Arama sonuçları

İpucu: Sorgunuzda yıl belirtmek için 'y:' kullanabilirsiniz. Örneğin: 'yıldız savaşları y:1977'.

, 11, 2010

Tremé takes its name from a neighborhood of New Orleans and portrays life in the aftermath of the 2005 hurricane. Beginning three months after Hurricane Katrina, the residents of New Orleans, including musicians, chefs, Mardi Gras Indians, and other New Orleanians struggle to rebuild their lives, their homes and their unique culture.

13 yaşındaki Tulip, Kendini sonsuz sayısı olan bir gizemli trenin içinde bulur. Eve dönüş yolunu bulmak zorundadır.

Follows the famous actor Dagi who suddenly gets sick and in hospital, with the help of psychodrama, is moving in search of his own identity.

Bill Nighy narrates the stories of epic train journeys through stunning scenery.

Tren Dünyası'nda barışı ve güvenliği sağlamak kolay bir iş değil, ancak robota dönüşebilen beş tren için her kriz bir macera!

a 1, 2015

Aynı trende olan ve oturacakları koltuk yüzünde kavga eden mutlulu bir evliliği olan erkekle yeni nişanlı ve yakında doğum edecek bir kadın ilk başta tartışsa da sonrasında sohbet çok farklı yerlere gidecektir.

Mühendislik zorluklarına odaklanarak, hava fotoğrafçılığının merceğinden muhteşem manzaralar boyunca olağanüstü demiryollarını izleyeceğiz.

EX-treme Dating is a reality television show that paired two people on a blind date. The couple was chaperoned on the date by two of the person's ex-partners. They talked to the other person via an earpiece, feeding hints for conversation topics and comments on the date itself. At the end of the date, one person waited for a limousine. If the other person was in the car, the couple got a second date paid for by the show. If the person's ex-partners were in the car, the ex-partners themselves won a prize.

The show was hosted by Jillian Barberie and premiered on July 8, 2002. The show was cancelled after two seasons.

Shake, Rattle, and Roll is one of the six short segments part of the CB Bears animated comedy television series produced by Hanna-Barbera which aired on NBC from September 10 to December 3, 1977. Shake, Rattle and Roll are three ghosts who run a hotel for ghosts and other supernatural creatures. Their workplace hijinks are sometimes disrupted by self-proclaimed "ghost exterminator" Sidney Merciless who wants to rid the world of ghosts.

Suikast Treni'nde Brad Pitt, birçok işte raydan çıktıktan sonra işini barışçıl bir şekilde yapmaya kararlı şanssız bir suikastçı olan Uğur Böceği'ni canlandırıyor. Ancak kaderin başka planları olabilir, çünkü Uğur Böceği'nin son görevi onu dünyanın en hızlı treninde dünyanın dört bir yanından gelen ölümcül düşmanlarla - hepsi birbiriyle bağlantılı ama çelişkili hedeflere sahip - bir çarpışma rotasına sokar...

Film ailesi acımasızca öldürülen Tanjiro Kamado'nun hikayesini anlatıyor.Tanjiro Kamado, ailesi acımasızca öldürüp, kız kardeşinin bir çeşit iblise dönüştürülmesinden sonra, iblis avcılığına başlar. Tanjiro ve arkadaşları, umutsuzluğa çıkan yolda Mugen Treni'nin peşine düşer.

Bir kurtarma görevi için uzayın derinliklerine gönderilen Atılgan uzay gemisi, Federasyon'a savaş açmış gaddar diktatör Krall tarafından pusuya düşürülür. Bilinmedik düşmancıl bir dünyaya zorunlu iniş yapan Kaptan Kirk, Spock ve gemi mürettebatı kaçma şansları olmadan birbirlerinden ayrı düşerler. Krall'ın ölümcül ordusunun galaksi çapında bir savaş başlatmasını önlemek için verilen zamana karşı yarışta, yalnızca isyancı bir uzaylı savaşçı olan Jaylah onların bir araya gelmelerine ve gezegenden bir çıkış yolu bulmalarına yardım edebilir.

Atılgan gemisi mürettebatıyla dünyaya geri çağrılır. Ama karşılaştıkları manzara, çok güçlü bir terör örgütünün donanmalarını ve ona bağlı olan her şeyi yerle bir ettiği bir faciadır. Kaptan Kirk'ün bitirmesi gereken şahsi bir kavgası vardır ve bu tek kişilik kitle imha silahını bulmak için aramaya koyulur. Hayatta kalmak ile ölüme teslim olmak arasında mekik dokuyan kahramanlar, bu macerada aşk, dostluk ve fedakarlıklar sınavlarından geçeceklerdir. Kirk tek ailesi olarak nitelendirdiği müretebatı için fedakarlığın anlamını yeniden sorgulayacaktır.

Eşinden ayrıldıktan sonra yeniden normal hayatına dönmeye çalışan Rachel Watson (Emily Blunt), her gün işe giderken bindiği trenle eski kocasıyla bir zamanlar birlikte yaşadığı, şimdi ise eski kocasının yeni ailesiyle birlikte yaşamayı sürdürdüğü evin önünden geçmektedir. Her seferinde aynı acıyı tekrar yaşamamak adına eve yakın başka bir evde yaşayan Megan Hipwell (Haley Bennett) ve Scott Hipwell (Luke Evans) çiftini dikkatle izlemeye, onların hayatlarıyla ilgili kendince yorumlar yapmaya başlar. Yine bir gün trenle oradan geçerken çok kötü birşeye tanık olur. Ertesi sabah uyandığında geceyle ilgili hiçbir şey hatırlamaz ve televizyonda Megan'ın kaybolduğunu öğrenir. Rachel hem Megan'ın akibetini, hem de kendisinin o gece nerede ne yaptığını öğrenmek isteyecektir. Trendeki Kız filmi, İngiliz yazar Paula Hawkins'in 2015'te yazdığı aynı adlı çok satan kitaptan uyarlanarak çekildi.

Bir trende karşılaşıp birbirlerinin babası ile karısını öldürmeyi düşünen iki kişinin hikâyesi, on yıldır ABD'de olan İngiliz Alfred Hitchcock'un ilgisini çekti. Yönetmen, her zamanki gibi, fiyatı düşürmek için adını vermeden kitabın film haklarını 7 bin 500 dolara aldı. Hikâye malum: Zengin psikopat Bruno (Robert Walker), tenis yıldızı Guy'a (Farley Granger), onun karısı ile kendisinin babasını öldürme işini değiş-tokuş etmelerini teklif eder. Derken fikrini uygulamaya koyar ve Guy'dan karşılığını bekler...

Larry Donner, an author with a cruel ex-wife, teaches a writing workshop in which one of his students, Owen, is fed up with his domineering mother. When Owen watches a Hitchcock classic that seems to mirror his own life, he decides to put the movie's plot into action and offers to kill Larry's ex-wife, if Larry promises to murder his mom. Before Larry gets a chance to react to the plan, it seems that Owen has already set things in motion.

Neal Page (Steve Martin) işten çıkmayı sabırsızlıkla bekliyordur, çünkü o gün bayramdı ve o uçak biletlerini ayırmış kendi evine gidecektir. İşten birazcık geç çıksa da yine de hava alanına ulaşması fazla uzun sürmeyecekdir. Ve işten çıkan Page hemen bir taksi aramaya başlar, pek taksi bulunmayan saatlerdi, Neal sonunda bir taksi bulur fakat bir anda bir adam (John Candy) aniden taksiye biner ve gider. Neal Page geç de olsa oraya ulaşır ve bir anda aynı adama yani Del Griffithe havaalanında rastlar. Daha sonra aynı uçakta yan yana oturan ikili bir anda uçakta sorun çıkmasıyla inerler ve şimdi Neal Delle birlikte türlü araçlar kullanarak eve ulaşmalıdır. Fakat tamamen uyumsuz olan ikilinin anlaşması zor olacaktır, Neal Page çok konuşmayan ve tek isteği eve gitmek olan birisi, Del ise karısını kaybetmiş ve hiç susmayan bir satıcıdır.

Kanun kaçağı Wade yakaladığında Evans, bu azılı katili mahkemeye götüremeye gönüllü olur. 3:10 Yuma trenine canlı olarak teslim etmek üzere hareket ettiklerinde, Evans ve Wade birbirlerine saygı duymaya başlarlar. Ancak, Wade’in çetesi ve her köşede bekleyen tehlikeler yüzünden, yolculuk kaderlerine doğru bir göreve dönüşür.Gerçek bir western klasiğinin yeniden yapımı olmasına rağmen olumlu tepkiler alan yapım özellikle oyuncuları ile ilgi çekiyor. Filmin başarısı üzerine western türü Hollywood'un yeniden ilgisini çekmeye başladı.

Fare Mickey Mouse'un büyüleyici ve inanılmaz eğlenceli maceralarının yanı sıra birçok arkadaşı olan Goofy, Donald Duck ve Pluto hakkında bir döngünün parçası olan bir animasyon filmi. Harika müzik, mükemmel animasyon, komik karakterler - tüm dünyada Walt Disney Stüdyoları için garantili tanınma ve sevgi. Mickey Mouse ve arkadaşları Noel tatili için hazırlanıyorlar. Pluto ve Mickey bir ağaç için ormana giderler ve bu Yeni Yıl ağacıyla birlikte Dale ve Chip'i neşeli sincapların evine sürüklerler.

Fotoğrafçı Leon, Metro Kasabı diye adlandırılan bir seri katilin tüm risklerine rağmen peşine düşer. Çektiği fotoğraflardan yola çıkarak ipuçları arıyordur. Yıllarca metroda kaybolan insanlara ne olduğunun gizemini çözmeye çalışmaktadır. Yaptığı araştırmalarla, çok geçmeden seri katilin kim olduğuna ulaşacaktır. Filmin konusu, korku hikayesi yazarı Clive Barker'ın kısa hikayesi olan ve aynı ismi taşıyan The Midnight Meat Train (1984) adlı eserden esinlenmiştir.

John ve Charlie çocukluktan beri birliktedirler. Fakat her ikisi de New York polisidir. Genelde her ikisi istasyona gelip, burda sarhoş numarası yaparlar. Ve daha sonra kendilerini soymaya kalkışanları yakalarlar. Fakat bir gün bir operasyonda Para Treninde de sorun yaşanınca ikisi azar işitir. Bu arada aralarına bir kişi daha katılmışdır: Grace Santiago. Grace'i gördüğü andan beri Charlie ona aşık olur. Charlie John'un hep önde olduğunu düşünmektedir, Charlieye göre hep o başarılı olmuştur. Charlie bir gün yine kaybeder ve tam öldürülecekken John onu kurtarır. Ve 15 bin dolar gibi büyük bir parayı Charlie ye verir. Fakat tam ödeyecekken para çalınır. Sonra Charlie Para Trenini soymayı düşünür… John ve Charlie işten atılmışdırlar. Charlie bir defa bu çalma planını Johna anlatmış, Johnsa gülüp geçmişdir. Fakat şimdi Charlie ciddidir ve Para treni soyulmaya başlar. Şimdi John un amacı Charlie yi durdurmaktır.

Lane adlı bir silahlı adam, dul bir kadın olan Bayan Lowe tarafından, kocası tarafından çalınan altını bulması ve böylece onu iade edip yeni bir başlangıç yapabilmesi için tutulur.

1855 yılında ingiltere'de gerçekleşen tarihin ilk ve en büyük tren soygunu... Kırım savaşındaki askerler için gidecek olan altını o zamana kadar denenmemiş bir usûlle soymayı planlayan iki kafadar soyguncuyu ve macerasını anlatır. tabii bu gözüpek ikiliye bir de kadın yardım eder, ortaya sürükleyici bir macera çıkar...

Galina Konstantin adlı bir casus, çok önemli bir kimyasal silahı çalar ve Amerikan Hükümeti'ne satmak ister. Galina'yı Amerikan hükümeti adına koruyarak Münih'e götürme görevi ise ajan Jacques Kirstoff'a verilmiştir. Ancak yolda binmiş oldukları tren bir grup terörist tarafından ele geçirilir.

Seyahat görevlisi Joe 20’li yaşlarında genç bir adamdır. İşte geçen uzun bir günün ardından eve gitmeye hazırlanır, fakat henüz çıkmadan müdürü tarafından gecenin son tren seferinde çalışması gerektiğini öğrenir. Geceyi katlanılabilir kılan tek şey güzel hostes Ellen’in de Joe ile birlikte çalışacak olmasıdır. Tren, ne olduğu belli olmayan bir cisme çarpıp orman ortasında kaldığında cehennem gibi bir gece başlar.

l 7, 1965

Usta yönetmen John Frankenheimer'in imzasını taşıyan filmde, Paris her an Nazilerin kontrolünden çıkıp özgürlüğüne kavuşabilecek gibidir. En azından Alman subayı Albay Franz von Waldheim (Paul Scofield)'in aldığı istihbarat bu yöndedir. Yukarıdan ona gelen emir Jeu de Paume müzesindeki paha biçilmez sanat eserlerini anayurda getirmesi şeklindedir. Eserler Almanya'ya bir trenle sevk edilecek; demiryolu müfettişi Labiche (Burt Lancaster) de bu sevkiyata engel olmaya çalışacaktır. Tren sahnelerinde gerçek trenler ve istasyonlar kullanmakta ısrar eden Frankenheimer'in ne kadar haklı olduğu görülmüş, filme son derece gerçekçi ve heyecan dolu bir hava katan sahneler birçok yönetmeni etkilemişti.

Uzaktan kusursuz görünen bir çifte kafayı takan yeni boşanmış sorunlu bir kadın, sarsıcı bir olaya tanık olunca kendini çetrefil bir cinayet vakasının içinde bulur.

Hapisten kaçan iki mahkumun sığındığı yük treninin makinisti kalp krizi geçirir. Ve bu iki kişi, giderek hızı artan bu trenden bir şekilde kurtulmak zorundadır. Bu arada tek problemleri bu değildir tabi. Her türlü hapisten kaçmayı başarmış John Voight'un canlandırdığı Manny'e kafayı takan hapishane müdürü de bu ikilinin peşindedir.

Clint Eastwood, The 15:17 to Paris filmiyle yine bir kahramanlık öyküsünü ele alacak. Başarılı yönetmen, yeni filminde Ağustos 2015’te Brüksel’den Paris’e giden trene yapılması planlanan silahlı saldırıyı önleyen üç Amerikalı’nın yaşadıklarını mercek altına alacak. Söz konusu olay; 500 kişiyi katledebilecek bir cephane taşıyan bir teröristin yaptıklarına şahit olan Anthony Sadler, Alek Skarlatos ve Spencer Stone‘un teröristi etkisiz hale getirmeye çalışması üzerine kurulu.

Sorgunuza uyan herhangi bir koleksiyon bulunamadı.

Sorgunuzla eşleşen ağ yok.

Bir filmi veya diziyi bulamıyor musun? Eklemek için oturum aç.

Küresel

s arama çubuğuna odaklan
p profil menüsünü aç
esc açık bir pencereyi kapat
? klavye kısayol penceresini aç

Medya sayfalarında

b geri git (veya uygulanabilirse ana ekrana)
e sayfayı düzenlemeye git

TV sezonu sayfalarında

(sağa ok) sonraki sezona git
(sol ok) önceki sezona git

TV bölüm sayfalarında

(sağa ok) sonraki bölüme git
(sol ok) önceki bölüme git

Tüm görüntü sayfalarında

a resim ekle penceresini aç

Tüm düzenleme sayfalarında

t çeviri seçiciyi aç
ctrl+ s formu gönder

Tartışma sayfalarında

n yeni tartışma oluştur
w izleme durumunu değiştir
p umumi/hususi değiştir
c kapalı/açık değiştir
a etkinliği aç
r tartışmayı yanıtla
l son yanıta git
ctrl+ enter mesajını gönder
(sağa ok) sonraki sayfa
(sol ok) önceki sayfa

Ayarlar

Bu öğeyi derecelendirmek veya bir listeye eklemek ister misiniz?

Giriş