Annesiyle yaşayan orta yaşlı adamdır Elling. Onu kaybedince durumla başedemez ve zaten zengin Norveç hükümeti bu tür insanlar için her an 'yardıma' hazır olduğu için kahramanımız kendini bir kliniğe yatırılmış olarak bulur. Oda arkadaşı Kjell, orta yaşlı, kafayı sekse takmış ancak hayatında bir kadınla birlikte olamamış bir adamdır. İkili en sonunda serbest kalırlar. Bir gözetmenin kontrolünde Oslo'da bir apartman dairesinde yaşamaya başlarlar. Kjell üst kattaki komşularına âşık olur. Elling'in en büyük korkusu ise tekrar kliniğe kapatılmaktır. Sonunda kendisini şiir yazmaya verir. İki asosyal kahramanın sosyal yaşama geçme çabalarıyla bireysel yalnızlığı ve dostluk ilişkisini anlatan film en iyi yabancı film dalında Oscar adayı olmuştu.

Aşkta şansız olan ve iş yerinde itilip kakılan bir ofis çalışanı hayatını kabullenir. Ta ki gizemli bir telefon alana kadar. Üstelik hattın diğer ucunda kendisi vardır.

Johnny Clay, son bir vurgun yaparak emekli olmaya karar veren, eski bir mahkumdur. Bir hipodromu soymaya niyetlenen Johnny ve ortağı Nikki sağlam bir plan yaparlar. Buna göre Nikki, dikkatleri başka yöne çekmek için yarışan atlardan birini vuracak; çıkan kargaşada yararlanan Johnny de bahislerin oynandığı vezneyi soyacaktır. Soygun için gerekli ekibi toparlayan Johnny, işi en küçük ayrıntısına kadar planlar ama yine de bazı şeylerin yanlış gitmesine engel olamaz...

Trafik tıkanmış. Terör şehri donatmış. Dükkanlarda ve restoranlarda müşterilere saygı kalmamış. Büyük şehirde hayat, herkesi çileden çıkarabilir. Fakat Bill Foster çileden çıkmıştan da öte. Sıcak bir yaz gününde, tıkanmış bir trafikte, fırın gibi sıcak arabasında evine gitmeye çalışan sıradan bir adam, arabasını trafiğin ortasında bırakıp, kentin içine dalarak vahşet saçmaya başlar.

Teksas’taki küçük bir kasabada cinayet masası dedektifi olan Jake Souder (Sam Worthington) ve bölgeye New York’dan nakledilen bir polis (Jeffrey Dean Morgan); kurbanlarını öldürdükten sonra parçalara ayırıp Ölüm Tarlası olarak bilinen bir bataklığa atan sadist bir katilin peşine düşer.

İşini ve erkek arkadaşını kaybetmesinin ardından, şehirli Gabriela (Christina Milian) spontane şekilde bir yarışmaya katılır ve Yeni Zelanda kırsalında bir pansiyon kazanır. Binlerce kilometre yol katedip kazandığı pansiyona geldiğinde, Bellbird Valley Farm'ın dış cephesinin döküldüğünü, ev arkadaşının bir keçi olduğunu ve meraklı komşusunun aslında bu pansiyonda gözü olduğunu keşfeder. Burayı hızlıca yenileyip satmak isteyen Gabriela, tam bir şehirli olarak yaşadığı kültür şokunu eğlenceli bulan Yeni Zelandalı inşaat ustası Jake Taylor (Adam Demos) ile birlikte çalışmaya başlar. Gabriela şimdi bir karar vermek zorundadır: ya burada kurduğu hayata devam edecek, ya da arkasında bıraktığı hayata geri dönecektir.

Falling, muhafazakar bir adam ve eşcinsel oğlunun hikayesini konu ediyor. John Peterson, eşi Eric ve evlat edindikleri kızları Monica ile birlikte Kaliforniya’da mutlu bir hayat sürer. Çiftçi olan babası Willis ise, John’un aile yapısından oldukça uzakta geleneksel bir dünyaya aittir. Willis, emekli olmasının ardından ailesi ile daha yakın olmaya karar verir ve oğlunun da daveti üzerine John’un yanına gider.

Joker, Gordon ailesine saldırır. Batman, akıl hastanesinden kaçan Joker’in peşine düşer. Sam Liu yönetimindeki animasyon filmde Mark Hamill Joker’i, Kevin Conroy ise Batman’i seslendiriyor. Bu animasyon filmin yapımcılığını Warner Bros. Şirketi üstleniyor.

Bill O’Reilly ve Martin Dugard'ın gerçeklere dayalı olarak yazdıkları kitaplarından uyarlanacak olan Killing Kennedy'nin başrolleri belli oldu. Parks and Recreation'ın prensi Rob Lowe 'Başkan John F. Kennedy'yi, Once Upon A Time'ın prensesi Ginnifer Goodwin ise 'First Lady Jackie'yi oynayacak.

Daha önce, yine aynı isimlere ait olan kitap uyarlaması Killing Lincoln'de olduğu gibi, Killing Kennedy de NatGeo'da yayınlanacak. Bu tv filmi JFK'nin bir gününü, 22 Kasım 1963'ü, Dallas'ta Lee Harvey Oswald'ın suikast girişimini anlatacak...

Killing Gunther, dünyanın en iyi tetikçisi olan Gunther’ın hikâyesini anlatıyor. Onu öldürmek isteyenlerin ise bir sürü sebebi var: O kibirli, gösteriş meraklısı ve başkalarının işini çalan bir suikastçı. Suikastçı topluluğu ondan bıkmış durumda. Dünyanın dört bir yanından gelen ve Gunther’ı sonsuza kadar emekliye ayırmaya kararlı olan bir grup eksantrik katil, ona mükemmel tuzağı kurabilmek için bir araya gelir. Ancak yaptıkları büyük plan Gunther’ın onlardan her daim bir adım önde olmasıyla, utanç verici bir hatalar zincirine dönüşür.

A troubled priest confines himself to a remote cabin in the middle of the woods where he attempts to make a last stand against the demon that terrorized his family when he was a child.

Sadece kızların eğitim gördüğü kuralcı ve disiplinli bir okulda, ruhlarının kaybolduğuna inanan iki kız, sosyal yaşamdan uzak ve erkekleri göremedikleri bir mekanda durarak okumaya çalışıyorlardı. Bu okul onlar için bir hapishaneden farksız iken yaşamlarını bir anda değiştiren genç bir adam, genç kızlardan birinin gönlünü çalmayı başarır. İlk başlarda aşık olduğunu düşündüğü bu adamla görüşen daha sonra fiziki bir birliktelik yaşayan genç kız, adamdan kaptığı bir mikropla okuldaki bir çok kızın hasta olmasına neden olacaktır. İlk başta bayılma ile kendini gösteren bu hatalık, hızla vücutlara yayıldığında kızarıklık ve çürüme baş gösterecektir.

Başarılı bir iş hayatı ve birlikte yaşadığı hoş bir sevgilisi olan Alice web sayfası tasarımları yapan genç ve güzel bir kadındır.Son derece düzenli ve mutlu görünen hayatı, hakkında hiçbirşey bilmediği yakışıklı, etkileyici ve gizemli biri olan Adam ile tanışmasıyla birlikte çok farklı bir biçimde değişmeye başlar.

Appalaş Dağları’nın derinliklerinde, münzevi bir Amerikan gazisi (Robert De Niro) ile Avrupalı bir turist (John Travolta) tuhaf bir dostluk kurar. Ancak turistin gerçek niyeti ortaya çıkınca, Amerika’nın en ürkütücü yerlerinde eski bir özdeyişi kanıtlayan bir mücadele başlar: savaşın en saf hali teke tek yapılandır...

Jesus of Nazareth’s life and ministry were subject to seismic social and political events that led to his execution and changed the world forever.

(Cogan’s Trade) Jackie Cogan’ın yasa ve düzenin yeraltı versiyonundaki kariyerinin hikayesini anlatıyor. Cogan bir infazcıdır ve çetenin koyduğu kurallara uyulmadığı zaman, devreye girmektedir. Higgins’in 1974 yılında en çok satanlar listesine girmiş kitabında, çetenin koruması altındaki bir poker oyununda bir soygun gerçekleşince, hemen Cogan çağrılır. Acımasız bir işadamı havasına, insanların zaaflarını sezme yeteneğine ve soğukkanlı bir duruşa sahip Cogan, gerilimli olaylar patlak verirken, güvenilir bir dikkatle her şeyi eski haline dönüştürmeye çalışır...

Steven Murphy başarılı bir cerrah, eşi Anna ise göz doktorudur. Çiftin iki çocuklarıyla beraber mutlu ve sağlıklı devam eden aile hayatı, Steven’ın babasını kaybetmiş bir genç olan Martin’i himayesine almasıyla raydan çıkar. Beraberinde bazı karanlık sırlar da getiren Martin aile fertleriyle giderek yakınlaşırken, Steven’ın çocukları ansızın yemeden içmeden kesilir ve yürüyememeye başlarlar. Doktorlar, çocukların rahatsızlığını bilimsel olarak açıklayamamaktadır. Steven kendisini Martin’in dediklerini harfiyen yapmazsa aile fertlerinin sırayla öleceği esrarengiz bir oyunun içinde bulur.

Gold's Gym'den Venice Beach California'ya kadar amatör ve profesyonel vücutçuların 1975 Mr.Olympia yarışmasına hazırlıklarının detaylarıyla birlikte ele alındığı bu belgeselde 5 kez ard arda Mr.Oympia şampiyonu olan Arnold Schwarzenegger, rakipleri Serge Nubret ve daha çok genç olan Lou Ferrigno'yu 1975 Mr.Oympia'da bir kez daha geçip şampiyon oluyor. Overall yarışmasında da karşısınıza çok yakın arkadaşı Franco Columbu çıkıyor ve onu da biraz zor da olsa geçerek overall şampiyonu oluyor.

Film, Mr.Universe ve Mr.Olympia şampiyonlarının hayatlarından kısa kesitleri vücut geliştirme meraklılarına başarılı bir şekilde sunuyor. Franco Columbu'nun park etmiş arabayı elleriyle kaldırıp başka yere alması, sıcak su torbasını ağzıyla patlatması, Arnold ile Ferrigno arasındaki rekabetin tatlı ve sert şekilde yansıtılmasını izlemek bizlere keyif veriyor.

Aileleri için Noel alışverişine giden mimar Frank Raftis ve grafik sanatçısı Molly Gilmore aldıkları hediye paketlerinin kazara karışması sonucu tanışırlar. Ama bu tesadüfi tanışma orada kalmaz ve ikisini de karşı koyamadıkları romantik bir çekime sürükler. Fakat küçük bir ayrıntı vardır: Frank de Molly de başkalarıyla evlidir. Ve ne kadar saklamaya çalışsalar da, ilişkileri bir şekilde ortaya çıkar.

On Christmas Eve, a scorned widow casts an ancient spell to resurrect her executed husband. However, when the spell goes wrong, the husband is brought back as an Evil Christmas Tree. Hell-bent on getting revenge on the one who caused his execution, the body count keeps rising as the Tree hunts her down.