arkasındaki sadist, doğaüstü güçlerle yüzleşmek zorundadır.
Hayvan Mezarlığı, henüz taşındığı evde ailesi ile kutlama yaparken hayatını kaybeden küçük kızını geri getirmek için eski bir mezarlığa oğlunu gömen bir adamın hikayesini anlatıyor. Louis Creed, iki çocuğu ve eşi Rachel ile birlikte Boston'daki şehir yaşamlarından kurtulup, kırsal kesime taşınmaya karar verir. Yeni yaşamlarına uyum sağlamaya çalışan aile, kedilerinin bir kaza sonucu ölmesiyle büyük bir üzüntüye kapılır. Kedilerini, evlerinin yakınındaki gizemli bir mezarlığa gömen aile, bir süre sonra inanılmayacak bir durumla karşı karşıya kalır. Gömdükleri kedi hayata geri döner. Creed ailesi, artık gizemli mezarlığın sırrını öğrenmiştir. Bu sırada kızlarını kaybeden aile, gömülen her şeyi bedenen hayata döndüren bu mezarlığı, kızlarını geri getirmesi için kullanmaya karar verir. Kızını mezarlığa gömen Luis, onu gerçekten geri getirebilecek midir?
Short film made with the help of the Sundance Film Institute and serving as a proof-of-concept for the subsequent feature film.
Acclaimed for his unfiltered reporting and deadpan humor, Andrew Callaghan brings his gonzo style reporting to the undercurrents that led to the January 6 Capitol Riot. As one of the best-known and hardest working journalists of his generation, the 25-year-old ventures on a wild RV journey through America to take the pulse of a divided nation.
Hollywood hayalleri olan bir grup gençten oluşan bir film ekibi, yetişkin filmi çekmek için Teksas'ın derinliklerindeki uzak bir çiftlik evine gider. Ekip, yaşlı bir çiftin evinde çekime başlar. Ancak çok geçmeden kendilerini hayataları için verdikleri umutsuz bir mücadelenin içinde bulurlar.
Royal Tenenbaum ve karısı Etheline’nin üç çocukları vardır: Chas , Richie ve Margot. Ve Çift bir gün ayrılma kararı alır. Oysa o güne dek; Chas çocuk sayılacak yaştayken emlak işine girmiştir ve uluslararası finans dünyasında neler olup bittiğini bilecek düzeydedir. Margot oyun yazmaktadır ve henüz dokuzuncu sınıftayken elli bin USD’lik Braveman Grant ödülünün sahibi olmuştur. Richie teniste küçükler şampiyonudur ve U.S. Nationals finallerini üç yıl üst üste kazanmıştır. Şimdi, genç Tenenbaum’ların tüm bu parlak hayatı üzerinden ihanet, başarısızlık ve felaket dolu 20 yıl geçmiş ve herşeyin sorumlusu olarak kabul edilen kişi, genellikle ailenin babasıdır. The Royal Tenenbaums, bir dahiler ailesinin ve bu ailenin birdenbire, umulmadık şekilde bir kış toplantısı için yeniden biraraya gelmesinin hikayesidir.
Art adlı manyak bir palyaço, Cadılar bayramı gecesinde yolda duran 3 genç kadına terör estirir.
Bir iş görüşmesi için Detroit'e gelen genç bir kadın kiralık bir ev tutar. Ama gece geç saatte geldiğinde eve çifte rezervasyon yapıldığını, yabancı bir adamın zaten evde kaldığını görür. Doğru olmadığını bilse de geceyi orada geçirmeye karar verir ama korkacağı şeyin beklenmedik bir misafirden çok daha fazlası olduğunu kısa sürede anlar.
Gabe ve Adelaide Wilson, çocukları Zora ve Jason ile birlikte deniz kenarındaki yazlıklarına tatile giderler. Niyetleri orada arkadaşları ile birlikte keyifli vakit geçirmektir. Ancak beklenmeyen misafirler yazlıklarına konuk olduklarında huzurlu hayatları cehenneme dönecektir.
Chris Washington, kız arkadaşı Rose Armitage ile uzak mesafe ilişkisi yaşayan bir gençtir. Bir gün Rose, Chris’i hafta sonu kaçamağı için ailesinin evine çağırır. Rose’un annesi Missy ve babası Dean de onlara katılır. Başta Chris, Rose’un ailesinden güzel tepki almasına şaşırır, bir yandan da kıllanır. Çünkü dönem gereği bir beyaz ve siyahinin ilişkisine sıcak bakılmamaktadır. Bu durum kafasını karıştırırken bir yandan da evde siyahi kişilerin bir bir kaybolduğunu öğrenmesi onu bir bilinmezliğe doğru itecek ve gerçeklerle yüzleştirecektir.
10. yüzyıl İzlanda’sında geçen ve İskandinav efsanelerinden uyarlanan film, babasını öldüren, annesini ise kaçıran amcasından intikam almaya kararlı olan bir Viking prensinin hikâyesini anlatıyor.
Sakin bir kasaba günün birinde gizemli bir olayla karşı karşıya kalır. Mezarların açılması, anlamsız cinayetlerin arka arkaya gelmesi ile birlikte sonunda bunun bir zombi salgını olduğu ortaya çıkar. Kasabanın yerel polisleri, kasaba halkını korumak için göreve girişirlerken kasabanın kimi sakinleri de hayatları için mücadele etmeye başlayacaktır. Yolu kasabadan geçmekte olan yolcuların da kasabada mahsur kalması ile birlikte zombi akınına karşı hayatta kalanların mücadelesi başlamış olur.
1947 yılı Los Angeles'ında genç bir kadının, gecenin bir yarısı boş bir arsada işkence edilmiş bir şekilde ölü olarak bulunması, bütün şehrin hayatının ortasına bomba gibi düşecektir. Bucky Bleichert ve Lee Blanchard ismindeki iki polis memuru da, kendilerini olayların tam ortasında bulurlar. Gazete manşetlerine Siyah Dalya olarak geçen kurban, Elizabeth Short isminde gelecek vaad eden bir yıldızdır. Los Angeles tarihindeki en büyük insan avını başlatan olay, tam bir medya cümbüşüne dönüşür. Araştırma ilerledikçe olayın derinlerini keşfetmeye başlayan Bucky, tahmin edemeyeceği kadar tehlikeli ve gizem dolu olaylarla karşılaşır.
Jimi, a computer game designer, finds that his latest product has been infected by a virus which has given consciousness to the main character of the game, Solo. Tormented by the memory of his fled girlfriend Lisa and begged by Solo to end its useless "life", Jimi begins a search for people who can help him both to discover what happened to Lisa and to delete his game before it is released.
Jen ve Kira, kendi türlerinin son temsilcisi iki Gelfling’dir. Bin yıl önce parçalanan ve düzeni sağlayan kutsal kristali sadece bir Gelfling’in tekrar birleştirebileceğini ve o zamandan beri kaosa boğulmuş olan dünyayı kurtarabileceğini öğrenen Jen, Kira ile birlikte yola koyulur. İkisi dışında tüm Gelfling’ler kehanetin gerçekleşmesini ve karanlık hükümranlıklarının sekteye uğramasını istemeyen Skeksis’ler tarafından katledilmiştir. İkili tüm zorlukları yenerek Skeksis’lerin sarayına girmek ve kristali ele geçirerek dünyaya tekrar düzenin hükmetmesini sağlamak zorundadır.
For those familiar with Bram Stoker's novel, this adaptation follows the book quite closely in most respects. Jonathan Harker visits the Count in Transylvania to help him with preparations to move to England. Harker becomes Dracula's prisoner and discovers Dracula's true nature. After Dracula makes his way to England, Harker becomes involved in an effort to track down and destroy the Count, eventually chasing the vampire back to his castle.
Tuhaf anılarla boğuşan Neo, kendisini tekrar Matrix'in içinde bulmasıyla kaynağa beklenmedik bir dönüş yapar.
250 yıllık bir lanet ve nehirde saklı duran hayaletler artık su yüzüne çıkıyor. Bundan tam 250 yıl önce Shinzaemon adlı zalim bir samuray tefecilik yapan Soetsu'yu öldürür ve cesedini nehire atar. Ancak bu nehirle ilgili bir efsane vardır. Nehirde batan ceset, su yüzüne bir daha asla çıkamayacaktır. Aradan 20 yıl geçer ve Shinzaemon'un oğlu bir tesadüf sonucu karşılaştığı Soetsu'nun kızına aşık olur. Ancak önce kendilerini bekleyen lanet ve nehirin sakladığı hayaletlerle yüzleşmek zorunda kalacaktır * Klasik 12 Japon hayalet hikayesinin toplandığı kitabın adıdır Kwaidan. Usta yönetmen Kobayashi bu hikayeleri inanılmaz yorumlamıştır. Film değil sanki herbiri üzerinden yıllarca çalışılmış paha biçilmez resimlerdir.
Meksika Devrimi sırasında geçen film, patlayıcı madde ustası bir İrlandalı asker ile onun bu maharetini banka soymakta değerlendirmek isteyen bir başka paralı askerin başlarından geçenleri anlatıyor. Bir grup politik mahkumun kurtulmasına da sebep olan Sean Mallory bir anda halk kahramanı olur. Tek amacı çok paraya ve biraz şöhrete konmak olmasına rağmen, devrim kahramanlığı pek beklemediği bir şeydir. Bir zaman sonra tüm kontrolü yitirir ve ok yaydan çıkmış olur.
"Günah çıkarmak istiyorum peder." "Söyle ne yaptın?" "Hiçbir şey. Henüz günah işlemedim. Ama işleyeceğim. Yapabileceğim bütün kötülükleri yapacağım." Film, günah işleyerek ruhunu şeytana satıp böylece Deccal'ı engelleyebileceğine inanan bir rahip, ona yardım etmeye çalışan satanist metalci genç, dolandırıcı bir medyum ve büyükbabanın ekseninde gelişmekte.
Çekildiği döneme göre değerlendirildiğinde başarılı denebilecek bir 70'ler yapımı korku antolojisi filmi. çizgi-roman uyarlaması olan Tales From The Crypt serisinin bir nevi devamı niteliğindedir, ancak serideki tüm yapımlar antoloji formatında olduğundan diğer filmlerle ufak göndermeler dışında herhangi bir bağlantısı bulunmamaktadır. Film, önceden herhangi bir tanışıklıkları bulunmayan beş yabancının bir şekilde aynı ortamda hapsolup birbirlerine hikayeler anlatması şeklinde başlar ve ilerler.
Beş arkadaş haftasonunu geçirmek için ormandaki bir kulübeye gelirler. Burada, daha önce bir profesör tarafından bırakılmış teyp kaydına ve sonradan Nekronomikon'un kendisi olduğu anlaşılan Ölüler Kitabı'na rastlarla. Teybi çalıştırdıklarında profesörün kendi çevirisini yaptığı ölüleri canlandırma pasajlarını dinlerler ve ağıza alınmayacak derecede dehşetli bir kötülük ormanda açığa çıkar.Önce ormanın kendisi sonra da insanlar kötücül yaratıklara dönüşmeye başlar. Kızlardan biri ormana kaçtığında ağaçların tecavüzüne uğrar. Diğerleri de daha az korkunç olmamak üzere paylarına düşen dehşetle yüzleşeceklerdir. Filmin asıl kahramanı, eğer varsa, hiç kuşkusuz Bruce Campbell'ı türün hayranları arasında ölümsüzleştirecek olan Ash karakteridir.Soluksoluğa izlenen ve sinirbozucu derecede korkunç bu film çoktandır kült klasikleri arasında üst sıralardaki yerini korurken, Sam Raimi'nin dehasına şahit olup, şimdiki tahtına nasıl kurulduğunu merak edenler tarafından kaçırılmamalı.
Rick Dalton, bir televizyon filmi aktörüdür. Dalton'ın başarılı bir western dizisi bulunmaktadır. Ancak Rick, kendini televizyondan uzaklaştırıp film sektörüne adım atmak istemektedir. Onun dublörü olan Cliff Booth ise bu konuda ona katılmaktadır. Ancak ikilinin yaşlarının ilerlemesiyle birlikte Hollywood'taki şansları da azalmaktadır. Hollywood'un yeni gözdelerinden olan Sharon Tate ise Rick'in komşusudur. Ancak Hollywood'un ışıltılarla dolu ve pervasız akışı, Tate'in ve dört arkadaşının Charles Manson tarikatı tarafından katledilmesiyle kesilecektir…
Beowulf güçlü ve korkusuz bir savaşçıdır. Bütün şehirleri kana bulayan ve çıkardığı kaosla insanları terörize eden grendel'le başa çıkabilecek tek kişi beowulf'tur. Fakat grendel'i yenmek, kabusun bitmesine yetecek midir? İntikam duygusu ile yanıp tutuşan grendel'in annesi, grendel'den bile daha tehlikeli olacaktır.
Son Görev macera filmlerinin en güzel karışımı: Tam bir heyecan fırtınası, son derece etkileyici özel efektlere sahip ve aynı zamanda profesyonel Amerikan futbolunun komik yüzünü de seyirciye tanıtıyor. Bruce Willis ve Damon Wayans bu filmde şüpheci bir dedektif ve onuru kırılmış bir futbol oyuncusu olarak biraraya gelip, tuzaklardan kaçıyor, ateş hatlarından geçiyor ve kötü adamları haklıyorlar. İşleri zorlaşınca, onlar da sertleşiyorlar. Onlar oyun oynamak için geldiler. Ve bu maçta da daha sert vuran ve daha hızlı koşanlar kazanacaklar. Set yönetimi de oyuncular kadar tecrübeli: Senarist Shane Black (Cehennem Silahı), yapımcı Joel Silver (Zor Ölüm ve Cehennem Silahı filmleri) ve yönetmen Tony Scott (Top Gun). Willis Wayans ile birlikte, Son Görev'i diğer tüm filmlerden apayrı kılmayı amaç edinmiş bir takım. Siz de hazır durun.
Gotham Şehri'nin Karanlık Şövalyesi, bu macerada Two Face ve Riddler adlı iki korkunç süper-suçlu'ya karşı savaşıyor. Bir yandan şehri bu iki caninin elinden kurtarmaya çalışırken bir yandan da güzel doktor Chase Meridian'a kalbini kaptırmıştır. Kötülere karşı zorlu savaşında yeni ortağı ise harika çocuk Robin'dir.
80'lerin ünlü gençlik filmi. Lisede okuyan popüler çocuklarla, ezik sınıf arasında yaşanan mücadelenin öyküsü. Daha sonra devamı da çekilen film bir dönem ekranlarımızda sıkça gösterilmişti.
87 yapımı bu filmde, Chris (Elizabeth Shue) erkek arkadaşıyla geçirdiği tatsız bir olay sonrası çocuk bakıcılığı yapmak üzere geceyi bir evde geçirmeye karar verir. Ne var ki kendisini arayan ve zor durumda olduğunu belirten arkadaşı bütün huzurlu geceyi bozar ve Chris yardım için çocukları topladığı gibi evden çıkar. Chris'in başına gelmeyen kalmaz.
Chris is the top brain who just wants to party, Mitch is the 15-year-old college wiz kid. Supposedly hard at work on a lab project with a mysterious deadline, they still find time to use their genius to discover new ways to have fun.
Kafadarlarımız lise öğrencisidir ve okulun iki ponpon kızından hoşlanmaktadır. Fakat bir sorun vardır: kızların iri kıyım erkek arkadaşları. Bu kaslı abiler sürekli bizim kafadarlarla uğraşmaktadır. Fırtınalı bir günde Gary ve Wyatt ilginç bir şeyler denemeye karar verirler.. Hayallerindeki kadını yaratmaya.. Gerekli olan malzeme ellerinin altında mevcuttur bir pc, Barby bebek, muhtelif dergilerden kesilmiş bayan resimleri, birkaç kablo.. Gary ve Wyatt’ın hayatı bundan sonrası için oldukça eğlenceli ve hareketli olacaktır. Lisa’nın yanlarında görünmesinden sonra gerek okulda gerekse sosyal hayatlarında gözle görülür bir popülerite ve üne kavuşur iki kafadar..
80'li yıllar. Hayata küsmüş melankolik babası Jack ile beraber yaşayan Andie, zengin çocukların ve alt sınıftan olanların beraber okudukları bir liseye gitmektedir. Pembe renklerin hakim olduğu ilginç bir gardrobun da sahibi olan güzel kız, okul sonrası Trax isimli plakçıda çalışmaktadır. Burada çalışan 30'larındaki deli dolu ve bekar Iona, onun için hem en yakın arkadarş hem de bir nevi anne gibidir.Andie'nin hayatındaki diğer bir figür ise, güzel kıza umutsuzca aşık olan çocukluk arkadaşı Duckie'dir. Kendine has kıyafetleri ve anarşist tavırlarıyla hem gururlu bir kaybeden hem de okulda tiye alınan bir yalnız kurttur Duckie. Gelin görün ki Andie'nin kalbi okuldaki kendini beğenmiş zengin çocuğu Steff'e ait gibidir ama delikanlının kibiri her daim ondan uzak durmasına yol açmaktadır. Bir yandan okul balosunun yaklaştığı gerilimli Amerikan lise ortamında birdenbire ortaya çıkan beyaz atlı prens Blane işleri genç kız için daha da zorlaştıracaktır.
A young tomboy, Watts, finds her feelings for her best friend, Keith, run deeper than just friendship when he gets a date with the most popular girl in school.
Fransız animasyoncu René Laloux imzalı başyapıt, iki farklı tür arasındaki ezeli mücadeleyi anlatıyor. Dev yaratıklar ve küçük 'insansılar' arasındaki mücadele, içerdiği etkileyici fantastik unsurlara rağmen son derece tanıdık geliyor. Laloux ve senarist arkadaşları, 70'lerin politik iklimini çok iyi yansıtan bu filmde, sınıf mücadelesine dair düşüncelerini paylaşıyorlar aslında. 70'lerin en başarılı animasyon filmlerinden biri olduğunu özellikle belirtmek gerek. Saykodelik teknikleri, bilinçaltına işleyen müzikleri ve müthiş detaylar ve göndermeler içeren senaryosuyla ölümsüz bir klasik.
Müzik profesörü John Russell, eşi ve kızını bir trafik kazası sonucu kaybeder. Aylarca bu kazanın etkisinden kurtulamayan Russell, acısını unutabilmek için bir üniversitede dersler vermeye başlar. Kısa süre sonra da sessiz ve sakin bir çalışma ortamı için yeni bir ev arayan Russell, yıllardır boş duran ve kimsenin yaşamak istemediği büyük bir malikaneye taşınır. Kendisini müzik derslerine ve piyanoda yeni besteler yapmaya veren John Russell, çok geçmeden evin içinde yalnız olmadığını anlar. Kendisiyle iletişim kurmaya çalışan ve tüm eve hakim olan ruh, Russell'ı evin tarihiyle ilgili gizli kalmış gerçeklere ulaştıracaktır.
1929 ekonomik bunalımı; yirminci yüzyılın başından itibaren inanılmaz bir süratle kapitalistleşmeye başlayan ve adeta tepe noktasına ulaşan bir ekonominin büyük çöküşünü ifade etmektedir. Bu çöküş Amerika’nın gelişmiş serbest piyasa ekonomisine entegre olmuş tüm ülkeleri derinden etkilemiş dolaylı olarak da olsa ikinci dünya savaşına ön ayak olmuştur. Krizin yarattığı işsizlik, yoksulluk kısacası açlık muazzam boyutlara ulaşınca kanunsuz işlerde büyük bir patlama olmuştur. Özellikle kaçakçılık had sayfaya çıkmış, çıkar çatışmaları bugün gangster(yaşça büyük olanların deyimiyle gangaster) diye adlandırılan yapıyı oluşturmuştur. Haraç, kadın ticareti, alacak tahsili, kumarhane işletmeciliği gibi klasik yöntemlere ilaveten sendikacılık, içki ve silah kaçakçılığı gibi yeni yaklaşımlar ortaya çıkmış, belli bir forma bürünmüş yarı-düzenli suç şebekeleri peyda olmuştur...
Psikolog Bill Capa (Bruce Willis) bir hastasının intihar etmesi üzerine bunalıma girer. Bir süreliğine bulunduğu ortamdan uzaklaşmak için meslektaşı Bob Moore'u (Scott Bakula) ziyarete gider. Bu esnada onun bir grup terapisine de katılan Capa, Moore'un da öldürülmesiyle kendini esrarengiz olayların ortasında bulur.
Murphy, Paris’te yaşayan bir Amerikalıdır. Kararsız Electra ile duygusal açıdan heyecan dolu, cinsel olarak ise çok tutkulu bir aşk yaşamaya başlarlar. Bir gün ilişkilerine nasıl bir etkisi olacağından habersiz, güzel komşularını yataklarına davet ederler.
1955 yılında kısılıp kalan Marty'yi kurtarmak için Dr. Brown zamanda seyahat eder. Ancak kendisi 1885'e gelip DeLorean bozulduğu ve o zamanın teknolojisi yetmediği için burada takılan Doktor, Marty'ye bir mektup yazarak arabayı gömdüğü yeri söyler. 1955'teki Marty bu sayede arabayı bulur ve Doktoru kurtarmaya vahşi batıya gelir. Tabii burada işler umduğu gibi olmaz zira Dr. Brown hem iyi bir doktor olmuş hem de çok feci aşık olmuştır bunun dışında peşine de onu öldürmek isteyen bir kanun kaçağı çetesini takmıştır.
Charles Portis'in 1969 tarihli ilk filmin de uyarlandığı romanından tekrar uyarlanacak filmde, babasının bir cinayete kurban gitmesinin ardından işe “gerçekten yürekli” bir yardımcı olan Tom Chaney’i alan ve babasının katilini bulmayı kafaya koyan 14 yaşındaki çiftçi kızı Mattie Ross’un hikayesi anlatılacak.
Five strangers board a train and are joined by a mysterious fortune teller who offers to read their Tarot cards. Five separate stories unfold: An architect returns to his ancestoral home to find a werewolf out for revenge; a doctor discovers his new wife is a vampire; a huge plant takes over a house; a musician gets involved with voodoo; an art critic is pursued by a disembodied hand.
The Turning, Floria Sigismondi tarafından yönetilen ve Carey W. Hayes ve Chad Hayes tarafından yazılan 2020 Amerikan doğaüstü korku filmidir. Henry James'in 1898 hayalet hikayesi The Turn of the Screw'un modern bir uyarlamasıdır.
II. Dünya Savaşı'nda görev almış eski bir asker olan Frank Sheeran, yıllar boyu Bufalino suç örgütü için çalışmıştır. Birçok ünlü isim için dolandırıcılık, tetikçilik yapan ve ‘İrlandalı’ lakabı ile anılan Sheeran, aynı zamanda işçi sendikası memurudur. Frank Sheeran’ın hayatından kesitlerin sunulduğu filmde, Amerikan tarihinin en gizemli suç olaylarından biri olan işçi lideri Jimmy Hoffa'nın ortadan kayboluşuna da değiniliyor.
Deadwood, 1870'li yıllarda Güney Dakota’da küçük bir madenci kampı olarak kurulan bir yerleşim yerinin giderek büyüyerek adeta bir kent haline gelmesini konu edilen aynı isimli seriden beyaz perdeye uyarlanıyor. Karakterler, Güney Dakota’nın eyalet olmasını kutlamak için on yılın ardından yeniden bir araya geliyor. Onların bir araya gelişi eski rekabetlerin canlanmasına, ittifakların test edilip, eski yaraların yeniden açılmasına neden oluyor.
Ron Stallworth’un gerçek hayat hikayesinden uyarlanan filmde, Stallworth, Colorado'da yaşayan Afro-Amerikan bir polis memurudur. Ortağı Flip Zimmerman ile birlikte çalışmakta ve bu ikili Ku Klux Klan'I (KKK) durdurmak için mücadele vermektedir. Ron, örgütün şehri ele geçirme girişimlerini engellemek için örgütün içine sızar. Yerel Ku Klux Klan'ına başarıyla sızmakla kalmayan Ron, yerel bölümün de başına geçmeyi başarır. Peki Afro-Amerikan bir polis memuru, beyaz üstünlüğünü savunan bir örgütün içinde kimliğini gizli tutmayı nasıl başaracaktır?
Kibar bir piyanist, Amerika'nın güney ucunda çıkacağı turne için çetin ceviz bir şoför tutar. İkili, ırkçılığın yaygın olduğu bu yabancı topraklarda birçok macera yaşar.
Şehrin yüksek binalarından birinin üzerinde yer alan saatin yelkovanına asılmış bir adam görüntüsü ile izleyenlerin zihnine kazınmış ve daimi bir tebessüm bırakmış olan Safety Last!, 1923 yapımı bir sessiz komedi filmidir. Para kazanma hırsıyla şehre gelen genç bir adam, bir mağazada satış sorumlusu olarak çalışmaya başlar ve müdürüyle, mağazaya dikkat çekerek müşterilerin artmasını sağlayacak olan kişiye ödül olarak para vermesi konusunda anlaşır. Ancak mağazanın bulunduğu binanın dışına tırmanması için anlaşmış olduğu kişi bir kanun kaçağı çıkınca olayların seyri tamamen değişir ve genç adam kendisini binaya tırmanırken bulur. Heyecan ve komedi yüklü filmin başrolünde Harold Lloyd bulunmaktadır.
Kentin valisi artık her ırktan, her yaştan polis olmak isteyenlerin Polis Akademilerine öğrenci olarak alınabileceğini bildirir. Bunun üzerine Polis olmak isteyen birbirinden farklı karakterde insanlar akademiye başvururlar ve komik olaylar başlar.
Eğer bu listenin bir kopyasını CSV olarak dışarı aktarmak istiyorsanız, aşağıdaki "Dışarı aktar" butonuna basın. Aktarmayı gerçekleştireceğiz ve e-mail yoluyla size göndereceğiz. Listenizin boyutuna bağlı olarak, tamamlanması birkaç dakikayı bulabilir.