Dublör Colt Seavers, fiziksel ve zihinsel sağlığına odaklanmak için bir yıl önce işi bırakmış, ancak eski sevgilisi Jody Moreno tarafından yönetilen yüksek bütçeli bir stüdyo filminin yıldızının kaybolmasıyla tekrar göreve çağrılmıştır. Colt, Jody’yi geri kazanmak için filmin en çılgın aksiyon sahnelerini gerçekleştirir. Ancak kayıp yıldızın etrafındaki gizem derinleştikçe, Colt Seavers kendini çok daha karanlık bir suç komplosunun içinde bulur.

Video klip ve reklamların usta yönetmeni Singh'in odağında bu kez, sakat bir adam ile küçük bir kızın bir hastanede yaşadıkları olağandışı aşk hikâyesi var. Adam ve kız kendi aralarında, intikam peşindeki beş kahraman hakkında bir masal uydururlar: Maskeli bir kabadayı, Afrikalı kaçak bir köle, Hintli bir mistik, İtalyan bir anarşist ve bir doğabilimci, ıssız bir adaya sürgün edilmişlerdir. Düşüş, akıl almaz sahnelerin rengârenk canlandırma planlarıyla harmanlandığı son dönem filmler arasında, izleyiciyi görselliğiyle yakalayacak, akıllardan kolay silinmeyecek bir yapıt.

A mob's punishment of a lone man proves cruel and unusual.

İntikam ateşiyle yanıp tutuşan kanun kaçağı Nat Love, hapisten yeni çıkan düşmanı, acımasız çete lideri Rufus Buck'ı alt etmek için kendi çetesini toplar.

Vada, liseye giden genç bir kızdır. Onun hayatı, okulda yaşadığı bir olaydan sonra bambaşka bir hal alır. Yaşadığı trajedinin ardından Vada'nın ailesi ve arkadaşları ile olan ilişkisi tamamen değişir. Dünyaya farklı açılardan bakmaya başlayan Vada, yaşadığı trajedinin sonuçlarıyla mücadele etmeye çalışır.

Two brothers are forced to confront a terrible crime that was hidden in their past.

Janet and Liam are happily married until she stops talking to him. And everybody else. In an attempt to diagnose her loss of speech she begins seeing a psychiatrist who starts to probe at a secret buried in the depths of Janet's psyche, the revelation of which has profound and lasting implications not just for her but the entire family. Drew Hewitt's masterful play examines with wit, humour and searing honesty the complex ideas surrounding free will, love and the painful truths of existence.

In Budapest, two Americans live together. Adam, a former Manhattan prosecutor at work on his first novel, and Lisa, a cool hard-working financier who idolizes her boss (former Communist turned deal maker, Kovacs) as she tires of Adam's lifestyle. Cut to the subway, where two tough guys are pursuing Marta, a blond waif. She manages to surprise one of them in a hallway, dispatching him with a straight razor, and she barges into Adam's apartment to elude the other. She tells Adam why she is running, a story that implicates Kovacs, and she seeks Adam's help and affection. He takes her side, and slowly Lisa, Adam, Kovacs, Marta, and her pursuer draw toward a showdown.

A young Syrian mother (Taj Aldeeb), who recently arrived in Australia as a refugee, faces an unforeseen tragedy in this poignant exploration of the nature of grief.

1900'lerin Amerikasında orduda görevli albay William Ludlow görevinden ayrılarak, Montana'da kaya dağlarında bir evde 3 oğlu ile yaşamaya başlar. Bu arada 1. Dünya Savaşı başlar. Albayın tüm karşı çıkmalarına rağmen 3 kardeş savaşa katılır. En küçük oğlan Samuel'in öldüğü savaşın ardından diğer oğlu Tristan Samuel'in nişanlısı Susannah'la yakınlaşmaya başlar ve aralarında bir aşk başlar. En büyük kardeş Alfred'inde Susannah'tan hoşlanmaya başlamasıyla olaylar değişir ve gelişir. Bu arada kardeşinin ölümünden kendini sorumlu tutan Tristan bir çıkmazın içine girmiş bulunmaktadır.

The Fall tells the remarkable story of a South African barefoot runner, an American track-and-field prodigy, and the events behind one of the most memorable moments in sporting history – the 1984 LA Olympics. The film charts two journeys, from rural South Africa under apartheid and the rolling hills of Southern California, to the starting line of the women’s 3,000 metres. It uncovers a tale of betrayal and exploitation, of the blurred lines between politics, media and sport, and of the dedication and sacrifice required to compete at the highest level. It’s a story that split governments and divided nations, but at its heart is a tale of two young women who, despite the turmoil in their lives, just wanted to run.

Uğursuz bir seri katil, Londra'da terör estirirken, gözden düşmüş parlak polis memuru John Luther, parmaklıklar ardında çürümektedir. Kendisine eziyet eden siber psikopatı durduramamasının azabını yaşayan Luther, bu soruşturmayı ne pahasına olursa olsun tamamlamak için hapishaneden kaçmaya karar verir.

Tom has faced many rivals in his ten-year career as a jump Jockey. Some have been faster, stronger, younger, wiser; but now he faces a different rival. A silent and anonymous opponent who is struggling to understand. The narrative is centred around the aftermath of a fall at the last fence of a race, where the horse (Habitare) would have passed the winning line in front had it not been for the fall. This film aims to show the lonelier, darker side to horse racing; the brave face that must be put on and not show weakness.

A father struggles to maintain life with his two young daughters amidst the unknown return of their drug addicted mother.

When Aydin is approached by a budding podcaster and asked to share his experience with love, he decides to reflect on his first. Aydin questions how we can mourn the end of a moment while it is happening and the intensity of attachments throughout our life.

Green encounters Orange.

Mick Middles's previously unreleased documentary on The Fall from 1994. Made available as an extra on Northern Cream: The Fall DVD That Fights Back in 2009.

Leafie is a plucky little maple leaf who loves to groove. But when their latest performance takes an unexpected turn, the harsh realities of the season come crashing down.

A couple is on vacation with their car. They drive past green hills and small roads. Suddenly the man realises he lost his way. They drive into a forest. How thin is the layer veneer of civilisation?

The fall of a slice of bimbo bread in black and white.